Ahlanıp vahlanmamak elde mi?
Ersun Yanal döneminde ilk 8 haftalık bölümde adeta zirveye havlu atan, taraftarını kahreden bir takım vardı.
Rıza Çalımbay ile yeniden zirveye ortak olmaya çalışan bir Fırtına izliyoruz.
Belki son haftalarda göze hoş gelen bir futbol ortaya koymuyor Trabzonspor, ancak sonuca gitmesini biliyor.
Rıza Çalımbay’ın eski takımını yeni takımından daha iyi tanıdığı bir gerçek.
Antalyaspor karşısında ilk pozisyonda golü Kral Burak ile bulan Trabzonspor, ikinci yarıdaki ilk pozisyonunda da N’Doye ile ikinci golü attı.
Senegalli yıldız, Rıza Çalımbay ile adeta yeniden doğdu.
Son 5 maçta 5 gole doğrudan katkıda bulundu.
Ligde üçüncü golünü atarken 2 de asisti var.
Burak Yılmaz’ı anlatmaya gerek yok.
İyi ki geri dönmüş.
11’inci maçında 12’inci golü…
Hırsı, azmi, mücadelesi, gol vuruşları tam 2010-11 sezonunu anımsatıyor…
Bu tür geri dönüşlerde iyi oyundan ziyade sonuç çok önemli.
Trabzonspor da devre arasına kadar iyi oyundan ziyade sonuca odaklı olduğunu gösterdi…
Okay, önceki maçlara oranla Onazi’den destek bulamayınca tek başına savaştı.
Castillo, daha iyi olacağı yerde 45 dakika yokları oynadı.
Savunma yine tekledi ancak buna rağmen direnmeyi, her şeyden önemlisi gol yememeyi öğrendiler.
Antalyaspor karşısında alınan galibiyet taraftarı da havaya soktu.
Fırtına yeniden zirve yarışına ortak oldu.
6’da 6’nın 3’ü firesiz geçildi.
Kaldı 3 final daha.
Devre arasında yapılacak sihirli dokunuşlarla şampiyonluk neden olmasın…