Trabzonspor, belki oyun olarak keyif vermiyor ama kazandıkça şehir, taraftar mutlu oluyor.
Bunca kaosun yaşandığı süreçten sonra öyle umuyorum ki iyi futbol kimsenin umurunda değil.
Bizim gördüğümüz sıkıntıları Rıza hoca kat be kat fazlasını görüyordur.
O da biliyor, takım kazandıkça şehrin mutlu olduğunu.
Kasımpaşa maçı tıpkı Antalyaspor müsabakasının kopyası gibiydi.
İlk yarıda Burak Yılmaz’ın golü, maçın son bölümünde Onur Kıvrak’ın mutlak golü önlemesi ve son dakikalarda gelen iki gol.
Kral, yine kendine has bir gol attı. Adeta iğne deliğinden topu geçirdi!
Gücünü de topladı.
Hırsı ve mücadelesi ile alkışı hak ediyor.
Bu kadar olur.
Uğur, Durica, Okay gibi önemli oyuncuların yok.
Ancak Hubocan ile sahada kaldığı süre içinde Mustafa Akbaş, kusursuza yakın oynadı.
Akbaş’ın çıkmasının ardından Hubocan-Kucka ikilisi savunmada güven verdi.
Orta saha oyundan düştüğü bölümde Yusuf-Bero hamlesi takımı ayakta tuttu.
Rodallega da Kasımpaşa’nın gardını düşüren isim oldu.
Dame N’Doye yine olumlu işler yaptı.
Oyuna sonradan giren oyuncular da artık hem oyuna hem de skora katkı yapıyor.
Castillo-Olcay varken Abdülkadir’in 11’de başlaması önemli.
Hem hücuma katkı yaptı hem de savunmaya yardım etti.
Oyuncuların yüreklerine dokunan Rıza Hoca, takımı bir şekilde ayağa kaldırdı.
Savaşan, 90 dakika maçı bırakmayan bir takım ortaya çıktı.
Atılan gollerden sonra oyuncuların ortaya koydukları görüntü çok önemli.
Tamamen lige havlu atan bir takımdan şimdi zirveye tutunmaya çalışan bir takım haline geldi Trabzonspor.
İlk yarının bitimine iki maç kala da ligin zirvesine renk geldi.
Trabzonsporsuz yarış olmaz.
Lig şimdi başlıyor.