Abdülkadir Aksu, Osman Güneş, Beşir Atalay, Muammer Güler, İdris Naim Şahin, Efkan Ala…
İç İşleri Bakanlığı yapmış bu isimler ve şu an İç İşleri Bakanlığı görevini yapan Trabzon Milletvekili Sayın Süleyman Soylu…
Dün Sayın Soylu’nun verdiği demeci izlerken, 2016 yılı Şubat ayında HDP’li vekile söylediği “değneksiz köy buldunuz ya! Yok öyle şey!” “ İnlerine gireceğiz!” ifadeleri geldi gözümün önüne…
Ve dün açıkladı… Terör örgütüne karşı 1 yılda 68 bin operasyon düzenlendi!
 Tam 68 bin operasyon!
Yeminle savaşta olsanız bu kadar hamle, bu kadar operasyon olmaz!
Bu dava da çok canımız yandı! Evet, uzun yıllardır terörle mücadele edildi… Ama tüm bakanları şöyleee bir aklımdan geçirdiğimde terör konusunda gerek söylemleri gerek eylemleri tutarlılık gösteren, özveri içersinde çalışan, bunu size hissettiren ve en önemlisi her terör olayından sonra dillere pelesenk olan “ bıçak kemiğe dayandı! “ sözlerini zikretmeyen bir İç İşleri bakanına tanık oluyorum. İlk kez bu konuda güven duyuyorum. Ve ilk kez umutlanıyorum.
Çünkü ilk kez bir İçişleri Bakanı bu kadar net bir şekilde halkı bilgilendiriyor. Rakamları paylaşıyor. Olanı biteni anlatıyor. Yumruğunu cesaretle masaya vuruyor! Kelimeleri yuvarlamıyor!
Çabalıyor… Kararlılığını ve korkusuzluğunu hissedebiliyorsunuz.
Evet, sorun dağlardan büyük ama en azından terör örgütüne katılımın düştüğünü bile öğrenmek orada yaşayan anne-babalar-gençler için bir nebze olsun nefes almak gibi bir şey.
İçerisi ve dışarısı fokur fokur kaynıyor. Gündem her gün, her saat değişmeye müsait.
Yiğidi öldürelim, hakkını verelim.
Bence, Sayın Süleyman Soylu bu güne kadar İç İşleri Bakanı olarak görevini layığıyla yapan tek isim!
……
Cevabını bildiğim soruları sormayı seviyorum…
Cevabını bilmediğim soruları sormayı da seviyorum.
Çünkü o zaman da öğreniyorum. Hele konu vatanım ise!
Hadi bir soruyla başlayayım bu güne.
Sizin de dikkatinizi çekti mi?
Her konuda elde mikrofon fetva veren tarikatların hiç birinden Kürdistan konusunda tek kelam yok!
Siyasetle ilgilenmiyormuş gibi görünen ama hepimizin bildiği üzere siyasi kadroların içine kendi adamlarını sokmak için kıyasıya mücadele veren tarikat ve cemaatlerden memleketin şu an için belki de en önemli meselelerinden biri olan Kürdistan oluşumu için tek kelam etmemeleri sizce de ilginç değil mi?
…..
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta yapılan referandum için “Barzani’den bu yanlışı yapmasını beklemiyorduk, yanılmışız” ifadelerini kullanınca ve “Yine mi yanıldık?” diye tepkiler gelince…
Dedim ki; Partinin içinde FETÖ aşkıyla yanıp tutuşup ama güya nefret ediyormuş gibi rol yapanlar, PKK sempatizanı olup yorumsuz davrananlar cirit attığı sürece siz daha çok yanılırsınız Sayın Cumhurbaşkanım. Kabul edelim ki siyaset bir takım işidir. Daha önce de yazdım. Bu durum metal yorgunluğu falan değil, çürümüşlüktür!
Hakikatleri gören dürüstlerin, gerçek memleket sevdalılarının ayakları, yağdanlık güruh tarafından bir bir kaydırıldığı sürece bu yanılsamalar bitmez.
O zaman bir vatandaş olarak tepkimi göstermiştim ve köşemde de yazdım!
Barzani’nin referandumu beni hiç şaşırtmadı! Zaten şu an Ortadoğu’da dönen tüm ayak oyunları Kürdistan ve dolayısıyla Büyük İsrail Devleti üzerineyken Barzani’nin ülkemize geldiğinde havaalanlarımıza astığımız sözde bayrak denilen bez parçasını göndere çekmek kendisini şımartmıştı!
Yüz bulmuştu!
 Eeee yüz verirsek Ali’ye… Ali eder halıya!
(İnci’den Not: Bir okuyucum göndermiş. Gülümsedim. Sizi de gülümsetir umarım.)
 “ Kadınlar şairleri sever ama mütahitlerle evlenirler…”