Yıllar içinde müttefik gibi gözüken ülkeler bizim onlara muhtaç kalmamız için ayrı bir çaba harcamışlardır.
Ne yapmışlar,
Kalkınmamızı engellemişler.
Sanayi yatırımlarının önünü kesmişler.
Türkiyeye zaman, zaman besledikleri iş adamları ile zaman, zaman asker ile, zaman zaman terör grupları ile müdahale etmişlerdir.
Gücümüzü kırmışlardır.
Ayağı kalkmışız tam koşacakken engellemişlerdir.
Gelip burnumuzun dibinde Irak’ı işgal ettiler.
Mavi Marmarayı vurdular.
Provokasyon yapıp Rusya’nın uçağını düşürtdüler. Büyükelçi’yi öldürdüler.
Bunlar geçmişte hep savaş sebebi olmuş ve birinci dünya savaşında da
İkinci dünya savaşında da Türkiye’nin başı sıkıntıdan kurtulmamıştır.
Türkiye bunları fark etti, ediyor.
Geç olsa da.
Türkiye kendine geldi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın deyimi ile kendi göbeğini kesme aşamaşında.
Henüz tamamlamadı.
Ama kendi kararını verip sınırda terör devleti kurulmasına müsaade edilmeyecek adımları kararlılıkla attı.
Operasyonu başlattı.
Bunu yaparken ülkemiz zulme karşı Osmanlı dönemindeki tavrını Cumhuriyet döneminde de gösteriyor.
Yatırımlarını da devam ettiriyor.
Zulme uğrayanları koruyor.
Cumartesi günü.
Z ağnos vadisi.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal tesislerinde gençler top oynuyor.
Biraz yaklaşıyoruz ve sesleri farklı.
Sonra anlıyoruz ki Suriyeliler.
Trabzon’a gelmişler,
Yerleşmişler,
Haberleşmişler ve buluşmuşlar.
Ülkelerinden uzak, buruklar.
Ama güvendeler mutlular.
Trabzon’a zamanla sorun çıkarabilirler mi, olabilir bunlar risktir.
İşte Türkiye bombaların altındaki insanları oralardan aldı ve buralara kadar götürdü. Ülkelerinden binlerce kilometre uzakta.
Bir dönem Balkanlarda soydaşlarımıza yapılanlar gibi zulüm yok.
Şu anda Arakan’daki gibi,
Uygur’daki gibi senin ırkın bu diye zulüp yok.
3 milyon 500 bin Suriyeli ve Afgan Türkiye’de yaşıyor.
Burada ekmek buldular.
Onların duaları da Türkiye Cumhuiriyeti devletine geliyor.
Bunca saldırılardan da böyle kurtuluyoruz.
Allah ülkemize milletimize zaval vermesin.
Artık daha fazla çalışacağız.
Birbirimize daha fazla sarılacağız.
Bu bir savaş değilse de savaş halidir tüketim ekonomisinden
vazgeçeceğiz.