1461 tarihi; 1453 İstanbul Fethinin ardından Trabzon’un Pontus Rum Devletinden Osmanlılara geçtiği tarihtir. Bu tarihin içinde 61 olması da işin şekeri, balı olmuş; Trabzonlular ve Trabzon için çok özel bir önem taşımaktadır. Değirmenderespor ismi ile başlayan serüveninin bugün geldiği nokta; Trabzonspor’un pilot takımı ve 1461 Trabzon olmuştur. İsmin 1461 Trabzon olması ufak çaplı tartışılsa da; esas, bitmeyen ve bitmeyecek bir tartışma  Trabzonspor’un resmi Pilot Takımı olarak tescili noktasında ortaya çıkmıştır. Trabzonspor’un Pilot Takımı olmasına, olumlu ve olumsuz yönde, çok keskin çizgilerle bakanların eşit ve sayısal fazlalığı bu konunun her hâlükârda Trabzon camiasına zarar verdiğinin ve vereceğinin de en önemli ayrıntısı olmaktadır. Pilot takımı düşüncesi; oynamayan oyuncuları yani kadro şişkinliğinin absorbe edilmesi, “oynamadan olmaz oynayarak futbolcu yetiştirilmesi” gibi herkesçe malum ve kabul görecek noktalardan hareketle oluşmuştur. Kendi kanımca bu durumun sınırlı artılarının yanında çok daha fazla sayıda negatif yönleri bulunmaktadır. Elbette ki yarışma olan ve heyecanı olan bir ligde, bugünkü adıyla PTT 1.Ligde oyuncu hazırlamak A2 ligi ya da Akademi, Genç, Yıldız takımlar ligine göre daha doğru tercih gibi durmaktadır. 1461 Trabzon gibi bir üst ligde yer alan bir takımın pilotu pozisyonunda olan takımlar için şu gerçeğin göz ardı edilmemesi gerekiyor; “iyi oynayalım, birinci olalım ama bir üst lige çıkamayalım” acı gerçeği. Şampiyonluğa oynayacak ama şampiyon olamayacak, aslında bu nedenle şampiyonluğa oynaması bir nevi yasak olan bir takımın oyuncularının hazır bir şekilde Trabzonspor’a sunulması pek mümkün olamayacaktır kanaatindeyim. Zira zihinlerinde ve resmiyette gizli prangalarla oynayan oyunculara tam bir özgüven aşılanmasının mümkün olamayacağını düşünmekteyim. Aynı ilin bir takımının yer aldığı, komşu illerin takımının yer aldığı; hatta manevi anlamda ilişkilerin kuvvetli olduğu takımlarla yapılacak her maç, alınacak her türden sonuç zaman zaman Trabzonspor ile bahis konusu camialar arasında derin yaralar açacaktır. Anadolu’nun abisi Trabzonspor Camiası olarak; 1461 Trabzon ile ama bizden ama komşularımızdan kaynaklı olarak zaten eksik ve yetersiz olan ilişkiler notasında daha büyük sıkıntılar yaratacağı gerçeği de gün gibi ortadadır. Kolektif olmaktan uzak, bencil bir yapıya sahip bir toplum olan bizler ne yazık ki geniş ve rahat düşünüp asıl ve pilot takım ayrımını sağlıklı olarak yapmaktan uzağız. İki maçın sonucuna göre hoca, yönetim, başkan ve futbolcuları da içine kıyaslamalar ve bunun sonucu olan yerme, yok etme kültürümüzün önüne geçmemiz ne yazık ki mümkün görünmemekte. Bu önemli sakıncalarından dolayı yapılması gereken; ama satış-ama hibe, ama öyle-ama böyle 1461 Trabzon takımın Trabzon’la değil ama Trabzonspor’la ilişkisini kesmek olduğu kanaatindeyim. Trabzonspor, sadece bir pilot takıma bağlı olarak oyuncu altyapısını kurmak kolaycılığı ve yanlışlığı yerine Tüm Trabzon’un takımlarını alt yapısı olarak görmeli ve desteklemelidir. Hatta, Trabzonspor sadece 1461 Trabzon sahipliği ve abiliği yerine bölge illerinde her kademedeki takımlarının abiliğini yerine getirmelidir. Bugün çok özel gördüğümüz, gözlemleyip izlediğimiz 1461 Trabzon takımından kaç oyuncu Trabzonspor’da oynatılabilir sorusuna karşı objektif ve işi bilenlerce verilecek rakamın 0-3 arasında olacağı gerçeği asla göz ardı edilmemelidir. Yani bu futbolcular asla abartılmamalı ve şişirilmemelidir. Bu gün bu oyuncuları şampiyon olamayacakları bir oyunun, bir takımın içinde oynatmaya mahkum etmek yerine şampiyon olabilecekleri bir oyunun, bir takımın içine dahil etmek çok daha doğru ve anlamlı olacaktır. Öyle değil mi? Bu arada özellikle patates tarlasına dönen zemininden dolayı; ister 1461 Trabzon ister diğer takımlarımız olsun, Avni Aker Stadını çok istisnai haller dışında kullanmamalıdırlar. Zira bu durumu Avni Aker Stadı hem fiziki hem de manevi anlamda kaldıramamaktadır. Son bir not; hangi amaç ve gerekçe ile olursa olsun ilimize, sahamıza gelen takımlara ve oyunculara karşı atılan her cisme karşı durmak, karşı çıkmak ve tasvip etmemek noktasında kararlı olmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Özellikle etkili ve yetkili bazı arkadaşlarımızın ama bilerek ama bilmeyerek “bizimkiler yaptıysa doğrudur, biz bu konuda ne yapsak ne atsak haklıyız” mantığıyla şiddeti ve futbol terörünü haklı gösterme pozisyonuna düşmeleri de ayrıca düşündürücüdür. Futbol, bizim için sadece “güzel bir oyun” olmalı ve de öyle kalmalı. Trabzon, Trabzonlu ve Trabzonsporlular olarak tüm çirkinlere ve çirkinliklere, tüm haksızlara ve haksızlıklara karşı, bu güne kadar olduğu gibi dik durmaya devam etmeliyiz; ama asla çirkinleşmemeliyiz. Saygılarımla…
Editör: TE Bilisim