Karadeniz’in hırçın çocuğu, Anadolunun yağız delikanlısı yine yaptı yapacağını. Kimsenin hayal dahi etmeye cesaret edemediği şampiyonluğu belki de tarihin en erken şampiyonluğu olarak ilan edecek. Üstelik Büyük kulüp, küçük kulüp, İç saha, dış saha ayrımı yapmaksızın, vura vura, kıra kıra…..

Üstelik sadece de kendisi ilerlemiyor, bu ilerleyişten güç alan birçok anadolu kulübüne de örnek oluyor. En yakın örneği Kayserispor. İki gün önce İstanbul’da Beşiktaş’ı kendi seyircisi önünde tabiri caizse evire çevire yendi ve kupadan eledi. Şampiyonluğa erken havlu atan rakibinin Avrupa’ya gitmek için en kestirme yolunu da kapattı.

Kayserispor’un hocası Hikmet Karaman galibiyet sonrası motivasyon kaynağı olarak Trabzonspor’u ve taraftarını gösterdi. 3 gün önce lig maçında 40 Bin taraftar önünde yenildikleri Trabzonspor ile yine aynı atmosferde bir müsabaka daha yapmayı çok arzuladıklarını ve BJK maçının devre arasında futbolcularına  “Trabzonspor ile bir maç daha yapmak istiyorsanız bu maçı alın’’ dediğini söyledi.

Bir Anadolu kulübünün oyuncularını, 119 yaşını kutlayan Beşiktaş maçına Trabzonspor ile oynamanın hayali ile motive etmesi ne büyük onur.

Ne kadar gurur duysak az

Bu duygular refakatinde geçti bütün hafta ve Haftanın en kıymetli maçına geldi zaman…

Maça tüm hafta yapılan algı ve ulusal medyanın maça yüklediği ekstra anlam nedeniyle Fenerbahçe motive, istekli ve iştahlı bir giriş yaptı. Yoğun motivasyonun negatif geri dönüşü olan hırs İrfan Can'ın aklını gölgede bırakınca faulün dozunu kaçırdı ve Siopis'e yaptığı gaddar faul sonrası oyun dışında kaldı.

Kırmızı kartın şaşkınlığı geçmeden Trabzonspor'un birde gol bulması ile maçın her anının mutlak hakimi oldu. Bu üstünlükler yanlış şut/pas tercihleri nedeniyle tabelaya yansımadı ve Fırtına farkı açamadan soyunma odasının yolunu tuttu.

Ikinci yarı başında oyuncularda bir değişiklik olmayınca oyunda da bir farklılık göremedik. Oyunun hakimi Trabzonspor olmasına rağmen bir iki pozisyon dışında gollük girişime şahit olamadık. Bu ciddiyetten uzak oyunun bir bedeli olacaktı derken duran topta Muha Zajc bomboş bir pozisyonda skora dengeyi getirdi. 83ncu dakikada N'wakaeme nin direkten sahaya dönen topu ve 94 ncü dakikada Koita'nın 5 metreden kaleye vuramadığı top skoru habercisi gibiydi.

Yenilmemenin kazanç ama böylesine bir maçta kazanamamanın üzüntüsünü yasadik dersek doğru bir tespit olur. Fırtına'dan kendi evinde beraberlik çıkarmanın mutluluğunu Fenerbahçeli oyuncuların gözlerinde görmek bile aslında ihtilalin bir parçası…

Tebrikler çocuklar