Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde geçtiğimiz günlerde ayrılmak istediği eşi tarafından katledilen 28 yaşındaki Sinem Topaloğlu için Beşikdüzü Emek ve Demokrasi Platformu tarafından anlamlı bir eylem düzenlendi. Beşikdüzü Kapalı Pazaryeri önünde toplanan yurttaşlar, kadına yönelik şiddeti ve cezasızlık politikasını protesto etti. Platform adına açıklamayı Figen Ağın Şenel okudu. Açıklamada, “Kadın cinayetleri politiktir” vurgusu yapılırken, Sinem Topaloğlu’nun ölümünün münferit değil, sistematik erkek şiddetinin bir sonucu olduğu vurgulandı.

Sinem’in Katledilişi: Kadına Yönelik Şiddetin Acı Tablosu

Sinem Topaloğlu’nun hayatı, iki yıl önce evlendiği eşi Ali Eren Somun tarafından elinden alındı. Uzaklaştırma kararına rağmen koruma sağlanmadı; katil, balkon camından eve girerek genç kadını silahla vurarak öldürdü. Bu olay, Türkiye’deki koruma mekanizmalarının yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Açıklamada, “Sinem’in haykırışına kulak verin! Kadınlar özgür yaşamak istiyor, köle değiliz!” denildi.

İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmenin Bedeli Kadınlara Ödetiliyor

Platformun açıklamasında, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından geçen dört yılda kadın cinayetlerinin artış gösterdiği vurgulandı. 2025’in ilk 6 ayında 136 kadının öldürüldüğü belirtilirken, sadece Haziran ayında 15 kadın cinayeti ve 26 şüpheli kadın ölümü kayıtlara geçti. “İstanbul Sözleşmesi yaşatır, 6284 sayılı yasa eksiksiz uygulanmalıdır” çağrısı yinelendi.

Trabzon Havalimanı Uçuş Trafiğine Kapatıldı! Seferlerde Düzenleme...
Trabzon Havalimanı Uçuş Trafiğine Kapatıldı! Seferlerde Düzenleme...
İçeriği Görüntüle

Cezasızlık Politikaları Failleri Cesaretlendiriyor

Açıklamada infaz yasaları ve son yargı paketleriyle birlikte şiddet faillerinin tekrar özgür kalmasının kadınların yaşam hakkını tehdit ettiği belirtildi. “Adli sicilinde şiddet geçmişi olan erkekler serbest bırakıldıklarında ilk hedefleri yine kadınlar oluyor” ifadelerine yer verildi. Kadınların en çok kendi evlerinde öldürüldüğüne dikkat çekilerek, “Ev, kadınlar için artık bir sığınak değil, görünmeyen bir şiddet alanına dönüşüyor” denildi.

Kadının Kamusal Alandan Koparılmasına Karşı Ortak Mücadele Çağrısı

Eylemde, “Her yer kadın, her yer direniş” ve “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganları yükseldi. Kadınların evle özdeşleştirilerek kamusal yaşamdan dışlanmak istendiği ve bunun bir eşitsizlik politikası olduğu vurgulandı. “Kadını yalnızca evle tanımlayan her söylem, onun özgürlüğüne, emeğine ve yaşam hakkına yönelmiş bir tehdittir” denilerek, kolektif kadın mücadelesi çağrısı yapıldı.

Muhabir: TUNCAY UÇKUN