Ramazan da, Of-Hayrat vakfının Kadıköydeki şubesinde verilen özel bir yemeğe Dost Başkan Aziz Yıldırım da katılmış… Bizim şehrin bilindik simaları da oradaymış. Yenilmiş, çaylar içilmiş… Gayet nezaket içinde geçmiş gece. Aziz başkan oradan çıkıp soluğu Cüppeli Hocanın yanında almış… Kısa kısa yazacağım… Acaba büyümü yaptırdı bizimkilere ne? Kimselerin gıkı çıkmamış. Herkesler pek mutluymuş o gece. Hatta Aziz Başkan bir ara “ Ben geçmiş dönemde Trabzonspor’un şampiyon olmasını çok istiyorum, neden istemeyeyim ki” gibisinden yuvarlak laflar bile etmiş… Vay be! Bizim başkan; İbrahim Hacıosmanoğlu hiç boşuna bağırıp çağırma… Ey Trabzonsporlu taraftar sende kendini hiiiiççç boşuna yırtma. Bende boşu boşuna yazıp, Fenerbahçeli taraftardan kallavi küfürler yemeyeyim bir okka! “ Neden böyle “ diye sorduğumda? O iş başka, bu iş başka dediler… E gelirken kupayı da getirseydi, içine buz gibi soğuk su koyup içseydiniz bari! Neyse uzatmayayım; Seneye de ben, bizim eve iftara Aziz Başkanı çağıracağım… Demedi demeyin, sonradan darılıp küsmece olmasın. Benden söylemesi… “ Birliğin olmadığı yerde dirlik olmaz !“ diye yazıyorum… Alın bu sözü nereye yapıştırırsanız yapıştırın… İster götürün Trabzon’a puzzlenin parçalarını tamamlasın, İster götürün Mısıra… Hiç fark etmiyor. Sanki Firavun mezarından çıkmış gibi, Mısır’ın üzerine barut yağdırıyor! Ortalık kan gölü. Her akşam bombalarla havaya uçurulmuş kafa-kol seyretmekten perişan oldum. Katliam haberleri duymaktan zihnim yoruldu. Her yer kefene sarılmış masum insan dolu! Ne şanssız bir nesiliz Yarabbi… Teknoloji var, bolluk var, var da var… Tam da rahat edeceğiz derken acımasızca katlediyoruz birbirimizi. Bir de hala aklı Gezi parkında kalan vatandaşlarımız var. Ah keşke, olsa da yesek mod’unda olanlar. Ellerini sıvazlayarak okulların açılmasını bekleyenler, hatta Ekim’e randevu verenler var. “ Zamanlama hatası yapıldı, bu işi okullar açıkken yapacaktık “ diye dili sürçenler… Allah muhafaza tek bir kıvılcıma bakar. Her yan sinsice pusuya yatan düşman… Bir tek İran kaldı… Hoş onu da denediler. Bir iki kıpırdandı. Sonra olmadı… Bu işin peşini bırakmayacaklar, mutlaka yeni taktikler gelecektir diye beklenti içindeyim. Şu an tam kıvamı… Ortadoğu cehennem çukuru! Malum satılacak bir dolu silah, alınacak da bir o kadar can var! Masum insanlar kimin umurunda? Hızını alamayan Mısır Hükümeti “Türkiye iç işlerimize karışmakla haddini aştı “ diye hafiften bir nota çekmiş… Bu daha ne ki? Alışacaksınız sevgili Mısır Prensleri! Bizim Gezi olaylarına Batı dünyası gazetelere çarşaf çarşaf ilan vermişti… Sen yat kalk haline dua et! Bu arada Mısır Başbakanı Biblavi teşekkür etmiş katliamı başarıyla tamamlayan polisine… Halkını bir güzel yaktığı için… Aynı anda düzinelerce masum vatandaşını bir çırpıda katlettiği için… Nasıl bir vicdanınız var? Neyin kafasındasınız aklım almıyor! Zengin bir ordu, orduyu destekleyen zengin kesim, gittikçe kötüleşen bir devlet ekonomisi ve sefalete sürüklenen gariban halk! Bitmek tükenmek bilmeyen akıl oyunları! Bu dünya kime kaldı ki, Sisi ye kalsın? Bizim oralarda meşhur bir Tirsi balığı vardı, balığın ağa babasıydı… Onun bile cinsi kurudu… Bilmem anlatabiliyor muyum? Bu gidişat iyi değil… Sen koru Ya Rabbi!
Editör: TE Bilisim