Balıkçılığın, anneden kıza geçtiği Okçu Mahallesi'nde kadınlar Karadeniz'in hırçın sularında balık avlıyor, ağ çekiyor, ağ temizliyor ve istif yapıyor.

Türkiye'de binlerce kadın balıkçı, denizin sularına ağ atarken, Ordu'nun Perşembe ilçesindeki kadınlar da yıllardır eşlerine yardım ediyor. 1950'li yıllarda gemici bulamadıkları için yardım için eşlerini çağıran balıkçılar, yıllardır karı-koca bu mesleği nesilden nesle aktarmaya devam ediyor. Yaklaşık 70 yıldır süregelen gelenek sayesinde kadınlar hem ev ekonomisine katkıda bulunuyor, hem de zorlukların üstesinden geliyor. Ordu'nun ilk kadın balıkçı köyü olarak bilinen Perşembe ilçesine bağlı Okçulu Mahallesi'nde balıkçı kadınların sayısı 25'e ulaşırken kadınlar, sezonun ilerleyen günlerinde gece saatlerinde açıldıkları kara sulardan, sabah saatlerinde geri dönüyor. Gece boyunca ağ atıp çekerek eşleriyle birlikte balık yakalamaya çalışan kadınlar, kendilerine ait barınağın olması durumunda zorlukların üstesinden daha fazla gelebileceklerini belirtiyor.

“BİZİM MESLEĞİMİZ DE BALIKÇILIK”

Yaklaşık 25 yıldır, balıkçı olan eşine yardım ettiğini belirten 50 yaşındaki 2 çocuk annesi Sabire Yar, “Evlendiğimden bu yana balıkçıyız, eşimle beraber çalışıyoruz. Yapabileceğimiz farklı bir şey yok, buradayız. Herkesin nasıl meslekleri varsa, bizim mesleğimiz de balıkçılık, her sabah deniz havası olduğu sürece rutin geliyoruz. Buralara alıştık ama barınaklarımız daha sağlıklı ve güzel olursa biz daha rahat çalışırız. Eşim gün içinde ağ atıyor, sabah 6 gibi biz geliyoruz burada işimiz bitene kadar bekliyoruz. Sonrasında da asıl işimiz olan ev işlerine yöneliyoruz” dedi.

“KIŞ AYLARINDA BALIK ÇOK OLUNCA DAHA ÇOK ÇALIŞIYORUZ”

Ayşe Yar isimli kadın balıkçı, “24 yıldır eşimle birlikte balıkçılık yapıyorum ama ara sıra yapmadığım da oldu. Kıyıya gelip burada eşime yardım ediyorum. Sabah saatlerinde buraya gelip eşimle birlikte ağları istifliyoruz ve balıkları satıyoruz. Sonrasında eve gidiyorum ve ağ işlerinde de yardımcı oluyorum. Bizim için artık meslek gibi oldu, ben de kendim artık balıkçıyım diyebiliyorum. Aslında erkek ve kadın için zor bir meslek. Denize gitmek ve kenarda olmanın da ayrı zorlukları var. Özellikle soğuk havalarda çok zor oluyor. Kış aylarında balık çok olunca daha çok çalışıyoruz ve soğuktan üşüyoruz. Kendimize ait barınaklarımız olsa tüm işlerimizi orada yaparız ve soğuktan etkilenmeyiz. İlerleyen günlerde yaşlandıkça daha çok hastalıkla uğraşacağız. Burası bu kadar yapıldı inşallah devamı da gelecektir diye umut ediyorum. Sezon da bu sene yeni başladı, inşallah iyi gidecek gibi görünüyor” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim