Bitki kabinlerinde, maydanoz, şeker otu, fesleğen, fasulye, marul, kabak ve salatalık gibi ürünler bir sistemle insan eli değmeden 25 günde tüketime hazır hale getiriliyor.

Yaklaşık iki yıldır topraksız tarım alanında çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Çakıroğlu, “İki yıldır ARGE kapsamında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bitki fabrikamızda, bitki doku kültürüyle fide, fidan yetiştirmek istiyoruz. İki yıldır nasıl yetişir diye ekibimizle çalışıyoruz. İki üretim kısmımız bulunuyor ve üretim kısmımız iki kabinden oluşuyor. Bu üretim kısmında 20’ye yakın besin denedik. Bunlar bitki olarak 20’ye yakın ancak, bunu çoğaltabiliriz. İki sene içerisinde 20 oldu, daha fazlası da olabilir. Çünkü kabinlerin içerisinde bitkiye istediği deseni verdiğimizde yani ışığını, besinini verdiğinizde bitki yetişiyor. Şartlarını, ortamını sağladığınızda bitki yetişiyor. Şeker otu diğer adıyla stevia. Dünya zararlı glikozu bırakıyor yararlı glikoza dönüyor. Burada şeker otu olarak karşımıza çıkıyor. Şeker otu dünyada kullanılırken artık ülkemizde de kullanılması ve alt yapısı yapılması gerekiyor. İnşallah bunda da bizlerin de bir payı olur” dedi.
Amaçlarının üretilenleri ihraç etmek olduğunu kaydeden Çakıroğlu, “Bir fabrika düşünüyoruz, bu fabrikada bitki doku kültürü, laboratuvarlarımız olmasını istiyoruz. Bu laboratuvarlarda süs bitkileri yetiştirmek örneğin orkideyi yurt dışından alıyoruz. Amacımız bunları üreterek ithalat açığımızı kapatmak. İnşallah bu amacımıza ulaşırız” diye konuştu.



“İnsan sağlığına hiçbir şekilde zararı yok”

Ziraat Yüksek Mühendisi Seldanur Hacı Abdullahoğlu da yetiştirilen bitkilerin insan sağlığına hiçbir şekilde zararı bulunmadığını kaydederek “Bitkilerimizin çimlendirme aşaması 3 günde gerçekleşiyor. Üç günden sonra da sistemimize aktarıyoruz 25 gün sonra da hasadını gerçekleştiriyoruz. İnsan sağlığına hiçbir şekilde zararı yoktur. Çünkü yabancı otla mücadele olmadığı için zararlı ilaçları kullanmadığımız için çimlendirme yapıldıktan sonra sistemin kapısını kapatıp bir daha hasatta giriyoruz. Bu yüzden de el değmeden fesleğen üretmiş oluyoruz. Işık, sulama, sıcaklık tamamen otomasyon sistemiyle yönlendirilmektedir. Bilgisayar ortamından sıcaklığını nemini ışığını her şeyini ayarlayarak 25 günde ilk hasadımızı elde ediyoruz. Elimizdeki ürünler ticarete gayet uygun verilerdir. Artık iklimlerdeki bozulmalar suların azalması yüksek sıcaklık güneş orantısız yağış ile birlikte artık dünya yavaş yavaş topraksız tarıma geçişi hızlanmakta. İnşallah bizde Türkiye olarak bizde diğer ülkelerin seviyesini yakalamış olacağız” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim