Çok değil daha geçtiğimiz hafta hastane ziyaretinde sohbet emiştim..

O güzel ve gülen yüzü ile şakalaştık dertleştik.

Malum hastalığına karşı verdiği mücadeleyi yine kazanmak istiyordu.

Çünkü onun hayatında “pes etmek” diye bir kelime yoktu.

Yaşama sarılıyor ve direniyordu..

Cevat Ocak abimle son dönemlerde sıkça gezi yaptık.

Özellikle de Güneydoğu’ya.

Oraları görmeyi çok istiyordu..

Hakkari’den Siirt’te Mardin’den Urfa’ya bir çok ili birlikte gezdik.

Muhteşem bir bakış açısı akıl dolu tespitleri vardı.

Keyifli nazik ve saygılı kişiliğinden asla taviz vermezdi.

Zor bir insan değildi..

Gönüllere girmeyi kendisini sevdirmeyi çok iyi beceriyordu..

İyi ki kendisini tanıma fırsatı bulmuşum.

Her anın ne kadar kıymetli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.

Keşke çok daha uzun yıllar beraber olabilseydik..

Trabzonspor sevdalısı Atatürk aşığı ülkesine-bayrağına bağlı yiğit bir adamdı..

Merhametli ve vicdanlıydı..

Güzel insan artık yok!

Zaten olanlarda aramızdan ayrılıp gidiyor..

Nerede çakal varsa nerede şeytan beyinli varsa aramızda

Sorsan kendilerini adam yerine koyarlar..

Kanı beş para etmez kalemi satılık aklı kiralık yaşamını fesatlık ve kahpeliğe adayanlar..

Güzel insanlar gittikçe ortam böylesine onursuzlara kalıyor işte..

Hayatı çekilmez hale getiren insanlar..

Azıcık sevgi dolu kendimizle barışık hayata pozitif baksak ne olur sanki?

Neyi paylaşamıyoruz bu yalan dünyada

Dert nedir?

Ölüm Allah’ın emri elbet.

Bir kere ölüyoruz..

Mesele arkanızda ne bıraktığınız?

Cevat Ocak abim arkasında onurlu-şerefli-dürüst ve karakterli bir yaşam bıraktı..

Öyle herkese nasip olmuyor..

Hastalığı boyunca ona her anında sahip çıkan başta değerli eşine evlatlarına-kardeşlerine-yakınlarına ve dostlarına bir kez daha sabır diliyorum..

Allah mekanını cennet eylesin.

Güle güle güzel insan..

Güle güle direnen koca yürekli adam..

Buraya kadarmış!

Seni unutmayacağız ..