Sevgili okurlarım, Basın özgürlüğü. İfade özgürlüğü. Örgütlenme özgürlüğü. Din ve vicdan özgürlüğü. Diğer temel özgürlüklerin varlığı için oldukça önemlidir. Basın özgürlüğü kavramı, ifade özgürlükleri açısından çok önemlidir. İfade özgürlüğün

Sevgili okurlarım, Basın özgürlüğü. İfade özgürlüğü. Örgütlenme özgürlüğü. Din ve vicdan özgürlüğü. Diğer temel özgürlüklerin varlığı için oldukça önemlidir. Basın özgürlüğü kavramı, ifade özgürlükleri açısından çok önemlidir. İfade özgürlüğünün tartışmalarının merkezinde de genellikle medya bulunmaktadır. Zira medya kişilerin ifade özgürlüğünün kullanabilecekleri en önemli alan olması nedeniyle bugün ifade özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olur. Bu özgürlükler, biz basın mensupları için ne kadar önemliyse, okur içinde o kadar önemlidir. Biz gazeteteciler, yazarlar yazı yazıyor, yorum yapıyorsak eleştirilere de açık olmalıyız. Yorumlara genelde cevap vermem. Biz düşüncemizi, tespitlerimizi köşemize aktarır, okuyucu da düşüncesini gönderir. Bazen öyle densiz yorumlar alıyoruz ki, şaşarsınız. Bizde alta kalmıyoruz. Karadeniz’e ve Karadenizlilere olan düşkünlüğümüzü çekemiyor. Evet, ben Karadenizlileri çok seviyorum, onlarla gurur duyuyorum. Siyasi düşünce yapılarını bir kenara koyup, herkesi kucaklıyorum. Googol’dan Osman Yazıcı yazsa, ne yaptığımı, kim olduğumu, nereden geldiğimi her şeyimi görecek. Kumumuzu eleyip, torbamızı astığımızı, gazetecilik mesleğinde 33 yılımızı doldurduğumuzu, bürokraside birçok faniye nasip olmayan yerlere geldiğimizi, karşılıksız dostluğun dışında hiçbir beklentimizin olmadığını görecekler. Ama görmek, duymak istemiyor. Ruh sağlığı bozuk, ruhunu kin ve nefretle besleyen bu zavallılara acil şifalar diliyorum.   Devletin Cenazesi kalkıyor Bir yıldır bölgeden cenaze gelmiyormuş. Öyle diyorlar: Hemşerim, meslektaşım Sabahattin Önkibar’in ifadesiyle Güneydoğu’da devletin cenazesi kalkıyor, kimi uyutuyorsunuz. PKK, Diyarbakır-Bingöl yolunu kesip, kimlik kontrolü yapmış. İki uzman çavuşu dağa kaldırmış ve”Karakol yapmaktan vazgeçmeseniz bunları öldürürüz” tehdidini salmış. PKK’nın Meclisteki temsilcileri, uzman askerleri elleriyle koymuş gibi buldular, serbest bıraktılar ve şov yaptılar. Bu kaçırılan askerlerimizi, yüce devletimiz, anlı şanlı TSK bulamıyor. Karakolları denetlemek isteyen Jandarma Alay komutanına bombalı saldırı düzenleniyor. BDP Temsilcileri,”Karakol yaptırtmayız” tehditlerini savuruyor. Türk Bayrağı ile sokağa inenleri gözaltına alan iktidar, PKK’ya sesini çıkarmıyor. Evet devlet vatan toprağının bir bölümünde karakol bile inşa edemez acizliğine vergi toplama işi bölücü örgüte devretmiş durumda. Güneydoğu tamamen PKK ve şehirdeki temsilcilerine teslim ediliyor. Ve böyle bir tabloda bölgeden cenaze gelmiyor edebiyatı toplum uyutuluyor. Güneydoğu’da devletin cenazesi kalkıyor beyler. Biz hala evlendirme, eğlendirme ve yemek programları ya da   “cinler dişi midir, erkek midir tartışmalarıyla günümüzü gün yapalım. Bir yudum özgürlüğe, Bir avuç toprağa hasret kalacağımız günler pek uzak değildir.