Mahallenin isim değişikliği ile ilgili konunun bu sefer 1974 senesinde Meclis’te tekrar gündem olduğunu ve yine komisyona havale edildiğini görüyoruz.. Komisyon tarafından hazırlanan raporda;
“Trabzon’un yetiştirdiği ve Trabzon’a hizmet eden ünlü kişilerin anılması ve saygı belirtisi olarak mahallelere isimlerinin verilmesi görüşü ile hareket edilerek, mahalle sakinleriyle de görüşmeler yapılarak, 1 Nolu Çömlekçi Mahallesinin isminin Yavuz Selim Mahallesi, 2 Nolu Çömlekçi Mahallesinin isminin de Cudibey Mahallesi olarak değiştirilmesi uygun görülmüştür” denilmektedir.
Ancak Mecliste yapılan görüşme ve tartışmalar sonucunda; 1 Nolu Çömlekçi Mahallesinin isminin Yavuz Selim Mahallesi; 2 nolu Çömlekçi Mahallesinin isminin ise Arifilboy, Kazım Karabekir ve Cudibey olarak değiştirilmesi ile ilgili önergeler her defasında reddedilmiş ve teklifler kabul edilmeyince yeniden komisyona havale edilmiştir.
Çömlekçi Mahallesinin isim değişikliği 1978 senesinde Meclis’te son olarak tekrar gündem olmuştur. İsim olarak Yavuz Sultan Selim veya sadece Yavuz Selim Mahallesi isim olarak değiştirilmesi önerilmiştir. Ancak Meclis Üyesi Fuat Eyüboğlu’nun Çömlekçi Mahallesi isminin eski ve tarihi bir isim olması nedeniyle (1Nolu) kelimesi kaldırılarak, sadece Çömlekçi Mahallesi olarak değiştirilmesini önermiştir.
Üyelerden Ali Paşa Kalfaoğlu ise şehirde Trabzon’da Valilik yapan Yavuz Sultan Selim’in isminin hiçbir yerde geçmediğinden bahisle, mahalle isminin Yavuz Selim Mahallesi olmasını önermiş, ancak yapılan oylamada Fuat Eyüboğlu’nun önergesi olan Çömlekçi Mahallesi ismi, ekseriyetle yani çoğunlukla kabul edilmiştir.
ÇÖMLEKÇİNİN ÇİLELERİ
Çömlekçi mahallesi,özellikle limanın yapılmasından sonra çileli bir mahalle olmuştur. Zira limandan önce deniz kenarında olan mahalle, limanın inşa edilmesi ile denize kapalı hale gelmiştir. Hele bir dönem İran’a koyun ihracı yüzünden Çömlekçi yaşanmaz bir yer olmuştur.
Yaşı 50’nin üzerinde olanlar çok iyi hatırlarlar. 1970’li yılların ikinci yarısından itibaren bazı günler kesif bir koyun kokusu bölgeyi sarardı. Çömlekçi’den burnunuzu tıkamadan geçemezdiniz. Buna sebep olan, o yıllarda Bulgaristan ve Romanya’dan Trabzon Limanına, buradan da İran’a koyun nakli idi. Şehrin merkezi sayılabilecek bir bölgesinde binlerce koyun ve onların atıkların kaynaklanan kesif kokuya birde ölen yüzlerce koyundan kaynaklanan çürüme kokusu ilave edilince, Trabzon Belediye Meclisi’nde konu gündem olmuştur.
Tutanaklardan anlaşıldığı kadarıyla İranlı bir müteahhitle liman yetkilileri arasında yapılan sözleşmeye göre, limanda bazı sıhhi tesislerin yapılması gerektiği ancak henüz yapılmadığı noktasındadır. Üstelik bu gayri sıhhi ve şehri olumsuz etkileyen durumdan Belediye haberdar edilmemiştir. Ancak konu iki devleti ilgilendiren ticari bir konu olması nedeniyle Trabzon Belediyesi çaresiz kalmıştır.
Trabzon Limanı’nın 1953 senesinde açılmasıyla Çömlekçinin tek çilesi, koyun kokusu olmadı. Ardından 1965 yılında temeli atılan Çimento Fabrikasının olumsuz etkilerinden en çok zarar gören mahallelerden biri çömlekçi mahallesi oldu. Sonrasında özellikle yüksek enerjili ithal kömürünün liman vasıtası ile Trabzon’a gelmesi, bu sefer de mahallede kömür tozu problemini beraberinde getirdi. Artık Çömlekçi halkı balkona çamaşır asamaz, kapıyı pencereyi açamaz oldu.
RUS PAZARLI YILLAR
90’lı yıllarda soğuk savaş döneminin sona ermesi ve SSCB’nin dağılması ve ardından Sarp sınır kapısının açılmasıyla birlikte Çömlekçi Mahallesi boyut değiştirmeye başladı. Zaten İlçelere kalkan dolmuş durakları ile hareketli bir gündüz nüfusuna sahip olan Çömlekçi, bu sefer de Rus Pazarı ile birlikte iyice kozmopolit bir yapıya büründü. Rusların ve Gürcülerin aslında beş para etmez mallarını görmek isteyen Trabzonlular, her gün “Rus Pazarı” denilen yere akın ettiler. Aslında o döküntü mallara ihtiyacımızdan çok, merakımız bizi oraya sürükledi.
Bundan sonra Çömlekçinin kadim sakinleri bu süreçte yavaş yavaş mahalleyi terk etmeye başladılar. Onların boşalttığı evler, otel pansiyon olmaya başladı. Bu arada ilkokuldan liseye kadar 11 yıl boyunca bir türlü yabancı dil öğretilemeyen halkımız, Çömlekçi esnafının altı ay içinde Rusçayı sökmesine şaştı kaldı. Aslında yabancı dil eğitim politikamızı belirleyenler bu konuyu inceleselerdi, belki de memleket gençliğinin yabancı dil sorununu, en azından kendini ifade etme düzeyinde, çoktan çözmüş olurlardı. Ancak gündem bile olmadı.
Fakat o dönemin hakkını yemeyelim, o yıllar bavul ticareti ile Çömlekçi esnafının cebi para gördü. Hala anlatırlar... Çömlekçi bir anda Trabzon’un Lalelisi oluverdi. Ancak bavul ticareti ile birlikte Rus Cumhuriyetinin züğürt kadınları Karadeniz erkeğini keşfedince, Çömlekçi ticareti de boyut değiştirdi. Bu tarihten sonra Şehrin kadim mahallesi hak etmediği bir imaja doğru yelken açtı. Eğer şu an bu satırları okuyorsanız bundan sonrasını da biliyorsunuz demektir. O yüzden burada noktalıyoruz.
Ancak Çömlekçi Mahallesinin kaderi Çömlekçi Kentsel Dönüşüm Projesi ile artık değişiyor. TOKİ ve Trabzon Büyükşehir Belediyesinin çabaları ile mahallenin kötü imajından kurtulup, bambaşka bir yaşam alanına dönüşmek üzere olduğunu belirtelim. Bu gün Çömlekçi Mahallesine uğrayanlar, eski halinden eser kalmadığını göreceklerdir. Yeni halini ise her Trabzonlu gibi dört gözle bekliyoruz. Bu dönüşüm hikâyesi ise, başka bir yazının konusu olduğunu söyleyerek bitirelim.
Fatih Erol