“Okullar  açılırken” birinci yazımda, özel okul servislerinin servis ücretlerine yüzde 500,yemek ücretlerine yüzde 400,kırtasiye ve kitaplarda yüzde 800 zam yaptıklarını yazmıştık..

Özel okul servisleri, bu yıl devlet okul tarifelerinin tam yedi kat fazla  ücret talep ediyorlar. Bugünkü yazımızda  devlet okullarda durum ne ona bakacağız..

Devlet okullarında durum ne?
Sınıflar kalabalık, okullar yetersiz,
Ankara’nın merkezinde 50 kişilik sınıflar var.
“Yok “ diyenler varsa, gelsinler, birlikte dolaşalım..
Öğretmenler de dertli, veliler de… Hatta öğrenciler de.
Eğitim kalitesini değil, ‘kayıt parası var mı, yok mu?’ diye tartışıyoruz!
Kayıt parasında her yıl aynı tiyatro oynanıyor.
Nasıl mı?
Bakanlık: “Velilerden kayıt parası alınmayacak” diyor.
Okullar bal gibi alıyor.
Almakta zorunda..
Çünkü devlet, kendi okullarına,su,elektrik,yakıt ve temizlik ve bakım giderleri için ödenek vermiyor..
Durum böyle olunca, okulun tuvaletini, sınıflarını kim temizleyecek?
Diğer giderler nasıl karşılanacak?
Çocuğunu devlet okullarına verecek aileler, imkânları ölçüsünde bağış yapmak zorunda.
 Kalabalık sınıfta yeterli eğitim olmaz.
Bahçesiz bir okulda öğrenci, fiziksel ve ruhsal gelişimini tamamlayamaz.
Spor salonu olmayan okulda gelişimden bahsedilemez.
Laboratuvarız eğitim, öğretim, bilim ve sanat yapılamaz.
Yetersiz beslenme ile öğrenme gerçekleşemez.
Öğrenciler kantinlerin insafına terk edilemez.
Yemekhaneler ,ticarete dönüştürülmez..
Ayrıca öğretmenlerin mutsuz olduğu bir okulda öğrenci ve aileler mutlu olabilir mi?..

Öğretmen mutlu olacak. Ekonomik sıkıntısı olmayacak. Kafası rahat olacak..
Şu kadar okul yapıldı, bu kadar para harcandı, ne denilirse denilsin eğitim sorunlu.
Çare diye getirilen her model kısa bir süre sonra terk ediliyor, çünkü yöneticiler eğitim için uygun olanı değil ,olmayanı denemeye çalışıyorlar..
Eğitimciler, sendikalar, veliler, akademisyenler ve öğrenciler; karar alma süreçlerine katılmalı, fikirleri sorulmalı…
Yıllardır sürdürülen ‘ben yaptım oldu’ metodu terk edilemezse, kolektif akla, işbirliğine, zamanın ruhuna uygun davranılmazsa eğitim düzeyi, ne yazık ki yerlerde sürünmeye devam eder…
Üniversite meselesi’ de başlı başına büyük bir sorun;

Başka bir yazımızda ele alacağız..