Eğitim Ve Demokrasi Kültürümüz
İnsanlığın bulabildiği en son yönetim biçimi olan demokrasi, öncelikle bir insan grubunun sosyal içerikli bir buluş, değerler ve kurallar bütünlüğü olan bir kavramdır. Daha iyisi bulunana kadar en iyisi yönetim biçimi şimdilik bu.
Demokrasi sadece bir hükümet biçimi değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi ve yaşayış biçimi olarak değerlendirilmektedir. Bir yaşam biçimi olan demokrasinin ancak eğitimle kazanılabileceği açıktır. Çünkü demokratik yaşayış, demokratik yaşayış yoluyla ve okullar marifetiyle öğrenilebilir. Eğitimin amacı, çocuğun kendine özgü olan yaratıcı gücün bulunduğu doğasının büyümesi için gerekli zemin ve özgürlüğün sağlanmasıdır. Bu da demokrasinin eğitimle öğrenilebileceği anlamına gelmektedir. Demokrasinin öğrenileceği en önemli mekânlar okullardır.
Demokrasi her ne kadar öğrenilebilecek bir yaşam tarzı ise de, salt öğrenme ile kazanılması güç olan bir değerler sistemidir. Bu da sadece okullarda demokrasi ve insan haklarına ilişkin dersler koymak suretiyle olabilecek bir şey değildir. Okullar demokrasi bilinci kazandırma noktasında istenileni verememiş ki, demokrasiyi, salt seçim ve seçim sonuçları olarak değerlendiren bir toplumsal kültüre sahibiz.
Cumhuriyet Dönemi ile birlikte Türk toplumunda demokrasi talepleri önemli bir yükseliş göstermiştir. Toplumun bu talep artışına paralel olarak da eğitim sistemi de eğitimde demokrasi vurgusu yapmış ve yazılı metinlere kadar demokrasi kavramını getirebilmiştir. Türk Eğitim Sistemi’nin temel dayanaklarından biri Milli Eğitim Şuraları’dır. Türk Eğitim Sistemi’nde demokrasi kavramında ilk kez bahsedildiği metin 4. Milli Eğitim Şurasıdır. 1949 Yılında toplanan 4. Milli Eğitim Şurası’nda “demokratik eğitim” konusu, gündem maddesi olarak tartışıldı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu, “Demokrasi idaresi yeni bir terbiye meselesidir, yeni bir fikrin mal edilmesidir.” sözleriyle demokrasinin yeni bir fikir ve yeni bir eğitim meselesi olduğuna işaret ediyordu. Bu toplantıda gündeme alınan maddelerden biri, “Eğitim ve öğretimde dayanılan demokratik esasların gözden geçirilmesi” biçiminde ortaya konmuştu. Buna göre, denilebilir ki, Türk Eğitim Sistemi’nde demokrasi eğitimi ilk kez 1949 Yılında toplanan 4. Milli Eğitim Şurası ile sistemin gündemine oturmaya başladı.
Daha sonra 1973 Yılında çıkarılan Milli Eğitim Temel Kanunu’nda eğitimin “temel ilkeleri” başlığı altına sıralanan bir dizi ilkelerden biri de “Demokrasi Eğitimi” başlığını taşımaktadır. Bu tarihte askeri bir dönemin hükümetinin iktidarda olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Askeri vesayetin hükümeti olan bir yönetimin çıkarmış olduğu yasa bugün yürürlüktedir. Buna göre demokrasi kavramı, mevzuatta “demokrasi ilkesi” başlığı altında yer almaktadır.
Bu ilke, “Bu ülkede hür ve demokratik bir toplum düzeninin yerleşmesi” için yapılması gerekenleri şöyle sıralamaktadır: “Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçeklemesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır…” diyor ve “ancak” ile devam ediyor: “ancak eğitim kurumlarında Anayasa’da ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez”.
Bu ifadede “ancak” tan sonra yer alan açıklama, aslında okullarda neden demokratik kültürün ortaya çıkmadığının ve günümüzde demokrasi kültürünün neden içselleştirilemediğinin nedenini ortaya koyuyor. Gerçekten de eğitim sisteminin temel ilkelerinden biri olan “demokrasi ilkesi” nin mevzuatta yer alma biçimi, okullardaki demokrasinin ortaya çıkmasına hizmet etmekten çok uzak görünmektedir. Çünkü sınıflarda öğrencinin herhangi bir soru sorma ihtimaline karşı, “ancak” tan sonraki ifade dolayısıyla öğretmenlerin temkinli davranmaları söz konusu olabilir. Üstelik her öğrenci sorusunun ve düşüncesinin günlük siyasi olay ve tartışmalara çekilebilme riski her zaman vardır. Bundan dolayı da eğitim sisteminde demokrasi kültürünün, istenen düzeyde gelişmemiş olduğu söylenebilir.
Bir halkoylaması sonundaki toplumsal tutum ve davranışlarımız, toplum olarak ne kadar demokrasiyi bir yaşam biçimi haline getirmiş olduğumuzun da göstergesi olarak değerlendirilmelidir.
Çok Okunanlar

Trabzonspor Teknik Adamı Trabzonspor'dan Ayrılır Ayrılmaz Zehir Zemberek Sözler Söyledi; " Bunu Hak Etmedim!"

Trabzonspor’un Yeni Nwakaeme’si İsrail’de Bulundu!

Trabzonspor'un Yıldızı İçin Avrupa Devleri Sıraya Girdi; Bu Transfer Cepleri Yakacak

Trabzonspor'dan Bir Kral Geçti. Avrupa’yı Sallıyor!

Trabzonspor'un Parlayan Yıldızına Transfer Talebi Geldi; Yunanistan Ekipleri Onun Peşinde

Trabzonspor’da Enis Destan Kararı! gelen teklif neden Teklif Reddedildi?