Son dönemde sağlıklı yaşam trendleri arasında öne çıkan glutensiz beslenme, yalnızca çölyak hastaları veya gluten intoleransı yaşayan bireylerin değil, sağlıklı kişilerin de ilgisini çekmeye başladı. Özellikle ekmek, makarna ve unlu mamullerin glutensiz versiyonlarına yönelen birçok kişi, bunu kilo vermek ya da daha sağlıklı hissetmek amacıyla tercih ediyor. Ancak Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Mısra Aydın, bu konuda dikkat çeken uyarılarda bulunuyor. Aydın, “Sağlıklı bireyler için glutensiz diyet, gereksiz kısıtlamalara ve dengesizliğe yol açabilir. Unutmayın; önemli olan gluteni tamamen kesmek değil, beslenme kalitesini genel olarak iyileştirmektir” diyerek konunun sanıldığı kadar masum olmadığını vurguluyor.
Gluten nedir ve kimler için tehlikeli?
Gluten; buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan bir protein grubudur. Çölyak hastaları için gluten ciddi bir sağlık tehdidi oluşturur. Bağışıklık sistemini tetikleyerek ince bağırsaklara zarar verir, besin emilimini bozar ve uzun vadede farklı sağlık sorunlarına yol açar. Bu nedenle çölyak hastalarının ömür boyu glutensiz beslenmesi şarttır. Bunun dışında gluten duyarlılığı yaşayan bireyler de vardır. Bu kişilerde çölyak hastalığı bulunmasa da gluten tüketildiğinde şişkinlik, baş ağrısı ve yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ancak uzmanlar, gluten hassasiyetinin kesin bir testle belirlenemediğini, tanının daha çok diğer ihtimallerin elenmesiyle konduğunu belirtiyor.
Sağlıklı bireyler glutensiz beslenmeli mi?
Uzm. Dyt. Mısra Aydın’a göre, sağlıklı bireylerin glutensiz diyet uygulamasına gerek yok. Çünkü tam tahıllar lif, B vitaminleri, demir ve çinko gibi önemli besin öğeleri içerir. Gluten içeren bu besinleri diyetten çıkarmak, zamanla eksikliklere ve dengesizliğe yol açabilir. Ayrıca piyasadaki birçok glutensiz ürün, pirinç unu veya mısır nişastası gibi düşük besin değerine sahip içeriklerden yapılmaktadır. Bu tür ürünler, lif bakımından yetersiz oldukları için kan şekerinde hızlı yükselmelere neden olabilir. Dolayısıyla glutensiz beslenme, sağlıklı bireyler için faydadan çok zarar getirme potansiyeli taşır.
Kilo kaybı gerçekten glutenle mi ilgili?
Glutensiz beslenmenin popülerleşmesinde en önemli etkenlerden biri de kilo verme isteği. Ancak uzmanlara göre, glutensiz diyete başlayan kişilerin kilo vermesi, glutenin kesilmesinden değil, çoğunlukla işlenmiş gıdaların ve rafine karbonhidratların azalmasından kaynaklanıyor. Yani daha az fast food, paketli ürün ve şekerli gıda tüketildiği için kilo kaybı yaşanabiliyor. Ayrıca sindirimde görülen rahatlama da genellikle glutenin değil, genel olarak irritan gıdaların azaltılmasının sonucu olabiliyor. Bilimsel olarak bakıldığında, çölyak veya intoleransı olmayan bireylerde glutenin sindirim üzerinde doğrudan olumsuz bir etkisi bulunmuyor.
Uzmanlardan önemli uyarı
Sağlıklı bireyler için glutensiz beslenmenin en büyük risklerinden biri, beslenme yetersizlikleri. Lif, B12 vitamini, folik asit, demir ve çinko eksiklikleri bu süreçte sık görülebiliyor. Ayrıca glutensiz ürünlerin doyuruculuğu düşük olduğundan, bireyler daha fazla tüketme eğilimine girerek kilo kontrolünde zorlanabiliyor. Bazı sporcular performans artırma amacıyla glutensiz diyete yönelse de bilimsel veriler, glutenin performans üzerinde doğrudan bir etkisi olmadığını gösteriyor. Uzm. Dyt. Mısra Aydın, “Glutensiz beslenme doğru kişiler için faydalı olabilir. Ancak sağlıklı bireylerde bu tür kısıtlamalar gereksizdir. Önemli olan dengeli ve kaliteli bir beslenme düzenidir” diyerek son noktayı koyuyor.