Evliliğinin daha üçüncü yılında karısı, arkadaşlarına “hissettiği sevgi açlığından” söz etmeye başlamıştı. Aşk evliliği olarak başlayan ilişki, beşinci yılına varmadan çatırdamaya başladı. Karısına koştuğu şart şuydu:

“Seninle evli kalmamı istiyorsan yemeğim üç öğün, düzenli olarak odama gelecek. Benden dostluk veya yakınlık beklemeyeceksin. Bunlardan şikâyet de etmeyeceksin.

Evlilik 11 yıl sürdü. Boşanmanın ardından çocuklarından ayrılmanın üzüntüsü ve aşırı çalışma, beraberinde şiddetli bir mide ülseri getirdi.

Hastalığı sırasında kendisiyle ilgilenen kuzeniyle bir mantık evliliği yaptı. Ama sürekli başka kadınlarla kısa ilişkiler kurdu. Duygusal hayatında gerçekten mutlu olduğu uzun bir dönem yaşamadı. Zaman zaman bu yüzden fiziksel sağlığını da kaybetti. Dünyanın belki de gelmiş geçmiş en zeki adamından bahsediyoruz: Albert Einstein’dan!..

IQ’sü sıradan insanlarla karşılaştırılamayacak kadar yüksek bir dahi! Nobel Fizik Ödülü sahibi. Keman çalan, mükemmel satranç oynayan, üstün bir beyin.

EQ, yani “Emotional intellegence(duygusal zekâ) dersen, görünüşe bakılırsa yerlerde sürünüyor! Albert Einstein’ın yaşadığı yıllarda daha bu ayrım yapılmamıştı tabii. Şimdilerde ise hangisinin daha önemli olduğu tartışılıyor:

“IQ sizi okuldan mezun eder, EQ ise hayattan!” deniyor. Tanıma göre EQ duygularınızı ve iletişimi hayatta ne kadar doğru kullandığınızı ölçer. Başkalarının duygularını anlama,

yaratıcılık, esneklik, dayanıklılık, stresle mücadele, liderlik vasfı, konsantrasyon, kendinizle ve diğer insanlarla ilişkilerinizle ilgilenir. IQ ise malum, öğrenme ve anlama yeteneğini,

mantık yürütme, bilgiyi kullanma, soyut düşünce ve analitik yetenekleri ölçer.

Yani televizyonun düğmesini açamayan babaannenin, insanları nasıl bu kadar iyi tanıdığı ve ev içi kavgaları nasıl bu kadar beceriklilikle sakinleştirebildiğini bu şekilde açıklıyoruz. Veya tam tersi, doktora sahibi insanların bazı tartışmalar sırasında nasıl kendilerinden geçip

kabalaşabildiklerini… Ya da çocuklarını niye berbat yetiştirebildiklerini… Veya evlilik programlarında avuç avuç EQ’suz insanın nasıl birbirine girip gözyaşlarına boğulduklarını… IQ’ları ne durumda, onu tartışmıyoruz bile zaten!..

Uzmanlar EQ’nun zamanla geliştirilebileceğini ama muhtemelen eğitimimiz sırasında okul ve aile tarafından ihmal edilmiş olduğunu söylemekteler.

Zekâ ne işe yarar? Para kazanmaya mı? İnsanlığa hizmet etmeye mi? Ünlü olmaya mı?

Zengin olmaya mı? Mutlu olmaya mı? İnsan kendini bile mutlu edemiyorsa, akıllı olmanın kime ne faydası var?

Görünüşe bakılırsa gelecek yıllar EQ yılları olacak. “Einstein vari” dâhilerse duygusal zekâlarını yükseltmek üzere psikolog psikolog dolaşacaklar.