Sinop Müftüsünün mükemmel bir değerlendirmesini okudum.
Hem kutluyormu hemde okurlarımla paylaşıyorum:
Zira İslama ve Müslümanlara katliam uygulayanlar, terör örgütü kurup islam yaptı diyenlere çok güzel ve seviyeli mesajlar vermiş:

İşte o yazısı:

'Korona salgını başladığı günden beri herkes kendi inancı doğrultusundaki ilke ve prensiplerine dönmeye başladı. Papa İtalya’da boş sokaklarda dua ederek insanlara umut vermeye çalışırken, İsrail Sağlık Bakanı: Mesih gelecek bizi kurtaracak, Mesih bizi dünyadaki tüm dertlerden arındıracak" dedi. Pagan kültürüne sahip çevreler de kendi kutsalları doğrultusunda efsaneler oluşturmaya başladılar. Müslümanların da İslam Peygamberi Hz Muhammed  (sav)’in emrettiği karantina uygulamasını, yemekten önce ve sonra ellerin yıkanması, uykudan uyanınca ve tuvaletten çıkınca ellerin temizlenmesi gibi konuları yeniden dünya gündemine taşımasıyla bilgi çağı bu dönemde tüm dünya İslam’ın bir temizlik medeniyeti olduğunu öğrenmiş oldu.

Bin dört yüz yıl önce hijyen kurallarının bilinmediği çöl ikliminde Müslümanların bunlara dikkat etmesi Peygamberimizin sünnetinin hem fıtri oluşu hem de geleceğe ışık tutan çağlar üstü örnekliği bir kez daha tescillenmiş oldu.

İnsanoğlu'nun en son teknolojik imkan ve kabiliyete sahip olmasıyla güçlü devletlerin zayıfları ürettiği silahlarla yok ettiği bir dönemde, zengin-fakir, güçlü-güçsüz ayırt etmeden herkesi görünmeyen bir virüsün tehdit etmiş olması dünyada sahip olduklarımızın bir fayda vermediğini koca koca devletlerin aciz, çaresiz ve yapayalnız kaldığını göstermiştir. 101 yaşında ölen zenginliği dolayısıyla 6 kalp, 3 böbrek ve 2 ciğer nakli olduğu iddia edilen David Rockefeller gibi yeni dünya düzeni ve yönetim modelleri oluşturma adına büyük planlar yapan insanların da bu virüsden kurtulacaklarına dair bir garantileri yoktur. Tüm geçici statüleri ve makamları sıfırlayan bu virüs insanların geleceğe dair yaptıkları bütün planlarını alt üst etti.

Endülüs Medeniyetini tarihe gömen ezan okunmasını yasaklayan ve Gırnata Sarayında dua edilmesine bile tahammül göstermeyen İspanya’da ezanlar okunmaya başladı. Almanya’da ve Hollanda’da da belirli camilerde ezan okunmasına izin verildi. İtalyan devlet başkanı da çıkıp “İşimiz Tanrı’ya kaldı” diyor. ABD Devlet Başkanının bulunduğu resmi bir toplantıda Kur’an okunuyor, yanındaki eşi ciddiyetsiz durunca “Bak Kur’an okunuyor ciddi ol” dercesine onu Kur’an’ı dinlemeye davet ettiğini görüyoruz. Aslında virüsün yayılıp insanlığın çaresiz kaldığı andan itibaren güçlü devletler dahi kendi güçlerinin bir yere kadar yettiğini bu büyük musibetin ancak dünyaya var eden güç tarafından durdurulacağını gördüler.

Ezilen ve horlanan Müslümanlardan dua etmelerini istediler. Bu onların musibetlerden ders çıkardıkları anlamına gelmiyor. Zira tarihte olduğu şimdi de Allah bu sıkıntıdan kurtarsa masumları öldürmeye devam edecekler. İçlerine düştükleri zulüm çemberi gözlerini kararttığı için hakikatten ve hidayetten uzaktadırlar. Ancak önyargısız ve vicdanları kirlenmemiş insanlar Allah’ın izniyle İslam’ın bir insanlık medeniyeti olduğunu göreceklerdir.

Dünyayı algıyla yönetip, Müslümanları katil ve barbar göstererek  İslam’ın şefkat ve merhamet medeniyeti olduğunu perdelediler. Okullarda yeni yetişen nesillerine Müslüman gençleri terörist gösterdiler. Ama virüsle birlikte İslamofobi endüstrisi de çöktü. Virüsle mücadeleye yoğunlaştılar. Anladılar ki kendi kirli elleriyle dua edecek yüzleri yok, yetiştirdikleri yeni nesle armağan edecekleri temiz bir mazileri yok. Havayı, toprağı, suyu kirleten Batılılar oluşturdukları kalpsiz ve vicdansız bir dünyayı çocuklarına miras bırakacaklar. Kendilerinin de inanmadıkları korsan insan hakları ve sahte özgürlükler manzumesi çökünce bir arayış içerisine girdiler. Ama bu arayış yalnızca virüsten kurtulmak için.. Kalplerin özünü bilen Rabbimiz “Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki Allah nûrunu tamamlayacaktır buyurmaktadır.

ABD’de gündemi belirleyen ve attığı manşetlerle dünyayı dizayn eden haftalık “Newsweek” dergisi “Koronavirüs’ten Korunmak İçin Muhammed Önerisi” başlığıyla çıktı. Peygamberimizin temizlikle ilgili sünnetinin konu edildiği yazıda Peygamberimizin veba hastalığı dolayısıyla önerdiği karantina uygulaması, uyanınca ellerin yıkanması, yemekten önce ve sonra ellerin temizliğini emrettiği mübarek sünneti dünyayı kapak konusu oldu. Bu virüs salgını dolayısıyla insanlık İslam’daki temizliği, tahareti, gusül abdestini, karantinayı, tuvaletten sonra elleri yıkamayı öğrenmiş oldu. Bugün modern tıbbın geldiği nokta da aynı temizliğe ve hijyen kurallarına işaret ediliyordu. Önyargısız ve vicdanlı insanların İslam’ı kabulün önündeki engeller kalkarak İslam’ı temizlikle tanıyan insanların İslam’la bilimselliğin örtüştüğünü  İslam’ın insanlığın dini olduğunu keşfetmiş oldular. Ali Hayri Çelik/SİNOP İL MÜFTÜSÜ.'