Kişisel tahminimi kestirmeden yazıyorum.
Başbakan Erdoğan mevcut yasayla; Köşk’e çıkmayacak.
Yâ da çıkmak istemeyecek.
Adaylık sürecine kadar, toplumu tartışmanın içine çekecek.
Şu anki Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin, onu mutlu etmeyeceğini bil
Kişisel tahminimi kestirmeden yazıyorum.
Başbakan Erdoğan mevcut yasayla; Köşk’e çıkmayacak.
Yâ da çıkmak istemeyecek.
Adaylık sürecine kadar, toplumu tartışmanın içine çekecek.
Şu anki Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin, onu mutlu etmeyeceğini biliyor.
Başbakan Erdoğan, bu nedenle”
Millet başkanını seçecek” diyor.
Bu nedenle; Siyasi ve Başbakanlık gücünü elinden bırakmayacak.
Hayal ettiği 2023 Türkiye’ye sini tam inşa edemedi, taşları koyamadı.
Yarattığı bahçenin mayınlarını tam temizleyemedi
Temizlik olmadan Köşk’e çıkmaz diye düşünüyorum.
*
Başbakan Erdoğan telaffuz etmese de, köşk’e çıkması halinde;
Kendisine tam bağlı, sözünden çıkmayacak bir başbakan isteyecek.
Bu nedenle, kendisi ile yer değiştirmesi beklenen şimdiki
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu tarife hiç uymuyor.
Bilinen bir gerçekte şu:
Kayseri-Rize kavgası hep vardır, bundan sonra da devam edecektir.
Cumhurbaşkanı Gül “
Ben emir alan, her söyleneni yapan başbakan olmam” mesajını veriyor.
İki isimden biri mutlaka cumhurbaşkanı olacak..
Yazımın başlığına dönersem,
Gül, Cumhurbaşkanı,
Erdoğan Başbakan olarak göreve devam edebilirler.
Buna mecburdurlar.
Bölünemezler, kavga edemezler.
Tersi olması durumunda,
Abdullah Gül, hazırda tuttuğu yeni partiyi harekete geçirebilir.
AKP’den en az 50 milletvekili istifa ettirebilir.
Böylelikle AKP iktidarı parçalanmaya yelken alır.
*
Başbakan Erdoğan’ın oyları azalma eğilimde.
2010 referandumunda yüzde 58,
2011 Milletvekili seçimlerinde yüzde 50’ye,
2014 Yerel seçimlerinde yüzde 43’e indi.(Yüzde 43’ü de nasıl alındığı herkesçe biliniyor)
Bu oran daha aşağı çekmek mümkün mü?
Ne var ki, bunun için muhalefet partilerinin ve hukuk devletine bağlı sivil toplum örgütlerinin Erdoğan’ın karşısına güçlü bir adayı çıkarmak ve desteklemek için güç birliği yapmaları gerekiyor.
Peki, muhalefet bunu yapar mı?
Sonuca varmak istiyorlarsa,
Kendi deyimleriyle Erdoğan’ın önünü kesmek istiyorlarsa, bu birliktelik yapmak zorundalar.
Aksi halde, AKP’ye, dahası
Başbakan Erdoğan’a Köşk’ü, altın tepsiyle hediye etmiş olacaklar.
Seçim sonuçlarına sitem etmeye hakları olmayacak.Bunun sorumlusu de muhalefet olacak..
*
Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığına aday olmayacaksa, AKP’nin en güçlü adayı kim?
Bunu kestirmek ebetteki zor değildir..Tabii ki,
Abdullah Gül tekrar aday gösterilecek.
Muhalefetin ortak adayı kim olmalı?
Mesut Yılmaz, en güçlü aday olabilir, çünkü
Hem
CHP’den, hem de
MHP’den oy alabilecek, merkez sağın itiraz etmeyeceği bir aday olmalı..
Bu tarife en uygun isim, eski Başbakanlardan
Mesut Yılmaz’dır
Üç defa Başbakanlık yapmış Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere, 12 yıl aralıksız bakanlık koltuğunda oturmuş, uzun yıllar Anavatan Partisi’nin Genel başkanlığı yapmış, Demokrat Parti tabanından ilgi gören, iki yabancı dili olan, dış ülkelerde itibarı olan, tanınan, bilinen, devleti tanıyan, böylesine hassas dönemde “
devletin sigortası” konumunda olacak, önemli siyaset ve devlet adamıdır.
DSP-MHP-ANAP Koalisyon döneminde, yanı
Ahmet Necdet Sezer’e karar kılınmadan önce, Köşk’ün en güçlü adayı
Mesut Yılmaz’dı.
Ona muhalif olanlar hemen “
Yüce Divan’da yargılandı” diyecekler.
Herkes biliyor ki, eski başbakan
Mesut Yılmaz, Yüce Divan’a bir siyasi kararla gönderildi ve yargılandı.
Dahası başbakanlık dönemindeki her icraatı didik didik araştırılan, hesabını veren ve aklanan tek Başbakan; Mesut
Yılmaz’dır.
Muhalefet ortak bir aday arıyorsa ve de Merkez sağdan olsun diyorsa işte adayı..
Ankara’dan sevgiler.