Yazılarımızda Trabzon’da Cumhuriyetten önce mezarlık olarak kullanılan ancak sonradan vasfı değiştirilerek ortadan kaldırılan mezarlıklardan bahsederken, Cumhuriyetten sonra mezarlık olarak inşa edilen ve halen de kullanılan şehrin iki önemli mezarlığından bahsetmezsek eksik olur düşüncesindeyiz. Yine Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis arşivine girelim ve asri mezarlıklarımızın izini sürelim;

ŞEHRİN İLK ASRİ MEZARLIĞI: SÜLÜKLÜ

1931 senesinde Vakıflar İdaresi’nden satın alınan Sülüklü mevkiindeki tarla, o dönemin deyimi ile “asri bir mezarlık” haline getirilmeye başlanmış  ve adı Sülüklü Mezarlığı olarak 1934 yılında talimatnameye işlenmiştir.
 
Peki, buraya neden Sülüklü denilmiştir? Onu da Trabzon’un ihtiyar delikanlılarından Aydın Şekerci, namı diğer Piknik Aydın’a sorduk. Bu ismin söz konusu alanda zamanı vaktinde Sülükçüoğulları denilen bir aile tarafından havuzlarda sülük yetiştirip, şişeler içerisinde Pazarkapı’da satılmasından ötürü verildiği bilgisine ulaştık.

Meclis zabıtlarına dönecek olursak, 1937 yılına ait faaliyet raporunda; “Sülüklü mevkiinde yeni tesis edilmekte olan Asri Mezarlığın etrafının duvarlarla çevrilmeye başlanıldığı, temizlikten sonra servi fidanlarının dikileceği ve pek yakında umuma açılacağı” belirtilmiştir.  1938 yılına gelindiğinde de artık; “Asri Mezarlığın bakiye duvarları tamamıyla inşa olunarak Mezarlığın umuma açıldığını” görüyoruz.” 


Aradan altı sene geçti geçmedi, Sülüklü’nün 1945 yılında dolmaya başladığını ve Belediye’nin o yıllarda şehrin batı tarafında yeni bir mezar yeri aramaya başladığını tespit ediyoruz.  Aslında bir mezarlığın dolmaya başlaması demek, ölü defnedilmeye yer kalmadığı anlamına gelmiyor. Zira bu gün dahi Sülüklü Mezarlığında boş yer mevcuttur. Ancak yerler seneler önce toplu halde satın alınmış olduğu için, oradaki mezar sahiplerinin dışında mezar yeri satın alınmasına imkân kalmadığı anlamına geliyor.

Bu arada, Sülüklü Mezarlığı 1934 senesinde işletmeye açıldığına göre, mezarlığın içerisindeki anayol üzerinde bulunan ve oraya ait olmayan tarihi mezar taşlarının nereden geldiği sorulabilir. Bilmeyenler için söyleyelim; 1938 yılı Haziran ayında eski İsmetpaşa Mahallesi’nin ortasında kalan İmaret mezarlığı park yapılırken, kabirlerin bazıları aileleri tarafından alındı, bazıları yeni Sülüklü Mezarlığı’na nakledildi. Osmanlıca mezar taşları da orada sergilenmeye başlandı. Bu arada bir çok mezar taşının kırıldığı ve kaybolduğunu da belirtelim.

Trabzon Belediyesi Meclis arşivinde Sülüklü Mezarlığının sadece yapım süreci değil, Mezarlık karşısında veya hemen civarında yapılmak istenilen tesisler hakkında da bilgiler verilmektedir. Mesela 1965 senesinde Sülüklü Mezarlığı karşısında belediyece bir çöp yakma fırını yapılmak istenmiş  ancak başarılı olunamamıştır. 

Yine şaşırtıcıdır 1967 yılında iki yıl önce kapatılan geneleve Belediyece yer gösterilmesi gerektiğine dair alınan Encümen kararı doğrultusunda, şehrin doğu bölgesinde Değirmendere, Erzurum Caddesi üzerinde, mezarlıktan 125-150 metre uzaklıkta söz konusu faaliyet için bir yer bakıldığı ve komisyonca bu yerin değerlendirildiği, sadece bir meclis üyesinin muhalif oyu ile söz konusu yerin komisyonca kabul edilmiş olduğunu tespit ediyoruz.

Belediye meclisinde konu çok uzun tartışılmış Genelevin mezarlığa yakın olarak yerinin seçilmesine birçok meclis üyesiyle birlikte İhsan Yücesan şöyle itirazda bulunmuştur. “Herhalde bir tarafta fatihalar okunurken bir tarafta sarhoş narasının giderilmesi cemiyetimizin örflerine, adetlerine geleneklerine ve dini inançlarına da uygun değildir” denilmiş ve yapılan oylamada komisyon raporu reddedilmiştir. 

Bunların dışında, yine dönemin Belediye Başkanı Haluk Çulha’nın verdiği bilgiye göre uzun zamandan beri elverişli bir arazi bulunamamasından ötürü senelerce yapılamayan cezaevinin Sülüklü Mezarlığı karşısına yapılması düşünülmüş, ancak sonradan yapılan imar planı değişikliği ile cezaevi Bahçecik Mahallesine kaydırılmıştır. 
 
BİR ZAMANLAR BAHÇECİK 

1956 yılında Meclis zabıtlarına yansıdığı kadarıyla, aslında Bahçecikte daha önce de bir metruk mezarlık bulunduğu, mahalle halkının burasının umumi mezarlık yapılması konusunda talebi olduğu ve bu doğrultuda Umumi Hıfzıssıhha Meclisi’nin konu ile ilgili bir karar aldığı anlaşılıyor. Konu ile ilgili vatandaşlar tarafından Belediye’ye verilen dilekçenin, o bölgenin sosyolojik durumu hakkında da bilgiler içermesi nedeniyle, Meclis tutanağına yansıyan kısmını aşağıya alıyoruz; 

“Belediye sınırları içerisinde bulunan [Bahçecik] mahallemizin halkı çoğunluğu fakir ve muhtacı muvanet [yardıma muhtaç]  kimselerden bulunduğu cihetle, ölüsü olan vatandaşlar bu ıstırapları sırasında maddi yokluk içinde ölülerini bahçelerine ve tarlalarına defnetmekte ve asri mezarlığın uzak olması hasebi ile bu hal her gün biraz daha artarak sıhhi bakımdan da bir üzüntü mevzuu olmaktadır. Halkımız büyük sıkıntılar tevlit etmekte olan bu halin önlenmesi için bir kısım mahallerde olduğu gibi, mahallemizde de bir mezarlığın defin için tahsisi zaruri bir durum arz etmektedir.

Halen mahallemizin ihtiyacını karşılayacak bir mezarlığın mevcut bulunması sebebiyle yukarıda arz etmiş olduğumuz halin önlenmesi mümkün bulunmaktadır. Yüksek Belediye Meclisi’mizin hali içtimada olduğu bu günlerde, bu maruzatımızın nazara alınarak mahallemizdeki mezarlığın ölülerimizin defnedilmeleri hususuna müsaadelerinizi mahallemiz halkı adına üstün saygılarımızla arz ve istida eyleriz.”

Yine Meclis tutanağına yansıdığı kadarıyla Vali Muavini Nurettin Akkoyunlu Başkanlığında 16.02.1956 tarihinde toplanan Vilâyet Hıfzıssıhha Meclisi aşağıdaki kararı alır;

“Merkez kazasının yıllık vefat sayısı nazara alınarak belde ölülerinin münhasıran Sülüklü semtindeki mezarlığa defninin, bu mezarlığı yakın bir zamanda doldurabileceği ve bu mezarlığa yardımcı vaziyetinde, esasen uzun yıllardır mezar olan ve bilahare ölü defni yasaklanan belde civarındaki Bahçecik Mezarlığının da bu işe tahsisi ihtiyacı, 1593 Sayılı Kanun’un 312’nci maddesine uyularak uygun görülmüş olduğundan, bu hususla alakalı dairesi Trabzon Belediyesi Riyasetince usulüne göre muamele ifasının söz konusu daireye tebliğine ittifakla karar verildi.” 

Konuyla ilgili konuşan dönemin Belediye Başkanı Haluk Çulha’da; mahalle halkının Belediyece defin muamelesini yaptırdıktan sonra  “fakru hallerine mebni,” ölülerini kendi arazi eteklerine defnettiklerini esefle müşahede ettiğini belirterek, bu halin önlenmesi ve mevzuat dairesinde yürütülmesi için mevcut mezarlıkta ölü defnine müsaade olunmasının yerinde olacağını belirtir.
 
Ancak, Bahçecik Mezarlığı’nın resmi olarak Belediye Meclisi’nde onaylanması için 1962 yılının gelmesi gerekecektir. Nitekim Bahçecik Mahallesi ile Kanlika Köyü hududunu birleştiren 2.650 m2 lik arsanın mezarlık olarak kullanılması bu tarihte kabul edilmiştir. 

İlimizde önceleri ölülerin kendi arazilerine defnedilmesinin birinci nedeninin vatandaşın “fakru zaruret” içerisinde olması nedeniyle, defin masraflarının karşılanamaması ve asri mezarlığa ulaşılamaması olduğu anlaşılıyor. Bu gün Trabzon’da hala mezarlık dışı arazilere ölü defni görülmekte olup, başlangıçta fakirlik ve imkânsızlık dolayısı ile yapılan uygulamanın daha sonra alışkanlık haline dönüştüğü de bizim tespitimizdir.

Bahçecik Halkından Örnek Davranış

1964 yılına gelindiğinde Bahçecik Mezarlığı konusunun bir kez daha Meclis’te gündem olduğu görülmektedir. Meclis tutanakları incelendiğinde mahallede; “Bahçecik Mahallesine ait Aile Mezarlığını Kurma ve Koruma Derneği” adında bir derneğin kurulduğu ve bu derneğin bir dilekçe ile Belediye’ye başvurduğu anlaşılmaktadır. Dilekçe bugün şehrin en büyük mezarlıklarından olan Bahçecik Mezarlığının nasıl geliştiğini anlatması bakımından aşağıya alınmıştır;

“Senelerden beri mahallemizin en büyük derdi olan mezarlık ihtiyacına cevap vermek için 1962 tarihinde bu davayı yürütmek için bir dernek kurulmuştur.  O tarihten bu yana bu dernek teşkilatı, gerek Vilayetle ve gerekse Belediye ile temasa geçmiştir. Dernek idaresi yaptığı temaslarda aldığı müspet neticelerden mühim olanı Belediye Meclisi’nin 16.02.1962 tarihli kararıdır. Bu kararda der ki; parası mahalle tarafından ödenmesi ve mahallece mezarlık olarak kullanılması, bu itibarla aynı karara uyarak adı geçen tarihten bu güne kadar teşkilat, mahalle hudutları içerisinde faaliyet göstermiş Belediyece kabul edilen mezarlık yerinden yedibin metre kare yer almıştır. 

Yüzölçümü 20.000 metrekare olan bu yerden yedi bin metrekaresi mahallece parası ödenerek alındığına göre, bu yerin mezarlık olabilmesi için Belediye Kanunlarına uyarak aldığımız mezarlık arazisini, mahallece adı geçen karar gereğince Belediyemize devretmeye karar vermiş bulunuyoruz. Bizler bu şekilde fedakârlık yaptıktan sonra bu yerin mezarlığa açılabilmesi içi geri kalan bakiyesinin Belediyemiz tarafından istimlâk edilerek yakın tarihte hizmete açılmasını Belediye Yüksek Meclisi’nden talep ederiz.

Belediyemizin bu şekilde hareket etmesi ile bu bölgede Belediye’ye ait bir mezarlığın olacağı gibi mahallemiz de içine düştüğü bu dertten kurtarılmış olacaktır. Bir tetkik yapılırsa halen mahallenin on beş köşesinde mezar görülür. Bunun sebebi kuruluş bakımından mahalle şehre çok uzak olduğu için, vatandaş mevcut mezarlıklardan istifade edemeyip, ölülerini kendi bahçelerinin kenarlarına gömmektedir. İşte mahallemizden bu acı olayı kaldırmak için Belediye Yüksek Meclisi’nin bu noktayı göz önünde tutarak ihtiyacımıza cevap vermesini diler neticenin tarafımıza bildirilmesini saygılarımızla arz ederiz.” 
Dilekçe Sağlık Komisyonuna havale edilir ve komisyon konu ile ilgili bir rapor hazırlar;
 
“…Gerek mahallenin ve gerekse şehrin mezarlık ihtiyacını karşılamak üzere söz konusu yer uygun görülmüştür. Halen (1964 senesinde) şehir mezarlıkları tamamen dolmuş ve kısmen gayrinizami olarak şahıs bahçelerinde ve gayrimeskûn yerlerde zaruri olarak mezarlıklarını meydana getirdikleri müşahede olmuştur. Bu durum dikkate alınarak adı geçen yerin yedi buçuk dönümü mahalle Mezarlık Cemiyeti tarafından Belediyemize bedelsiz temin edilmiş bulunmakta olduğundan, kalan kısmı için gerekli istimlâk işleminin yapılmasının uygun olacağı kanaatında bulunduğumuzu bildirir raporumuz Meclis Başkanlığına saygı ile sunulur.” Sonuçta komisyon raporu ittifakla kabul edilir. 

Bahçecik halkının mahallelerindeki mezarlık sorununu çözmek için ellerini taşın altına koyup arazi satın almasını ve bunu Trabzon Belediyesine bedelsiz devretmesini, bugüne kadar görmeye alışık olmadığımız örnek bir davranış olduğunu belirterek noktalayalım.
Fatih Erol

Editör: TE Bilisim