Bu gün Trabzon merkezde bir tane cezaevi bulunmakta, Bahçecik Cezaevi olarak bilinmektedir. Ancak bu cezaevinin bir yapım hikâyesi bulunmaktadır. MAZİDEKİ TRABZON adlı yazı dizimizde bu sefer yine Trabzon Büyükşehir Belediyesi arşivinde bulunan, Meclis zabıtlarından yararlanarak Trabzon Hapishanesinin izini sürüyoruz. Bu ceza evi yapılmadan önce Trabzon’da hangi binalar hapishane olarak kullanılırdı, durumları nasıldı, şehirde daha çok hangi suçlar işlenirdi? Bahçecikte bir cezaevi yapılma fikri nasıl belirdi?

 Meclis zabıtlarına girmeden önce konunun öncesini Eyüp Şimşek’ten aktaralım;

XX. Yüzyılın başlarında Trabzon Vilâyetinin merkezinde dört hapishane bulunduğunu görüyoruz. Bunlardan üç tanesi erkeklere mahsus iken; bir diğeri kadınlar için tahsis edilmişti. Erkek ve kadın tutuklular için de birer adet tevkifhane mevcuttu. Hapishaneler ve tevkifhaneler, hükümet konağının ayrılmaz bir parçası idi.  Erkekler için olan hapishanelerin ikisi Hükümet Konağında, üçüncüsü ise; Zağnos Kalesi’nde idi. Hükümet konağının haricindeki tek hapishane ise; Zağnos kalesinde idi.

Geçmişte zindan olarak kullanıldığı söylenen Zağnos Burcu’nun kaç yılına kadar hapishane olarak kullanıldığını tespit edemedik. Ancak 1926 doğumlu olan eski Belediye Başkanlarımızdan Hasan Melek de hatırlamadığına göre demek ki yüzyılın başlarında veya (Hüseyin Kazaz Kültür merkezi binası) yeni hapishane olarak inşa edildikten sonra terkedilmiş olmalıdır. Bu kalenin zindan olarak kullanıldığının bir delili de eski kayıtlarda Trabzon Kalesinin batısındaki kapıya Zindan Kapısı denilmesidir.

ZİNDAN-ZİNDAN RESTORAN-KÜTÜPHANE

Bu yapı ile ilgili dönemin Belediye Meclis Üyesi Hasan Cömert’in bilgisine başvurduğumuzda; kalenin Orhan Karakullukçu’nun başkanlığı döneminde 1985-86 yılında uzun yıllar tamamen metruk ve mezbelelik halde iken, içerisinden 50-60 kamyon moloz ve çöp boşaltılarak restore edildiği bilgisine ulaştık. Ancak restorasyon yapılırken eski resimlerde görülmeyen burçların nasıl kaleye ilave edildiğini tespit edemedik. Bu durumda Zağnos burcunun orijinal halinden uzaklaştığını söylemeliyiz. Zağnos burcu, restorasyondan sonra lokanta olarak hizmete açılmış ve Zindan Restoran adını almıştır. Önceleri alkolsüz bir müessese olarak faaliyette bulunan lokanta yine Cömert’in verdiği bilgiye göre aynı dönemde gelen yoğun talepler dolayısı ile alkollü bir müessese haline dönüştürülmüştür.

CİNAYET SUÇLULARI ÇOĞUNLUKTA

Trabzon’da hapishaneler ve tevkifhaneler sağlık bakımından istenilen şartları haiz değillerdi. Zağnos kalesindeki hapishane ile hükümet konağındaki tevkifhanenin avluları yoktu. Dolayısıyla mahkûmların hava almaları, dışarı çıkmaları mümkün değildi. Merkezdeki hapishanelerin alt katı bulunmaktaydı; fakat hiç güneş almadığından son derece karanlık ve sağlıksız bir ortama sahipti. Hükümet Konağındaki hapishanelerin mahkûm kapasitesi iki yüz idi. Fakat hiç bir zaman hapishanenin kapasitesi bununla sınırlı kalmamış, hatta kimi zaman 800’e kadar çıktığı olmuştu. Bu durum, kolera ve humma gibi salgın hastalıkları tetiklemiş ve ayrıca isyan ve firar gibi asayiş sorunlarını da beraberinde getirmişti.

Trabzon hapishanesine ait cetveller incelendiğinde, hem hapishane hem de tevkifhanenin genel itibariyle cinayet yükümlüleri ile dolu olduğu görülmektedir. 1909’da Trabzon hapishanesinde 445 mahkûm bulunmaktaydı. Bu mahkûmların  % 91’i cinayet suçundan ceza almışlardı. Küçük suç ve kabahat suçlarından hapis yatanlar ise %9’luk kısmı oluşturmaktaydılar ve sadece 38 kişi idiler.“

Bu gün Kültür Merkezi olarak kullanılan Trabzon hapishanesinin ahvali bu idi. Selçuk Ural’ın araştırmasına göre; 1937 yılına gelindiğinde Üçüncü Umum Müfettişi Tahsin Bey, 23 Mart 1937’de Trabzon hapishanesinde inceleme yaparak sonuçlara ilişkin raporunu Adliye Vekâleti’ne sundu.

Tahsin Uzer 23 Mart 1937’de bizzat başbakan İsmet İnönü’ye gönderdiği telgrafta Trabzon hapishanesinde inceleme yaptığını, her açıdan yetersiz olan hapishanenin bu haliyle şehrin ortasında kalmasının ciddi sakıncalar doğuracağını belirterek Trabzon’a elverişli, sıhhî ve fennî bir bina yapılmasını teklif eder. 

Tahsin Uzer’in Trabzon Hapishanesi’ne dair gözlemleri çarpıcıdır. “Başka Vilâyetlerin hapishane hallerini bilmiyorsam da Trabzon’da gördüğüm hapishane öldürücü bir vaziyettedir” demektedir.

HAPİSHANE BELEDİYE MECLİSİ GÜNDEMİNDE

1956 yılında Trabzon Hapishanesi ile ilgili Trabzon Büyükşehir Belediyesi Meclis arşivine yansıyan durum ise şöyledir;

“İstiap haddinden çok fazla mevcudu ihtiva eden Trabzon Cezaevinde, zaman zaman meydana gelen firar ve buna benzer müessif hadiselerin, başlıca ceza ve tevkif evi olarak senelerden beri kullanılan binanın, hiçbir surette ihtiyacı karşılayamamış bulunmasından ileri geldiği bir hakikattir. Bu şartlar altında çok kısa bir zamanda hür türlü inzibati terbiyeyi ve sıhhi şartları haiz modern bir ceza evinin inşası zaruridir. Ancak ceza evinin inşası için şehir planı dışında, şehir sınırları yakınında kolaylıkla faydalanılabilecek lüzumlu bir arsanın temini mümkün olamamaktadır.

Bu güzel beldenin ortasında maalesef bir çıbanbaşı olarak beliren gayri müsait durum itibariyle, hiçbir surette infazdan beklenen gayeyi temine çok uzak bulanan bu cezaevi mevzuunun bir an önce hal yoluna girmesini her şeyden evvel herkesin istediği bir keyfiyettir.”  DEVAM EDECEK

Editör: TE Bilisim