“Ne hikmetse çevresel etki değerlendirme raporlarında tesisin 250 metre yakınında bulunan o 25’e yakın ev karartılmış. Orada o evler yokmuş gibi bir ÇED raporu çıkartılıyor. Oradaki alan heyelan alanı” dedi.

“Aklı ve bilimi yok sayıyorlar”

KRT Kültür TV’de Yerel Manşet programına konuk olan Kaya, meydana gelen heyelana ve bölgenin genel durumuna ilişkin soruları yanıtladı. Can kaybı olmamasının sevindirici olduğunu ifade eden Kaya, “Bugün can kaybının olmaması yarın olmayacağı anlamına gelmiyor. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Burada akıl, bilim ve mühendislik bir şey söylüyor fakat bugün Türkiye’yi öyle bir irade yönetiyor ki, bunların her birini yok sayıyor” diyerek şöyle devam etti:

“Ortak akıl, buraya olmaz diyor”

“Bugün Karadeniz’imizin doğasına, kültürüne, tarihine sadece Araklı Taşönü’nde değil, bütünüyle bir saldırı yapıldığını söylemek mümkün. Bildiğiniz gibi Yeşil Yol adı altında yapılan bir proje var. Orada yaşanan sıkıntılar. Akarsularımızın derelerimizin üzerine inşa edilmeye çalışılan projeler, vadi planlaması yapmadan ağaç ve doğa katliamı dikkate alınmadan yapılan akılsızca işler, bölge insanını canından bezdirmiş durumda. Yaptığımız araştırmalar ve çalışmalar sonucunda mühendis arkadaşların söylediklerini ortak akılla harmanladığımız zaman burada yani Araklı Taşönü’nde bir entegre katı atık değerlendirme projesinin doğru olmadığı düşüncesini net olarak ortaya koyabiliyoruz.”

“Herşeyi yok sayıyorlar”

Bölge insanının yapılmaya çalışılanı kesinlikle karşı olduğunun altını çizen Kaya, “Bu projeyi yapma hevesi ve iddiası içinde olan insanlar bütün bunları yok sayarak, aklı yok sayarak, bilimi yok sayarak, mühendisliği yok sayarak, yaşanları yok sayarak biz deriz, biz yaparız anlayışıyla orada iş yapmaya çalışıyorlar” diye konuştu. Bölge halkı ile sürekli olarak görüştüğünü ifade eden Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

Hile İle Karartılmış

“Ben bölge insanıyla sıklıkla konuşuyorum. Kıyamet kopuyor. Oradaki insanlar temiz bir çevrede ve huzur içinde yaşamak istediklerini ifade ediyorlar. Bir kere öncelikle bu insanların bu talebi ve bu isteği görmezden geliniyor. Ayrıca orada daha önce yapılan çevresel etki değerlendirme raporlarında 250 metre çevrede yerleşim yeri olmaması şartı, uydu görüntülerinde yok sayılarak, (uydu görüntüleri bir şekilde hile ile karartılmış) diyeceğim ben buna, başka türlü izah edemiyorum çünkü. Çevrede yaşayan insanlar var, arkadaşlarımız var. Süreli bizi arayarak sıkıntılarını, sitemlerini bize ifade ediyorlar. Ama ne hikmetse çevresel etki değerlendirme raporlarında tesisin 250 metre yakınında bulunan o 25’e yakın ev karartılmış. Yok yani. Orada yokmuş gibi bir ÇED raporu çıkartılıyor.”
 
Editör: TE Bilisim