İmamoğlu, “İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, görüntülerin kendisine göre suç olduğunu söyleyip, ‘Böyle bir görüntü olmaz’ dedi. Ne diyeceksiniz” sorusuna, “Devletin bu makamında bulunan insanların, bu şekilde vakitlerini harcamaları kadar üzücü bir durum yok. Bir bakanın, böyle ifadede bulunmasından, ben, hicap duyuyorum; utanıyorum, üzülüyorum” yanıtını verdi.


İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece Belediyesi ve KİPTAŞ arasında, Kanarya Mahallesi’nde gerçekleştirilmesi planlanan kentsel dönüşüm projesiyle ilgili düzenlenen protokol imzalanması törenine katıldı. İmamoğlu, imza töreni sonrasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. O soru ve yanıtlar şöyle:

“DEVLETİN BU MAKAMINDA BULUNANLARIN VAKİTLERİNİ BU ŞEKİLDE HARCAMASI ÜZÜCÜ”

“Hakkınızda başlatılan ön inceleme ile ilgili İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, açıklamalarda bulundu. Görüntülerin kendisine göre suç olduğunu söyleyip, ‘Böyle bir görüntü olmaz’ dedi. Bu konuya ilişkin soruşturma izni vermeyeceğinin de sinyalini verdi. Ama HDP’li belediye başkanı ziyaretinizle ilgili bunun ucunu açık bıraktı. Siz ne diyeceksiniz?”

-“Bence suç” diye bir şey var mı Anayasa’da? Bakanlık yapıyorsunuz ve “Bence suç” diye bir yorum yapıyorsunuz. Böyle bir şey olur mu? Anayasa’da ya da kanunda böyle bir tanım olmaz. Devletin bu makamında bulunan insanların, bu şekilde vakitlerini harcamaları kadar üzücü bir durum yok. “Bence suç” diye açıklayarak, açıklama yaparak, Diyarbakır ziyareti üzerinden, “Ben, aslında buna soruşturma izni veririm” mesajı vermek, daha bugün yarın belki de müfettişe ulaştıracağımız ifademize etkide bulunma anlamına geliyor. Bu, çok doğru bir bakış açısı değil.

“MİLLETİMİZ, UZUN YILLARDIR İLK DEFA GÜLDÜ”

“İfadeniz daha ulaşmadı mı?”

-Biz, gönderdik. Ama bugün eline gitmiştir ya da yarın gidecektir. Evvelsi gün yolladık ifademizi. Ama bizim ifademiz daha eline ulaşmadan, müfettiş bunu alıp okumadan, Bakan’ın böyle bir anlayışla, böyle bir dille bu sürece karşılık vermesi çok üzücü. Ben bu konu, inanın artık kapansın istiyordum. Biraz da 2-3 gündür milletin böyle diyaframından bu işe gülmesine de sevindim. Milletimiz, uzun yıllardır ilk defa güldü. Bu işin içinde olanlara güldü, bu kararı verenlere güldü, bu süreci kovalayanlara güldü. Ama bakıyorum ki, işin ciddi bir tarafı da var yani. Bir Bakan, “Bence suç” diyor; “Şu bölümüne bana göre soruşturma izni verilmeli” diyor. Sürece müdahale ediyor. Ben, açık ve net söyleyeyim: Sayın İçişleri Bakanı’nın bu ifadelerini ve bu tavrını, bu anlayışını Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ilgisine havale ediyorum. İstirham ediyorum; bu süreci analiz etsinler. Bunun altında ne var, ne yapılma isteniyor? Ben, ciddiye almayacağım. Ben, işime bakıyorum zaten. Hepimiz işimize bakıyoruz. Ama Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ilgisine havale ediyorum. Hiç hoş bir tavır değil. Hatta çok kötü bir tavır.

“BU İŞ EKREM İMAMOĞLU'NA YARASA NE OLUR, YARAMASA NE OLUR?”

“Bu durum size yarıyor mu, böyle eleştiriler de var. AK Parti tarafından böyle eleştiriler olduğu için, dün, Sayın Soylu açıklama yapmak durumunda kaldı…”

-Yahu bu iş Ekrem İmamoğlu'na yarasa ne olur, yaramasa ne olur? Milletimizin devletimizin itibarını aşağı indiriyor bu tavır ve davranış. Bu benim işime yarıyor.... Yüzüm mü gülecek yani. Böyle bir şey olur mu ya?  Millet karşı tarafa güldüğünden, karşı tarafın bu haline hem güldüğünden hem üzüldüğünden Ekrem İmamoğlu'na yarıyor ya da mensubu olduğum siyasi partiye yarıyor... Böyle bir şeyden faydalanmak isteyecek bir karakterim yok ki. Ben üzülüyorum. Yüz halime bakın, üzülüyorum şu anda. Bir bakanın, böyle ifadede bulunmasından, ben, hicap duyuyorum; utanıyorum, üzülüyorum. Ülkemin bakanı çünkü; ayıp. “Bence suç.” Böyle bir kavram olur mu? “Bence Diyarbakır sürecine soruşturma izni veririm, ama arkadaşlarım bana dedi ki olmaz…” Ya siz, bakansınız. İşleyen süreçte, kanuna dair olan, kanunun hüküm metninin tanımladığı bir sürece böyle bir yorum yapmaya dahi hakkınız yok sizin. İçişleri Bakanı böyle konuşamaz.

“ARTIK MERAK EDİYORUM”

“Bir vatandaş açıklama yaptı. İmamoğlu'nu CİMER'e şikayet eden benim diye. Bu gerçek mi, o vatandaşla irtibat kurdunuz mu?”

-O, benim muhatabım değil, kimdir bilemiyorum. Ama CİMER'e şikayet edenler kimdir, merak ediyorum artık. Bu açıklamalardan sonra merak ediyorum. Arkadaşlarıma söyleyeceğim, hukuken bu şikayet süreci nasıl gelişti, nasıl olmuştur, kimlerdir vesaire? Bunun araştırılmasını istiyorum. Buradan da yetkilileri göreve çağırıyorum. Bu bilgiye erişmek istiyorum. Resmi belgelerle bu nasıl olmuştur, ne zaman olmuştur, ne şeklide bu suçlama süreci başlatılmıştır? Artık merak ediyorum.

“İfade verme sürecinde şikayetçiyi sordunuz mu? Ne cevap aldınız?”

-Sadece müfettişte soruldu, “Şikayet kimlere ait” diye. Müfettiş de yetkisiyle bunu veremeyeceğini ifade etti kurumumuzdaki yetkiliye. Onun dışında bir bilgimiz yok. Ama bu saatten sonra merak ediyorum. Bu konuda hukuki haklarımı kullanacağım. Kimlerin şikayet ettiğini merak ediyorum.

Editör: TE Bilisim