DARBE GECESİ SOKAĞA İNEN TEK BAKAN

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından düzenlenen 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hainlere karşı duran Süleyman Soylu, milletle omuz omuza vererek TRT'yi darbecilerden kurtarmaya gitmişti. Soyu, darbe gecesi millet ile sokağa inen tek bakan olarak tarihe geçmişti. Darbe sonrası Soylu, İçişleri Bakanlığı görevine getirilmişti. Bu dönemden itibaren terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele yürüten Soylu, PKK'yı sokaklardan temizleyip DEAŞ'ın yapılanmalarını çökertti. Bunun yanında terör sempatizanlarına da büyük darbeler vurdu.

PKK’YA DARBE ÜSTÜNE DARBE

Süleyman Soylu görevde olduğu süre boyunca gerek teröre destek veren AB ülkelerine, gerek teröristlerin ayakçısı olan HDP'lilere gerekse HDP'ye açıktan destek olan herkesime yönelik söylemleriyle halkın gönlünde taht kurdu. AK Parti'nin en sevilen bakanlarından biri olan Süleyman Soylu, toplumu zehirleyen uyuşturucu tacirlerine de göz açtırmadı. Türk gençliğini zehirleyerek hayatlarını karartan zehir tacirleri düzenlenen operasyonlarla tek tek yakalandı. Üs bölgelerini sık sık ziyaret eden Süleyman Soylu, terör örgütü PKK/PYD'ye darbe üstüne darbe vuran kahraman Mehmetçik'i hiçbir zaman yalnız bırakmadı.

BAKANLIK KOLTUĞUNA GÜÇ VERMEK

İçişleri Bakanlığı sorumluluk yükü çok ağır karşılığını vermenin de yürek-sabır-vefa ve kararlılık istediği bir makam. Bu makamın hakkını vermek için koltuktan güç almak yerine mutlak suretle koltuğa güç verilmesi gerekir. Süleyman Soylu herşeyden önce bunu başından beri bunu yapıyor. Başta ülkenin en hassas en can yakıcı sorunu olan terör olmak üzere bütün sorunlar karşısında müthiş bir kararlılık gösteriyor. Mücadelesindeki en kilit faktör ise kaybetmemek. Kazanmak adına yapılan her savaş bir kazanımdır baştan yenilgiyi kabul etmek ise savaşa mağlup olmaktır. Süleyman Soylu göreve geldiği ilk gün geçmiş dönemin siyasi tecrübesini tek bir şey odaklarken vatandaşın desteğini her zaman arkasına aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan bağlığı ise zaten buradan geliyor. Milletin  duası almak ve sırtını millete dayamak parolasını her süreçte dillendiren Süleyman Soylu’yu Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi ise ayrı bir sevdi.

HAKKARİ’DEN AĞRI’YA HUZUR ORTAMI

“Kardeşlik projeleri, gönül köprüsü ve Biz Anadoluyuz”  projeleri kapsamında uzun zamandır Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde neredeyse gitmediğim  yer kalmadı. Aslında Süleyman Soylu’yu anlamak için Hakkari’den Mardin’e Şırnak’tan Ağrı’ya şöyle bir gezmeniz oradaki vatandaşlarımızı dinlemeniz yeterli. Bakan Soylu’ya olan güvenin ve desteğin ne kadar anlamlı ve büyük olduğunu gördüğünüzde kafanızdaki bütün soru işaretleri siliniyor. Çok değil daha düne kadar terör baskısı ve korkusu yüzünden kepenk açmakta kılı-kırk yaran esnafın hele bir çayını için. Parklara gidemeyen çocuklarla hele bir oynayın. Spor yapamayan gençlerle sohbet edin. Sosyal yaşamla bütünleşen iş hayatına atılan kadınlarımızla konuşun. Hepsi başta bakan Soylu olmak üzere güvenlik güçlerimize dua ediyor. Huzur ve güven ortamına kavuşan kayyum belediye anlayışı ile baştan aşağı yenilenen illerdeki gelişim bugün turizme yansımış durumda. Hem yerli hem yabancı turizm noktasında bölge halkı çok büyük kazanç sağlamış durumda. İş-aş-ekmek derdine düşen bölge halkı artık terör korkusu yaşamak istemiyor. Sadece Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi değil İstanbul-Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerle birlikte terör belası çok şükür artık Türkiye gündeminden çıkmış durumda

OYNANAN OYUNU BİLENLER NEDEN SUSUYOR?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu görev yaptığı süre içinde neler yaşadı neler yaşatıldı bunu ancak Allah biliyor? Bilmek de yetmiyor ki? Bugün onunla birlikte yola çıkan bir çok dava arkadaşı bile ne yazık ki üç maymunu oynuyor. Oysa Bakan Soylu’ya oynanan oyunun büyüklüğünü ve alçaklığını en iyi onlar biliyor ama görmezden geliyorlar. Vefasızlık böyle bir şey olsa gerek. İnsan en zor günlerde tanıyor dostu-düşmanı. Süleyman Soylu bir bakan değil bir baba ve bu ülkenin bir evladı olarak elbet bunun muhasebesini kendi vicdanında yapacaktır .Hedef alınan kişi sadece Soylu değil hedef Türkiye ve ülkenin yarınları diyenler ise hep onun yanında oldu? Kim o desteği verenler peki. O desteği verenler yüreği yanan şehit aileleri, o desteği veren önünü görmek isteyen gençler o desteği veren  mazlum ve mağdurlar. .Sokağın sesine kulak verdiğinizde onları görme şansınız var. Bugün bir mafya lideri eğer hedefine böylesine bir insanı koyuyorsa her duvarı yıkar ama bu halkın aklını asla çalamaz-kandıramaz .Düne kadar bakan Soylu için “Allah başımızdan eksik etmesin” diyenler bugün kalkıp her türlü iftira ve çamuru atıyorsa herkesin oturup-bunu çok iyi analiz etmesi gerek. Üstelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakan Soylu için "Suç örgütleriyle mücadelede İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Hedef İçişleri Bakanımız değil, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası" ifadesini kullanmışken

PKK’yı var edenlerin planı, Kürt vatandaşlarımızı örgütle bütünleştirmekti, başaramadılar. IŞİD’i var ederken de cemaat görüntüsüne sahip bir kesimi örgütün içine çekerek “İslami terör örgütü” maskesi giydirmeye çalıştılar, bu da amaçları İçin yeterli olmadı. Şimdi  çetelerin hedefinde bir bakan. Tam da bugünlerde, teröre karşı en keskin mücadeleyi yürüten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ve dolayısıyla teşkilatının yurt dışından yayına verilen kasetler silsilesiyle yıpratılmaya çalışılıyor olması sizce tesadüf mü?

BAKAN SOYLU BÜYÜK TEHDİT ALTINDA

Yaşanan bu sürece elbet tepkisini çok açık net koyanlarda oldu. O isimlerden biri de AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem oldu. Erdem açıklamasında “Bu olayın arka planını zaman bize gösterecek. Bu cesaret nereden alınıyor? Siyasette olanların imtihanı çok zor. Bir adam Türkiye’yi dolandırıyor, kaçıyor bakanlıkta bir fotoğrafı çıkıyor hemen yayınlanıyor. Bunlara bakıp ilişkiler kurarsak olmaz. Bir hesap var, görünüyor. Türkiye, büyük bir devlet. Sayın Soylu, yaptığı hizmetlerle bu milletin gönlünde bir yer aldı. Büyük bir tehdit altında olan bir bakanımız. Onu korumamız lazım. Allah, yardımcısı olsun. Her haberle bakanlar istifa edecek olsa, her videoyla bakanlar istifa edecek olsa ne ülke yönetilir ne de bir adım atılır. Bunlar geçmişte de yaşandı, bugün de yaşanıyor. Geri planını bilmemiz lazım. Biz, şu an küçük bir fotoğraftan görüyoruz. Yarın yetkililer daha geniş açıklamalar yapacaktır. Sayın Soylu, beş paralık adamlarla, işlerle uğraşacak biri değil. Buna da tenezzül etmez. Bir yerlerden menfaatleri kesilenlerin, onlara da sıranın geldiğini anlayanların son çırpınışlarıdır bunlar.” İfadelerini kullandı.

SEDAT PEKER KİMİN AĞINA DÜŞTÜ?

Sedat Peker, yıllardır bilindiği gibi devletçi ise bunu kinini yenerek göstermeliydi. Bulunduğu ülke CIA’nın İslâm ve Türk Düşmanları için üs bölgesi. Türkiye aleyhinde Dubâi’de kurulan şer masasını hepimiz iyi biliyoruz. Bakin Sedat Peker'in önünde iki yol vardı. Birinci yol Gelip devlete teslim olacak, bildiği ne varsa anlatacak, itiraflarda bulunacaktı. İkinci yol Kinine, kibrine yenik düşüp, Türkiye düşmanları ile işbirliği yapacak, CIA'nın ağına düşecekti. Peker ikinci yolu seçti, tarihe geçmek varken tarihe çöp oldu! Sedat Peker, kendi mahremine yapılan haksızlığa isyan edip dünyayı yakarım dedi Ama döndü dolaştı FETÖ'nün alçak iftirası "Defne" meselesine daldı, sonra geri adım attı. O da yetmedi devletin mahremine girdi, MİT Tırlarına daldı. FETÖ ve CİA'nın ağına düştü, kendini bitirdi! Gelsin ne biliyorsa elinde ne varsa Türk yargısının önünde ifade versin. Ergenekon’dan tutuklanan subaylar, mahkemenin âdil olmadığını bildikleri halde gelip teslim oldular. Neden mi? Âdil olmayan hâkim için değil, devletin itibârı için. Bakın FETÖ’cüler, Ergenekon’dan mahkûm ettikleri insanların binde biri kadar adam olamadılar. Biri bile yurtdışından gelmedi. İhânete  devâm ediyorlar. Dinimize, devletimize, vatanımıza, milletimize sahip çıkmak için geleceğimize sahip çıkmak, evlâdımızı iyi yetiştirmemiz gerekir. Ne mutlu evlâdını “Ölürsek cennet bizim, kalırsak devlet bizim” şuur ve terbiyesi ile yetiştirenlere…

Editör: TE Bilisim