Karadeniz müziğinin sevilen ismi ‘Ağlama Beni Ana’ şarksıyla milyonlara ulaşan Mahmut okutan eserleriyle adından söz ettiriyor

TÜRKÜLERİ YAŞAYAN ADAM!

Karadeniz’in zor coğrafyasında yetişen, memleketi Trabzon’dan hiç kopmayan, halkıyla derlenen, muhteşem doğası ve mavi denizinin verdiği ilhamla yazdığı türkülerini dile getiren sanatçı Mahmut Okutan, Taka Gazetesi’ni ziyaret ederek Yazı işleri müdürümüz Atakan Tok ile çalışmalarını değerlendirdi. Trabzon’un Of ilçesinde doğan ve 20 yıldır sahnelerden sesini duyuran Mahmut Okutan, Karadeniz aşığı olduğunu ifade ederek, “Türkü yazıyorum, yorumluyorum, bestekarlığım var. Bu kültürün bir parçası olmaktan da son derece onurluyum.  Kalıcı eserler bırakma niyetiyle sahne yapıyorum. Bunun bir misyon olduğunu düşünüyorum.  Bu diyardan gelip giden üstatların hiçbir zaman yerinin dolamadığını, büyük bir açık olduğunun farkındayım” dedi.

KALICI ESERLER BIRAKMAK İSTİYORUM

Bu yörenin kültürüne sahip çıkmak istediğini belirten Mahmut Okutan, “Son yıllarda yapılan müzikler otantik Karadeniz müziğine zarar veriyor. Organik yapının çok dışına çıkıldı. Otantik Karadeniz müziğini yaşatma adına da bir şeyler yapmak çabası içerisindeyim. Bu kültürün aynası olabilme adına kalıcı eserler bırakmak istiyorum. Bu yörenin sözlerini yaşamını dile getirme uğraşındayım” ifadelerini kullandı.

MUHTEŞEM BİR GİRİŞ YAPTI

2017 yılında ‘Yürekten Dökülenler’ albümüyle piyasaya muhteşem bir giriş yapan Mahmut Okutan, “İçerisinde 11 tane eser var. 7 tanesinin söz ve müziği kendime ait. Sonrasında ‘Yar gitti’ adlı single parçamız oldu. Odan sonraki süreçte tamamen söz ve müziği bana ait eserlere yer verdim. 1 albüm 2 single var. Piyasaya sürülmemişte çok amatör çalışmam var. 10 gün önce ‘Ayrılık dünyası’ isimli bir singlem oldu. Güzel bir eser. Güzel tepkiler alıyorum. Bundan sonrasında devamı gelecek. Eserlerimizin hepsi dijital platformlarda yayında” şeklinde konuştu.

MİKROFONU ELDE TUTMAKLA SANATÇI OLUNMUYOR

Sektördeki sıkıntılardan söz eden Mahmut Okutan, “Sponsor destekleri istediğimiz seviyede değil. Öyle bir yapımızda yok. Mekan programlarımız devam ediyor. Konser olarak planlanmış bir programımız yok. Karadeniz bizi kucakladı. İsmimizi duymayan insanlar var. Herkesin bizi duyması için daha çok çalışacağız. Konserler şuanda birilerine yakın insanların sahne aldığı platformlar oldu. Birilerini araya sokarak organizasyonlara adımı yazdırmam. Etik ve ahlaki bulmuyorum. Ben bu işin sanat tarafındayım. Dilim döndüğünce, kalemim yazdığınca bu işte devam edeceğim. Mikrofonu elde tutmakla sanatçı olunmuyor” dedi.

‘DUYGUYU YANSITIYORUM’

Çocukluğumdan beri türkü söylediğini ifade eden sanatçı Mahmut Okutan, “Profesyonel olarak 6 yıldır piyasadayım. Taka Gazetesi bana bu imkanı verdiği için teşekkür ediyorum, sesimiz olduğunuz için benim için çok kıymetli. Bizi takip edenler bizi dinelmeye devam etsinler. Biz bu yörenin bu kültürün evladıyız. Bu kültürün anatomisinin bozulmaması adına, gerçek kültürün, gerçek karşılığını yansıtabilme adına bu yolda yürümeye devam edeceğim. Yazmış olduğumuz eserlerde insanlar kendilerini buluyor. Bizim buralarda türküler ‘Sevdaluk’ üzerine yazılır, benim yazmış olduğum şarkılarda sosyal proje adı altında konular var. Kardeşliği işleyen, küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarının bile konu alındığı Türkilerim var. Kardeşlik olgusu geçmişten günümüze sadece kafiye uyumuyla Türki yazmıyorum. Duyguyu hissiyatı yansıtıyorum. Yorumlarken de Türküyü yaşayarak söylüyorum. Benim en çok öne çıkan yönüm budur” ifadelerini kullandı.

Ayşe Sancak