Üniversite hastaneleri alarm veriyor
Toplu sözleşme süreci yaklaşırken, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sorunları bir kez daha gündeme taşındı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Trabzon Şube Başkanı Metin Serdar, yaptığı açıklamada üniversite hastanelerinin içinde bulunduğu mali ve idari darboğaza dikkat çekti.
Serdar, bu hastanelerin sağlık hizmetinde son basamağı temsil ettiğini ve bilimsel çalışmalarla kamu sağlık hizmetini ileriye taşıyan kritik kurumlar olduğunu vurguladı. Ancak günümüzde bu hastanelerin, temel işlevlerinden uzaklaştırılarak neredeyse birer devlet hastanesine dönüştüğünü savundu. “Yetersiz personel nedeniyle sağlık çalışanları ağır koşullarda angarya işi yapmak zorunda kalıyor. Öğretim üyeleri ise finansal baskı altında üretim zorunluluğuyla karşı karşıya kalıyor,” diyen Serdar, bu durumun sağlık hizmetinin niteliğini doğrudan etkilediğini ifade etti.
“Toplu sözleşme görüşmeleri tiyatroya dönüştü”
Metin Serdar’ın açıklamasında, geçmiş dönemlerdeki toplu sözleşme görüşmelerine yönelik eleştiriler de dikkat çekti. Son 14 yılda gerçekleştirilen yedi toplu sözleşme sürecinin kamu emekçilerine somut ve kalıcı kazanımlar sağlayamadığını belirten Serdar, bu süreçlerin adeta bir “tiyatroya” dönüştüğünü söyledi.
“Yetkili sendikalar ile işveren arasında yürütülen görüşmelerde kamu emekçileri sürekli oyalanıyor. Temel sorunlara çözüm üretilmiyor, sadece görüntü veriliyor,” diyen Serdar, çalışanların giderek artan geçim sıkıntısı ve iş yükü altında ezildiğine dikkat çekti. Gerçekçi çözümler için sahici bir toplu pazarlık süreci gerektiğini vurguladı.
Sağlık çalışanlarına “ortak mücadele” çağrısı
Sağlık emekçilerinin her geçen gün artan sorunlarla baş başa bırakıldığını belirten SES Başkanı Serdar, taleplerin yalnızca sendikal platformlarda değil, toplumsal bir dayanışma içerisinde dile getirilmesi gerektiğini söyledi.
“Üniversite hastanelerindeki yapısal sorunlar sadece akademik çevreleri değil, tüm sağlık sistemini doğrudan etkiliyor. Kalıcı çözüm ancak ortak ve örgütlü bir mücadeleyle mümkün olabilir,” ifadelerini kullanan Serdar, tüm sağlık çalışanlarını birlikte hareket etmeye davet etti.
Yetersiz kadrolar, düzensiz çalışma saatleri, düşük ücretler ve artan mobbing iddialarının artık görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştığını belirten Serdar, toplu sözleşme sürecinin bu kez gerçek taleplerin konuşulduğu bir zeminde ilerlemesi gerektiğini söyledi.
