Kadimden beri Trabzon’un bağrından geçen iki meşhur deremiz vardır. Birisi Zağnos diğeri Tabakhane Deresi’dir. Bu iki derenin 20. yüzyılın hemen öncesi ve başlangıcında hali pür melali pırıl pırıl, yemyeşil ve rengârenk çiçeklerle bezenmiş, üstelik de romantik bir vahadır.

Biz o günkü seyyahların yalancısıyız. Ancak çok değil, hadi diyelim 40 sene sonra bu iki derenin eski halinden eser kalmadığı ve artık kanalizasyon kanalına, sivrisinek yatağına dönüştüğü ve artık  “yürekler acısı” bir hal aldığı konuşulmaya başlanmıştır. Biz söylemiyoruz, Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin arşivinde yer alan eski meclis zabıtlarında böyle anlatılıyor.


1948’DE ÜZERİ KAPATILDI


Bundan sonra artık kirlilik deryası derelerden kaynaklanan sorunlar Trabzon Belediye Meclisi’nde sık sık gündem olmuş, Tabakhane Deresi’nin köprüden denize kadar olan kısmı 1948 yılında beton kanala alınmıştır. 1965 yılında dönemin Belediye Başkanı Suat Oyman; tarihi Trabzon’un en mühim dertlerinden ve başta gelen meselelerinden birisinin kanalizasyon olduğunu söyleyerek, Zağnos ve Tabakhane derelerinin durumunun o yıllarda tam manası ile fecaat arz ettiğini belirtmiştir. Ardından da kanalizasyon şebekesine dönen Tabakhane ve Zağnos derelerinin üzeri 1967 yılında betonla kapatılmaya başlanır. Ancak Tabakhane Deresi’nin tamamen kapatılıp üzerinin yol haline getirilmesinin 1987 yılında olduğunu belirtelim.

DERE OLUR DA TAŞMAZ MI?


Dere dediğin yüzeyden akar, kıvrıla kıvrıla, çağıldaya çağıldaya akar. Ancak neredeyse bütün şehirlerde kent merkezlerinden geçen debisi düşük dereler artık kanala dönüşmüş ve herhangi bir taşkın olmasa kimsenin varlığından haberdar olmadığı yeraltı sularına dönmüştür! Tabakhane Deresi’ de meskûn mahal içerisinde bugün artık toprağın altından akıyor!
Ancak dere olur da hep uslu uslu akmaz ya! Tabakhane Deresi de geçtiğimiz yıllar boyunca zaman zaman taşkınlık göstermiş hatta bu taşkınlar can kayıplarına bile neden olmuştur. Can kaybı olmadığı yıllarda da taştığı zamanlarda etrafında kümelenen evlerin kümeslerindeki tavuk ve ördekleri denize kadar sürdüğü olmuştur. Merakımız bizi bu sefer bir zamanlar Debbağhane Deresi adı verilen derenin tuğyan ettiği zamanları araştırmaya götürüyor. 


Geçen haftaki sayfamızda Trabzon’da yaşanan çığ felaketlerini anlatırken de söyledik. Afetlere gelip geçen doğal olaylar olarak bakmamak lazımdır. Örneğin bir dere tarihte bir kere taşmış ise bu onun tekrar taşabileceğinin göstergesidir. O yüzden geçmişi bilmek geleceği planlamak açısından değerlidir. 


1909 SENESİNDE 15 KİŞİ ÖLDÜ  


Yaptığımız araştırma da en eski 1909 senesinde Tabakhane Deresi’nin taşıp 15 kişinin ölümüne neden olduğunu tespit ettik. Günümüzde Tabakhane deresi olarak bilinen akarsuyun eski adı Debbağhane Deresidir. Debbağhane deri işlenen yer, deri atölyesi anlamlarına gelir. Bu işi yapan esnafa ise Debbağ adı verilir. Debbağhane mahallesi Trabzon’un en eski mahallelerinden biridir. 


Trabzon şehrinde 13.11.1909 gecesi başlayan ve sabaha kadar devam eden şiddetli yağış sonucunda Tabakhane Deresi taşarak 15 kişinin ölümüne, ev ve iş yerlerinin kullanılamaz hale gelmesine yol açmıştır. Bu olayla ilgili bilgiler Trabzon Valiliğinin olaydan bir gün sonra İçişleri Bakanlığına çektiği telgraftan elde edilmiştir. Telgrafta İslam Mahallesi ve Mumhaneönü çarşısının sular altında kaldığı ve bölgedeki 58 afetzedenin kurtarıldığı bilgileri de yer almaktadır. 


OCAK YAKICI AFET!


Dönemin gazetelerinde de yer edinen olay, Envar-ı Vicdan dergisinde “Bir Afet-i Hânmân-sûz”  yani “Ocak yakan afet”  başlığıyla yer almıştır.  Çarşamba gecesi saat 9 sularında şehrimize pek dehşetli, adeta bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlamış ve az bir müddet sonra Debbağhane ve Zağnos dereleri fevkalade bir sel oluşturarak can ve mal kaybına neden olmuştur. Bölgedeki yaraların sarılması için Erbab-ı Hamiyet (Erdem sahibi)  ve Feteva’nın (Din adamlarının) da destekleriyle yardım etkinliği düzenlenmiş ve vatandaşlardan katılım beklenmiştir. 


1990 SENESİNDE TABAKHANE SELİ 

1990 senesine gelindiğinde Tabakhane Deresi tekrar taşmış, yollar ve bahçeler göl halini almıştır. 1990 seli aslında Trabzon’da meydana gelen genel bir sel olup 10 farklı derenin taşması sonucu meydana gelmiş ve 74.358 dekarlık bir alanı etkilemiştir. 1955’ten 2005’e kadar Doğu Karadeniz Havzasında oluşan taşkın zararlarının yaklaşık %70’i bu olayda meydana gelmiştir. 


Trabzon, Giresun ve Gümüşhane illerini ve çevresini kapsayan yağışlar 19 Haziran 1990’da sağanak halinde başlamış ve 20 Haziran 1990 gününe kadar devam etmiştir. Trabzon DMİ Bölge istasyonu tarafından 20 Nisan 1990 tarihindeki toplam yağış, 164,8 mm olarak ölçülmüştür. Bu değer 60 yıllık periyotta ölçülmüş 10 büyük değerden biridir. 
1990 senesinde Trabzon’un genelinde meydana gelen bu selde toplam 64 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Ancak kayıpların ne kadarı Tabakhane Deresinden kaynaklanmıştır bu konuda bir veri elde edilememiştir.

2009 YILINDAKİ TABAKHANE SELİ


3 Kasım 2009 tarihinde Tabakhane deresi tekrar taşıyor. Trabzon’un Pazarkapı mahallesinde Piyasa Meydanı olarak bilinen bölgede bina ve dükkânların altından kapalı kanalla geçen Tabakhane Deresi kabına sığmayınca tüm meydanlık ve dükkânlar sular altında kalmış,  derenin patladığı dükkânda çalışan bir kişi elektrik akımına kapılarak vefat etmiştir.
2009 senesinde meydana gelen bu selde sadece Pazarkapı Mahallesi değil, Kaymaklı mahallesinde de Değirmendere’nin taşması sonucu ev ve dükkânlar sular altında kalmıştır. Aşırı yağışlar 2 Nolu Erdoğdu Mahallesinde bir binanın istinat duvarı çökmüş ve 4 araç kullanılamaz hâle gelmiştir.

NE YAPACAĞIZ?


Bugüne kadar derelerimizde ıslah adına yaptıklarımız dereleri kendi mecrasında akan doğal sular olmaktan çıkarıp kanala dönüştürmüştür. Bir de derelerin hemen kıyılarında hatta üzerlerinde yaptığımız binalar taşkın anında can ve mal kaybına neden olmaktadır. Bu derelerin kapatılan üstlerini açmak ve etrafındaki binaları oradan taşımak artık büyük maliyetler içermektedir. 


Örneğin eski kadınlar hali alttan akan Tabakhane deresinin üzerindedir, yenisi de öyle!  Dolayısı ile bundan sonra Tabakhane Deresi’nin üst havzalarında gereken çalışmalar yapılarak taşkın anında kabaracak suya zaman kazandırıp peyder pey derenin salınabileceği tersip bendi veya daha büyük ölçekte depolama alanlarının oluşturulması elzem görünmektedir. 
Bir de şehir içinde binaların altından, yanından, yöresinden geçen dere kanalının sık sık kontrol edilip akış kesitini daraltacak malzeme birikmesine engel olunmasının önemli olacağını belirtelim.