Rahmetli Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nun benim üzerimde çok büyük emeği vardır. Beni kitap okumaya, araştırmaya ve arşiv yapmaya zorlamıştır.

İyi bir gazeteci olmak için hem okuman hem de sorgulaman gerekir derdi.

Bu konuda bana kızdığı hatta öfke ile sert çıktığı günleri dahi bilirim

Mekanı cennet olsun

Trabzon’da yeri-değeri-çok özeldi benim için.

Şimdi ortalık kimlere kaldı hiç o konulara girmeyeceğim.

Ne sağcı belli ne solcu..

Her şey para-pul-menfaat çıkar..

Gazetecilik mesleği yerlerde sürükleniyor.

Üç-beş kalemine sahip çıkan onurlu insanlarda olmasa vay halimize..

Neyse bu konularda hem dertli hem de düşman sahibi kazanmış biri olarak çok derine inmeyim..

Zaten alayı 24 saat tetikte bekliyor

Bir şey bulsak ta kinimizi-öfkemizi kussak diye

İtibarımızı yerle bir etmek için gözü dönmüş o kadar alçak var ki..

Hangisi ile uğraşacağız..

Değerli okurlarım gündem dünya da hiç değişmiyor

Kolay-kolay da değişmeyecek

Savaşlar  hastalıklar açlık yokluk geçim derdi ..

Ezenler ve ezilenler..

İnanılmaz bir çark düzeni kurulmuş..

Bu düzenin içinde herkesin kendine göre bir dayanma gücü var..

Gücü yettiği kadar nefes aldığı kadar..

İşin en acı tarafı kötüler daha çok kötüleşiyor ..

İnsan denen varlık korkunç bir hal aldı..

Ne güven veriyor ne de huzur..

Geleceğe dair umut ışığı yok..

Michael Isikoff ve David Corn’un birlikte kaleme aldığı “Rus Ruleti” kitabını okudum geçen.

Çok kapsamlı ilginç bir kitaptı

Putin’in Amerika ile olan savaşı kitabın ana konusu..

Amerikan tarihinde eşi-benzeri görülmemiş politik komploların hikayesini  de anlatan kitapta uluslararası entrikalar, siber casusluklar  ve süper güçler arasındaki rekabet te var..

Okumadığınızda sadece size sunulan ve size anlatılanlar aklınızda kalıyor

Gerçekleri öğrenme şansınız imkansızlaşıyor

Bugün Ukranya’da neler yaşanıyor Rusya neden savaş ilan etti ve yeni hedefler nelerdir sorularına cevap bulmak için yaşananları iyi bilmek tarihe ışık tutan bilgileri okumak şart

Bunu sadece dış dünya için demiyorum kendi ülkemizde yaşanan ve artık günlük rutin gündemlerin bile arkasında korkunç hesaplar var.

Peki biz bunu nasıl anlayacağız

Bilimden ilimden eğitimden kopmayacağız..

Araştıracağız sorgulayacağız..

Üreteceğiz pes etmeyeceğiz.

Doğruya inanacağız..

Doğruyu söyleyenin kim olduğu değil neler söylediğine bakmak gerek.

Geçmiş dönemlerde biz doğruları söyleyenleri şucu-bucu deyip ötekileştirmeseydik biz bugün çok ama çok farklı noktalarda olurduk

Doğruları söylediler doğruları yazdılar ama toprak oldular..

Bugün de aynı senaryoyu yaşıyoruz..

Yine birileri dünyanın neresinde olursa olsun doğruları konuşmaya cesurca yazmaya yürekli bir şekilde anlatmaya çalışıyor..

Ama kimsenin umurunda değil..

Ne yazık ki onlarda toprak olup-gidecekler..

Unutmayın ki topraklara gömülenler sadece bedenler değil yarınlarımız  ve umutlarımız..