Trabzonspor’un 6 puanda olduğu günlerdi. Kocaeli’nden bir taraftar aradı. Ağlamaklı olarak şunu söylüyordu: ‘Yusuf bey kümeye gidiyoruz, müdahale edin.’

Yazarım dedim.

Sevgili Okurlar, O günlerde yönetim istifa etsin söylemleri de vardı. Newton gönderildi ve Abdullah Avcı geldi.

Avcı soğukkanlı durdu. Arkasından da savunmayı toparladı, savunmayı toparlarken Egemen Korkmaz ve yine Orhan Ak’ı unutmamak lazım.

Trabzonspor bazı maçlarda topu rakibe verdi ve aldığında da etkili ataklar yaparak gol buldu. Hatta Trabzonspor’da Abdullah Avcı’nın hakkını teslim edip, iyi oynamadığımız söyleyenler de var.

TAKA Gazetesi yazarı Mehmet Cemil Altın ile yine Cosmos Engin bu görüşte olan isimlerden sadece ikisi.

Şimdi Pazar akşamı çok kritik bir maça çıkacağız. Önce kalenin sağlama alınması çok ama çok önemli.

İkincisi de rakibin önemli silahları var. Merkez santraforu var, orta sahada Sosa’sı, Mesut’u, Ozan’ı ve en önemlisi de dönerse Gustavo’su var.

Trabzonspor eğer topu rakibe vereyim gelsin alayım, alırsam kontra yapayım diye beklerse çok zor durumda kalır ve topu fileden alırız.

Abdullah Avcı ve öğrencileri inanılmaz bir baskı kurmalı. Fener’e nefes aldırmamalı, Fener’i çıkarmamalı ve bunu da 90 dakikaya yaymalı.

Hem Mercan FM radyosu hem de Bayrak FM radyosunda bağlandım ve söyledim:

Basınla üzerimize gelecekler, hakemle üzerimize gelecekler.

Hakem Yaşar Kemal Uğurlu oldu. Uğurlu geçen yıla kadar adaletli idi. Geçen yıldan itibaren Fener ve Başakşehir’e yanaştı, bilelim!

Ligde bu yıl Trabzonspor yarışta sayılmıyordu. Arkadan geldi ve lige ortak oldu.

Yarışın Galatasaray ve Fener arasında geçmesi isteniyordu. Ama dörtlü hatta 5’li bir yarışa döndü. Onun için de maça avantaj değil dezavantajlı çıkacağız.

Takım savaşmalı. Göztepe’nin İstanbul’da verdiği mücadelenin daha fazlasını vermeli. Vermeli ki, Trabzonlu olmasına rağmen 1996 yılından itibaren bize karşı anlaşılmaz bir hırs içinde olan Erol Bulut’un biletini de biz keselim.

HAYDİ NWAKAEME!

Yorumcular güzel söylediler: Telefon kulübesinde bile adam geçer diye. Bunu bir de Yusuf Şimşek için kullanmışlardı yakın zamanda. İşte öyle bir futbolcu Nwakaeme. Ama Fener maçlarında o etkide olamadı. Pazar akşamı gözümüz, dahası Trabzonspor taraftarının gözü Nwakaeme’nin üzerinde. Öyle oynamalı ki, kendini kabul ettirmeli. Bu Fener maçında da sahaya istenileni yapmaz ise bilsin ki Trabzonspor taraftarı kırılır.

BU NE SEVGİ AH

Bu ne sevgi ah, bu ne ıstırap der bağrına taş basar Fener’e beş atmanın hayali ile yaşarlar. Maç saatinde gözleri kimseyi görmez. İşte onların ki böyle bir aşk hikayesi dersin. Selam olsun bordo mavi renklere gönül veren çocuklar. Genç, ihtiyar. Yüreğinde bu duyguyu taşıyan ve şampiyonluk özlemi ile yanıp tutuşan milyonca taraftarlarımız yaşasın.

ANKARA BULUŞMASI

Metin Diyadin. Trabzonspor, Gençlerbirilği ve Fenerbahçe’de üst düzeyde futbol oynadı, Trabzonspor’u çalıştırdı. Türkiye’nin önemli teknik adamlarından. Gençlerbirliği sevdası sebebiyle Ankara’ya yerleşti ve orada oturuyor. Karadeniz Gazetesi’nden çok yakın dostlukları olan Yazarımız Osman Yazıcı ile birlikte karşılaştı ve bu fotoğrafı çektirdi, gönderdiler. Allah sağlıklarını versin.

SINIRSIZ İKRAM

Güzel insanların pandemi sürecindeki son buluşması 4 kişi ile gerçekleşti. Grubun öncülerinden Aziz Bahadır, sözcüsü İbrahim İskender, Gazeteci-Yazar Cevat Ocak’la birlikte Arsin OSB’ye gitti ve genç iş insanı Efkan Sayitoğlu’nu ziyaret ettiler. İbrahim İskender paylaşımında ‘İkram sınırsızdı’ dedi. Efkan Sayitoğlu, Sayitoğlu ailesinin 3 kuşağı. Ve aileyi layıkıyla temsil ediyor, ekmeği yeniyor.

5’TE HAFTAYIM, 10’DA BİTER!

‘Yüzlerce yerde en lüks restaurantlarda bile yemek yedim. Sokakta satılanını, parmak yedirtecek kadar lezzetini başka bir yerde bulamadım. O yıllar sokak lezzetleriyle de beslenen bizim nesil bu efsane lahmacunları ayak üstü yedikten sonra hiç mide koruyucu kullanmazdı. Tansiyon.. Şeker... Kolesterol ilaçları kullanmadı... Aslanlar gibi sabah kalkar kahvaltıdan sonra sokağa çıkar... top oynamaya başlar 5’te haftayım.. 10’da biter derdi. Aç olunca maç bittikten sonra ara verir.. bulduğumuz en yakın komşunun kapısını çalardık... Elimize tutuşturdukları ıslatılmış ekmeğin üzerin tereyağı, tereyağının üzerine toz şeker ve ayaküstü karnımızı doyurur akşam sokak lambaları yanana kadar top oynardık. Annemizin yeter oğlum hava karardı baban da birazdan gelir seni bu halde görürse çok kızar dedikten sonra istemeye istemeye de eve girerdik. Doğru bakır sobanın ısıttığı hamamda. Onlarca çeşit şampuanlarla değil beyaz hacışakir sabunlarıyla... üçer defa yıkanır. Keselenir banyo işi bittikten sonra masaya otururduk.. Ondan sonra da ders çalışmak bize çok ağır gelir.. Ders kitaplarının arasına Texas Tommix koyar güya ders çalışırdık.. Sonrasında yatağa girsek bile sabah olsa da yine sokağa çıkıp yine top oynasak hayaliyle uyumaya çalışırdık.. İşte bizim çocukluğumuzun hayat hikayesi... Selam olsun o güzel günlere ve bizlere o güzellikleri yaşatan bizi aç bırakmayan o güzelim ekmeği veren komşularımıza... Ölenlere Allah’tan rahmet kalanlara da selamet diliyorum.. Selam ve saygılarımla. Yazan: Hasan Kandaz.’

BİRAZ DA NOTALJİ

1-Trabzonspor’un gol kralı Necmi Perekli’nin kupasını efsane kaleci Turgay Şeren veriyor

2-Akçaabat Fatih Sahası şimdi Millet Bahçesi. Trabzonspor 1.Lig’de Sebat’a konuk oluyor. Apartman tribüne dönmüş

3-İdmanocağı Lokali Başkan Ömer Sarı, yönetim kurul Üyesi Mustafa Öztürk, Basketbol Antrenörü Osman Arz ve A takım Futbol takımı stoperi Miraç Özağcı.