Sevgili Okurlar, Sevgili Trabzonsporlular,

Ben ağladım. Siz ağlar mısınız, duygulanır mısınız bilemedim!

Hakkarili Özgür Demir’in Facebook’ta paylaştığı öyküsü bu.

Trabzonspor’un ruhu, misyonu, büyüklüğü, sevdası ancak bu sözlerle anlatabilirdi:

Özgür Demir’i okuyalım:

En son Trabzon’a 1996 yılında gittik. Babam ile Trabzonspor’un şamiyonluk maçına gelmek için yola çıktık. 3 günde Trabzon’a vardık. Trabzonspor Şampiyonluğu kaybetti. Babam bana mahcup oldu. 13 yaşında çocuktum. Babam vefat etti. Şimdi ben 40 yaşında, oğlum ise 13 yaşında oldu. Trabzonspor şampiyonluğa gidiyor. Oğlumu alacağım ve Trabzon için yola çıkacağım. Ahırımda bir ineğim var ve o gün için bakıyorum. O ineği satacağım ve Trabzonspor’un şampiyonluk kutlamasında tribünde olacağım, o şampiyonluğu da babama armağan edeceğim.

Trabzonlular ve Trabzonspor yönetimini Özgür Demir’e ulaşacaktır. İneğini kesinlikle sattırmamalı, şampiyonluk maçı için davet etmeli ve 5 yıldızlı otelde oğluyla ağırlayıp Hakkari’ye geri uğurlamalı.. Trabzon ve Yönetim bunu yapar mı, yapar.

Bu yazıyı bitirirken Sevgili Fevzi hoca aradı ve paşlaşımını gönderdi.

O paylaşımda Fevzi Çimşit cevabı olarak şu duygulu sözleri söylüyor:

Sevgili Özgür kardeşim. Babanıza Allah’tan rahmet diliyorum. Trabzon’a gelin ve benim misafirim olun. Hem de benim Hakkarili bir kardeşim olmuş olur.  Telefonum: 0532-6331293.’

Fevzi hocanın hassasiyetine teşekkür ediyorum ve Şimdi Özgür Demir ile irtibata geçme zamanının geldiğini görüyorum.

Burada Trabzonspor’un Yönetim Kurulu Üyesi Mardin Kızıltepe Taraftarlar Derneği Başkanı İbrahim Aydın kardeşimi de unutmamak lazım. O da gereğini mutlaka yapacaktır.

ALTERNATİF VE İSTİKRAR

Düşünebiliyor musunuz sezon başından beri Nwakaeme yok, Djaniny var, Bakasetas yok, Dorukhan var. Ömür yok, Visca var. Denswil yok, Ahmetcan var. Şampiyonluğa giden kadro böyle olur. Alternatifli bir kadro ile birlikte Trabzonspor yoluna devam ediyor. Konyaspor’un 3 puan daha kaybetmesi ile zirvede arayı iyice açtı ve şampiyonluğa doğru koşusunu sürdürüyor. Milliyet gazetesinin duayen yazarı Şansal Büyüka, Süper Lig’de geride kalan haftayı müthiş değerlendirmiş: “Türkiye’de futbol simsarlarının bile adını bilmedikleri Nwakaeme bombasını patlattılar, o Nwakaeme şimdi her maçta rakip kalelerde bombaları patlatıyor.

Alanyalı Bakasetas, “Beni alan kazanır” diye bağırıyordu. İstanbullular sağır oldu, Trabzonspor bu sesi taa Karadeniz’den duydu, Bakasetas’ı kaptı. Victor Hugo ile Edgar Ie adında iki stoperi transfer ettiler. Reklam etmeden, sansasyon yaratmadan. Gerçi Edgar Ie sakatlandı ama adamlar çelikten duvar gibi çıktı. Beşiktaş efsanesi Rıza Çalımbay oynadığı dönemlerde, “Atom Karınca” olarak bilinirdi. Sahanın metrelerine değil, santimetrelerine bile basan günümüzün “Atom Karınca”sı Alanyalı Siopis’i ucuza aldılar.

Sörloth’u buldular. Adam 30 gol barajını aştı, Türkiye’yi birbirine kattı ve kaçtı. Cornelius elbette yeni bir Sörloth değil ama tek başına attığı kafa gollerini Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray takım olarak atamadı. Beşiktaş Dorukhan’ı önemsemedi. Diğer İstanbullular yüz vermedi. Trabzon kaptı, her yerde, her mevkide tepe tepe kullanıyor. Marek Hamşik, İtalyan Ligi’nde gerçek efsane olmuştu. Gerçek bir Avrupa yıldızı olan Hamşik’i ikna etmeyi becerdiler, imzayı attırdılar, Trabzon’a getirdiler.

Gervinhoları, Djaninyleri buldular. Uzun süreli sakatlandılar, buna rağmen eksikliklerini hissettirmediler. Çünkü kadro mühendisliğini kusursuz yaptılar. Edin Visca 10 sene İstanbul’da oynadı. Gözlerinin önündeki ligin en istikrarlı adamını Trabzonspor’a kaptırdılar. Burunlarının dibindeki Abdullah Avcı’ya burun kıvırdılar. Abdullah Avcı şimdi her hafta burunlarından fitil, fitil getiriyor. Yolu biliyorsan yorulmazsın. Yolu bilmiyorsan, daha o yolun yarısında 20’şer, 30’ar puan fark yiyip, pusulayı şaşırırsın.”

DOKTORUN ‘MEŞE’ YOLCULUĞU

TAKA Gazetesi yazarı İnci Saral, Salı günkü sütununda güzel bir yazı kaleme almış. ‘Her şeyden bir olumsuzluk çıkaran bir millet olduk’ demiş ve eleştirilerini sıralamıştı.

Fakat aksi de var. Her olumsuzluktan bir pozitiflik çıkaranlar da var! Doktor Seyit Hisoğlu. Siyasete girdi pozitif bir çizgi yakaladı. Sağlıktaki hizmetlerini benzer şekilde aksatmadı. ARSEV’i kurdu her hastanın hizmetine evine koştu. Hastalarına bazen saz, bazen darbıka çaldı. En yakın iki arkadaşı Hüseyin Canım ile Hasan Aydın 1461 Trabzon’un Yöneticileri oldu. Onlarla birlikte Velimeşe deplasmanına gitti 3-0 kazandı.

istanbul’da Metin Atasoy’un çiftliğindeki Filamingo restoratta yedikleri yemeği ve Atasoy’un nezaketini anlattı. Trabzonspor yönetim kurulu üyesi Sami Karaman, Hekimoğlu’ndan ayrıldı ama Fahri olarak Hekimoğlu’ndaki yerini de Dr.Seyit Hisoğlu’na bıraktı. Ne diyelim gittiği yere bir sinerji bırakan Hisoğlu’nu tebrik edelim. Sakarya’ya hakem kararı ile kaybettik. Trabzonspor tozu duman katınca hakemler, 1461 Trabzon FK’yı gördü ve gözlerine onu kestirdiler!

HACISALİHOĞLU’NDAN SEBAT’A DESTEK

Trabzonspor’un efsane Asbaşkanlarından Hayrettin Hacısalihoğlu, Sebatspor’un sahasında Eynesilspor ile oynadığı maçı tribünden Yönetim Kurulu üyesi Sebahattin Alemdar, Trabzonspor yöntim kurul eski üyesi Şener Pul, Eczacı Osman Karaduman ile birlikte izlediler. Akçaabatlı olan ve her zaman Kırmızı-Beyazlılara destek veren Hacısalihoğlu’nun Sebat maçını tirbünden izlemesi de camiaya moral oldu.

MUTLU GÜRLER’İN MAKAMI

Mutlu Gürler. Adalet Bakanlığı’nda uzun yıllar çalıştı. Ardından CHP Genel Merkezi’nde Volkan Canalioğlu ve Gürsel Tekin’in danışmanlığını yaptı. Gümüşhanespor’un Asbaşkanı oldu ardından da hiçbir zaman bırakmadı. Trabzon’da okudu ve Trabzonspor aidiyetini üstte tuttu. Son yerel seçimlerden sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi Afet ve Risk Yönetimi Daire Başkanlığına getirildi. İzmir depreminde çok başarılı bir sınav verdi. Şimdi onun makamına konuk oluyoruz. Arkada Atamızın yattığı Anıtkabir ve Atatürk portresi. Hemen altında sağda Ankara Belediyesi’nin bayrağı ve Cami amblemi, yanında Gümüşhnanespor’un forması ve solda da Trabzonspor ‘un mavilisi. Muhteşem bir makam ve tebrikler Mutlu.

ŞERİF KUNT’UN REKORLARI

Şerif Kunt. Trabzon futboluna bir ömür vermiş isim. Türkiye Amatör Futbolcular Federasyonu’nun Genel Başkanı. Hem İstanbul yarı maratonu hem de Trabzon 24 Şubat yarı maratonunda koşmuş ve sonuca ulaşmış. Trabzon’da da 21 Şubat’ta koşuya başladı ve bitirdi. 70 yaşındaki Genel Başkanın Amatör kümede futbol oynaması, yarı maraton koşması için ne denebilir. Maşallah nazar değmesin inşallah.

BABASININ KIZI

Zeynep Köse. Maratona katılan ve 10 km için yola çıkan kızımız. Onun amacı mesaj vermekti. Bu yıl yarı Maraton ‘Su’ temalı koşuldu ve Zeynep de ‘Tasarrufa karşı gözünü değil musluğu kapa, ‘kuraklığı afet say’ dövizleriyle yarı maratonun en fazla ilgili çeken ismi idi. Eee Türkiye liglerinde üst düzey hakemlik yapan, halen hakem ve gözlemciler derneği başkanı olan İsmail Köse’nin kızından bu beklenirdi. Babası gibi doğayı ve insanlık sevgisi ile dolu.