Saadet Partisi Trabzon İl Başkanlığı, kokarca problemine dikkat çekmek için “Kokarca Yolu Festivali” adı altına basın açıklaması gerçekleştirdi. Program kokarca kostümlü bir kişinin konuşması ile başlayıp, İl Başkanı Ahmet Muratoğlu’nun basın açıklaması ile devam etti. Programın sonunda ise kemençe eşliğinde kokarca türküleri söylendi. Bölge için hayati öneme sahip bir konuya dikkat çekmek için böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyleyen Muratoğlu, “İzahı olmayan şeylerin, maalesef ki mizahı olur.” dedi. Programın adının Kültür Yolu Festivaline atıfta bulunmak için bu şekilde olduğunu da sözlerine ekleyen Muratoğlu, “Milletin parası, milletin sorunlarına çözüm için kullanılmalı.” diye konuştu.
KOKARCA, YETKİLİLERDEN ve İKTİDARDAN MEMNUN
Program, kokarca kostümlü bir kişinin konuşmasıyla başladı. Yetkililerden memnun olduğunu söyleyen Kokarca, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Bu güzel günde sizinle burada buluştuğum için çok mutluyum. Buradan hepinizi en içten kokularımla selamlıyorum. Ben ve akrabalarım yaklaşık yedi yıldır buradayız. Trabzon’da olmaktan çok memnunuz. Büyük büyük dedem Kore diyor ama Çin’den de gelmiş olabiliriz. Aramızda Afrika’ya, Avrupa’ya gidenler de oldu fakat başaramadılar. Türkiye başka, Trabzon bambaşka. Bunca yol, bunca ülke geçerek geldik ama buranın misafirperverliği, buranın bir kokarcaya verdiği sıcaklık başka yerde yok. Bu yüzden başta hükümetimiz ve yetkililere sonra hepinize teşekkür etmek istiyorum.
Fındıklarınızın, meyvelerinizin öz suyunu emerek karnımızı doyuruyoruz şükürler olsun. Hepsi çok lezzetli. Hepsi birbirinden güzel. Emeğinizi ve alın terinizi bizimle paylaşmanız paha biçilemez. Sizin için bir pahası vardır tabi ama o kadar da olsun be artık birlikte yaşıyoruz sonuçta. Bağınızı bahçenizi, evinizi barkınızı bizimle paylaşıyorsunuz. Sizden sayılırız artık. Biz de büyük Türkiye’nin bir parçasıyız.
Tabi aranızda bizi istemeyenler de varmış. Ama nafile. Çünkü biz buradayız. Meclise gelen araştırma önergesi de reddedildi. Şükürler olsun hükümetimiz de arkamızda. Sırtımız yere gelmez. Görünen o ki Saadet Partisi iktidara gelmediği sürece birlikteyiz.
Konuşmamın sonuna gelirken buradan bizi koruyup kollayan, bugüne kadar yaşamamız ve ürememiz için her türlü desteği veren hükümetimize ve bütün yetkililere tekrar teşekkür ediyorum. Nice senelerde nice kokarca festivallerinde görüşmek üzere.
İL BAŞKANI MURATOĞLU: ASIL SORUN KOKARCANIN YAYILMASINDAN ÇOK YETKİLİLERİN SESSİZLİĞİDİR
Program, İl Başkanı Ahmet Muratoğlu’nun basın açıklaması ile devam etti. Kokarcayla mücadeleye yeterli önemin verilmediğini ve bu sorunun giderek büyüdüğünü ifade eden İl Başkanı Muratoğlu, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Bugün burada bölgemizin başlıca problemi, geleceğimizi tehdit eden kokarca böceğiyle mücadeleye dikkat çekmek için toplandık. Kokarcayı hep birlikte dinledik. O halinden gayet memnun, ama halk için aynı şeyi söyleyemiyoruz.
Kokarca böceği, Karadenizli üreticinin son yıllardaki en büyük kâbusu haline gelmiştir. Artık bu zararlı yalnızca tarlalarda değil, evlerimizde, depolarımızda, çatılarımızda da yer edinmiştir. Ancak asıl sorun, zararlının yayılmasından çok, yetkililerin sessizliğidir.
Tarım ve Orman Bakanlığı her fırsatta “etkin mücadele yürütüyoruz” demekte, fakat sahada bambaşka bir tabloyla karşılaşılmaktadır. Üretici yalnız bırakılmış, mücadele neredeyse tamamen halkın kendi imkânlarıyla sürmektedir. Birkaç sembolik tuzak ve sınırlı arı salınımı bu felaketi durdurmaya yetmez.
“İLK GÖRÜLDÜĞÜNDE TEDBİR ALINSAYDI BU KADAR YAYILMAZDI.”
Kokarca, ülkemizde ilk kez 2017’de görüldü. O dönemde karantina tedbirleri alınsaydı bugün Trabzon’un her ilçesine yayılmazdı. Dün sadece Karadeniz’de olan bu sorun, bugün Marmara bölgesine kadar ulaştı. Müdahale edilmezse seneye tüm Türkiye’yi kapsayacak. Sıcak bölgelerde mücadele buradakinden daha da zor. Fakat tehlike küçümseniyor, önlemler gecikiyor. Bugün geldiğimiz noktada Trabzon’un Akçaabat’ından Hayrat’ına, Çaykara’sından Düzköy’üne kadar hemen her yerde kokarca var; bazı köylerde vatandaş evinde bile bu böcekten kurtulamıyor.
Kokarca yalnızca fındığı değil, 300’ün üzerinde bitki türünü tehdit ediyor. Ancak en büyük darbe, stratejik ürünümüz olan fındığa vurulmuştur. Dünya fındık üretiminin yüzde 60’ını yapan Türkiye, 2024’te verimde yüzde 35 kayıp yaşamıştır. Bu gidişle birkaç yıl içinde üretim yüzde 70’e kadar düşebilir; bu sadece üreticinin değil, ülke ekonomisinin de kaybıdır.
Asgari ücretlimiz, emeklimiz, esnafımız, çiftçimiz zaten zor geçiniyor. Her geçen gün halkımızın sırtındaki yük artıyor. Bu millete biraz da olsa nefes aldıran bir fındığımız vardı. O da yetkililerin elinde yok oluyor.
Bakanlık yıllardır “eylem planları” açıklıyor, fakat bu planlar sahada karşılık bulmuyor. Feromon tuzaklar yetersiz, samuray arısı uygulamaları sınırlı, bilgilendirme eksik. Tarım İl Müdürlükleri’nin sahadaki varlığı yok denecek kadar az.
2017 yılında ilk tespit yapıldığında ciddi bir karantina uygulanabilirdi. O dönem bu zararlı İtalya’da, Gürcistan’da fındık üretimini neredeyse durma noktasına getirmişti. Uyarılar belliydi, örnekler ortadaydı.
Ancak Türkiye’de gerekli tedbir alınmadı. Bugün geldiğimiz noktada bakanlık, 7 yıl gecikmiş önlemleri “başarı hikayesi” gibi sunmaktadır. Bu yaklaşım kabul edilemez. Çünkü bu gecikmenin bedelini yüzbinlerce üretici ödemektedir.
“BU ARTIK TARIM MESELESİ DEĞİL, MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR.”
Bu mesele artık bir tarım değil, milli güvenlik meselesidir. Ülkenin en önemli ihracat ürünü tehdit altındadır. Bu nedenle bölgede “tarımsal acil durum” ilan edilmeli, tüm kurumlar ortak bir plan çerçevesinde hareket etmelidir. Feromon tuzakları her köye ulaştırmak, samuray arısı üretimini artırmak ve biyolojik mücadeleyi yaygınlaştırmak zorunludur.
Kıymetli Katılımcılar,
Yaz dönemlerinde Kültür Bakanlığımız “Kültür Yolu Festivali” adı altında festivaller düzenleyip, maliyetini açıklamaktan bile imtina ettiği önemli bir bütçeyi bu alana akıttı. Kültür seviyemize herhangi bir katkısı olmayan, kültürümüzle bir bağ kurmamızı sağlamayan bu etkinliklere ayrılan kaynak, bölgemizin başlıca sorununa dönüşmüş kokarca ile mücadeleye ayrılmış mıdır acaba? Bugün bu konuya da dikkat çekmek için basın açıklamamızın başlığını Kokarca Yolu Festivali koyduk. Bölgemizin geleceği ile ilgili bu denli önemli bir konu varken, israf edilen her kuruş kul hakkıdır.
“KOKARCAYLA MÜCADELE ÖNERGESİ İKTİDAR TARAFINDAN REDDEDİLDİ.”
Görüyorsunuz, kokarcalar da yetkililerden memnun. Mecliste verilen kokarcayla mücadele önergesini hükümet reddetti. Saadet Partisi Milletvekilimiz, hemşehrimiz Sayın Mehmet Atmaca aramızda. Bu konuyu tekrar meclise taşıyacağız.
Bugün önlem alınmazsa, yarın sadece fındığı değil, Karadeniz’in geleceğini kaybederiz.
Saadet Partisi olarak üreticimizin hakkını savunacağımızı, bu konunun takipçisi olacağımızı ifade ediyor, katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.
