Süleyman Soylu siyasetin çilesine talip oldu.
Bir anlamda ülkesi için bölgesi için risk aldı.
Risk aldı, AK Parti de öne geçmeliydi ve bunu başardı.
Risk aldı Demokrat Parti kökeninden geliyordu demokrasiye sahip çıkmalıydı.
Risk aldı hiçbir İçişleri Bakanının yapmadığını yaptı,
Beklemedi, terörün üzerine üzerine gitti.
Trabzonlular tez canlıyız, zaman zaman hata yapabiliriz.
Ama son dönemde Trabzonlunun gösterdiği atak hiçbir kentte ve onun milletvekillerinde yok.
Enerji Bakanı Trabzonlu Berat Albayrak Marmaristen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile uçağa binerken kefenini giymişti.
Atatürk havalimanında herşeyi göze almıştı. 15 Temmuz sürecinin en derin yaşayan o idi. Darbe girişi sonrasında canlı yayınlarda anlattıkları hafızalarda iz bıraktı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı iken Erdoğan Bayraktar devletin gidemediği yerlere gitti, kalekolları yaptırdı.
Tam 250 kalekol yapacaktı ama 90’ını ihale etti ancak önü kesildi.
Bir Oflu siyasete ara verdi, 2 Of ve Çaykaralı geldi.
Solaklı vadisindekiler siyasette, spor’da, ticarette cesaretliler.
Süleyman Soylu 15 Temmuz tarihinde darbe akşamı attığı adımlarla ülkesine, partisine, liderine ve en önemlisi demokrasiye sahip çıktı.
Eski İçişleri Bakanı Erzurum’dan Ankara’ya zor geldi veya Esenboğa’da  hangarda bekledi, bunları değerlendirip geçmiş icraatları yargılamaktansa bugün ve geleceğe bakalım.
Süleyman Soylu’nun terörle mücadele konusunda verdiği çaba 15 Temmuz gecesi verdiği mücadele kadar önemlidir.
O gece de canını cebine koydu
Terörle mücadelede de dokunulamayanlara dokunda.
Teröre bulaşmış devletin parasını dağ kadrolarına gönderenlere taviz vermedi.
Ne dedi Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu:
‘Ankara’dan gelen para ile PKK’yi besleyeceksin, sonra da gideceksin kepçelerle hendekler açacaksın, onların içine bomba yerleştirip askeri polisi şehit edeceksin ve kimse sana dokunmayacak. Diğer belediye başkanlarının en küçük bir kusurunda Bakanlıktan müfettiş gelecek savunma isteyecek dosyası savcılığa gönderilecek. Buna biri dur demeliydi. Bunu da Süleyman bey dedi’
Çok ama çok doğru bir tespit.
Avrupa şimdi teröre karşı dik duran ülkeye fatura kesiyor.
Süleyman Soylu hafta sonunda Diyarbakır’a gitti.
Diyarbakır’da Sur esnafını ziyaret etti.
Zararları karşılanan esnafla sohbet etti.
Orada esnafa hayırlı işler dedi.
Bir yaşlı amca şöyle konuştu:
‘Silahımız yoktur, devletimize sevgimiz vardır’
Güneydoğu’daki halk iki arada bir derede kalmıştı.
Devlet gücünü gösterdikçe vatandaş duracağı yeri devletin yanı olarak belirliyor.
Şu an orada devlet kimdir?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dur.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu’dur.
Diyarbakır’ın cesur valisi Hüseyin Aksoy’dur.
Yapılması gerekenleri yaptı Trabzonlular.
Güneydoğu’da canlarını da onlar verdi. İstabul’da kaçırılmak istenen kız çocuğunu Trabzonspor forması ile o kurtardı.
Teşekkür bile istemiyor Trabzonlu.
Görevim diyor.
Şu an istediği tek şey var, ‘Trabzonspor’u ezdirmeyin!’