Köftenin tarifini babasından devralan Abdülbaki Fil, bu özel tarifi günümüze uyarlayarak kendi restoranında sunmaya başladı. Klasik köfte tariflerinden ayrılan ve satırla çekilmiş et kullanılarak hazırlanan bu köfte, hem doğal malzemeleriyle hem de kolay sindirimiyle dikkat çekiyor. Rize köftesi, Karadeniz mutfağına yeni bir tat kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda bir aile mirasını da yaşatıyor.
70 yıllık tarif restoran mutfağında hayat buldu
1950’li yıllarda Rize Limanı’nda el arabasıyla köfte satan Sadık Efendi’nin başlattığı bu lezzet yolculuğu, oğlu Abdülbaki Fil ile birlikte restoran mutfağına taşındı. Babasının tarifine sadık kalan Fil, yıllar içinde bu köfteye bir isim verilmesi gerektiğini düşünerek “Rize köftesi” adını koydu. “2018 yılında restoran işine girdik. Bu özel tarifi menümüze koyarken adının da Rize’ye ait olmasını istedik” diyen Fil, sadece bir yemek değil, bir kültürün yaşatıldığını vurguluyor.
Rize köftesinin sırrı: Satırla çekilen et ve doğal içerik
Rize köftesini benzerlerinden ayıran en önemli özellik, etinin kıyma makinesi yerine geleneksel yöntemle, yani satırla çekilmesi. Kullanılan malzemeler ise oldukça sade: dana eti, kuzu eti, sarımsak ve tuz. Bu sadelik, köftenin doğal tadını ön plana çıkarırken, kolay hazmedilen yapısıyla da öne çıkıyor. Abdülbaki Fil, “Yemek kültürümüzde satırla doğranmış etle yapılan yemekler meşhurdur. Biz de bunu köfteye uyarladık ve farklı bir lezzet oluşturduk” diyerek geleneğe bağlı ama yenilikçi bir yaklaşımı benimsediklerini belirtiyor.
“Kendi yemediğimizi başkasına yedirmeyiz”
Rize köftesi sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bir güven meselesi. Fil, bu konuda oldukça net: “Ne yediğimizi bilmek önemli. Biz babamızdan öğrendiğimiz şekilde, katkı maddesi olmadan yapıyoruz. Kendi yemediğimizi başkasına da yedirmiyoruz. Bu yüzden adına Rize köftesi demekten çekinmiyoruz.” Bu anlayış, hem yerel halkın hem de bölgeye gelen ziyaretçilerin ilgisini çekmiş durumda. Rize köftesi, kısa sürede menülerdeki yerini alarak bölgesel bir marka olma yolunda ilerliyor.
Yılların birikimiyle ortaya çıkan bu özel tarif, sadece bir yemek değil; aynı zamanda bir şehrin yeni sembolü olmaya aday. Siz de Rize’ye yolunuz düştüğünde bu özgün lezzeti tatmak ister misiniz? Görüşlerinizi bizimle paylaşın!
