Kurban Bayramı yaklaşırken Türkiye'nin dört bir yanındaki berberlerde hareketlilik başladı. Her ne kadar eski yoğunluklar aransa da, bayram tıraşı geleneği hâlâ sürüyor. Bu geleneğin belki de en anlamlı adreslerinden biri Giresun’da bulunuyor. 70 yaşındaki Adem Kara’nın dükkânında sadece saç ve sakal şekillenmiyor; ustalığın, emeğin ve bir dönemin izleri de tıraş köpüğüyle birlikte gün yüzüne çıkıyor.

13 yaşında başladı, 57 yıldır aynı makasla hayatını örüyor
Berberliğe ilkokulu bitirir bitirmez başlayan Adem Kara, 13 yaşında çırak olarak girdiği meslekte yarım asrı geride bıraktı. Önce kalfa, sonra usta olan Kara, kısa süre abisiyle çalıştıktan sonra kendi dükkânını açmış. Ailesinde kuşaktan kuşağa süregelen bir meslek olan berberlik, onun için yalnızca bir iş değil; aynı zamanda bir kültür, bir miras.

“Bizim için bu meslek sadece saç kesmek değil, bir geleneği sürdürmekti,” diyen Kara, yıllar boyunca onlarca çırağı yetiştirdiğini ancak bugün artık çırak bulmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini söylüyor.

“Çırak bulamıyoruz, ustalık kültürü kayboluyor”
Geleneksel ustalık ilişkisinin giderek zayıfladığını dile getiren Kara, yeni neslin bu mesleğe sıcak bakmadığını ifade ediyor. "Eskiden yanıma gelen her çocuğu üç yıl içinde kalfa yapardım. Şimdi kimse ne ustalık öğrenmek istiyor ne de sabretmeyi. Üstelik ekonomik yük de arttı. Sigorta, maaş derken artık çırak yetiştirmek de kolay değil," diyerek sektörün geldiği noktaya dair çarpıcı bir tablo çiziyor.

Bayram traşı nostaljisi: Eskiden kuyruklar kapıya kadar uzanırdı
Adem Kara, bayram telaşının da geçmiş yıllardaki gibi olmadığını belirtiyor. Eskiden bayrama günler kala berber dükkânlarının önünde uzun sıralar oluştuğunu, hatta vatandaşların sabahın erken saatlerinden itibaren tıraş sırasına girdiğini hatırlatıyor.

“Şimdi ise daha çok belli bir yaş grubundaki müşterilerimiz geliyor,” diyen Kara, gençlerin yeni tarzlara yöneldiğini, farklı traş ve saç stilleri istediğini de ekliyor. “Biz de elimizden geldiğince onların isteklerine ayak uyduruyoruz,” diyerek modern beklentilere nasıl yanıt verdiklerini anlatıyor.

Tıraş koltuğunda ustalığın izi var
Adem Kara’nın dükkânı yalnızca bir berber salonu değil; aynı zamanda bir belleğin mekânı. Eski tip ustura, nostaljik berber aynası, yıllar içinde solmuş müşteri defteri… Hepsi geçmişten bugüne taşınan bir zanaat öyküsünün parçası. Bayram arefesinde, Kara’nın dükkanında sadece saç-sakal kesilmiyor; bir dönemin mesleki ahlakı, emeği ve ustalığı da sessizce yaşatılıyor.

Kaynak: İHA