Gümüşhane’de 700 Yıllık Miras: Güvenç Abdal’ın Kılıcı ve Zırhı
Anadolu’nun İslamlaşması ve Türkleşmesinde önemli rol oynayan Orta Asya kökenli alperenlerden Güvenç Abdal’a ait tarihi emanetler, Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine bağlı Taşlıca köyünde nesilden nesile aktarılıyor. Ahmet Yesevi’nin Anadolu’ya gönderdiği talebelerden biri olan Güvenç Abdal, bölgeye yerleşerek burada bir mescit ve tekke kurdu. Bugün hâlâ ayakta olan bu yapılar, Anadolu’da İslam kültürünün kök salmasında büyük rol oynadı.

700 yılı aşkın geçmişe sahip olduğu karbon testleriyle kanıtlanan kılıç ve zırh gömleği, günümüzde Güvenç Abdal’ın torunlarından biri olan İsmail Güvendi tarafından korunuyor. Sadece fiziksel değil, manevi bir değer olarak da yaşatılan bu emanetler, Türk-İslam tarihinin canlı tanıkları olarak değerlendiriliyor.

“Bu Kılıç Bir Savaş Aracı Değil, Gönül Fethi Simgesidir”
İsmail Güvendi’nin aktardığına göre, kılıç ve zırh gömleği 1915’teki Rus Harbi sırasında koruma amacıyla toprağa gömülmüş, muhacirlik sonrası yeniden çıkarılmış. Ancak geçen zaman ve dış etkenler nedeniyle bir miktar deformasyon oluşmuş.

Güvendi, bu eşyaların sadece savaş meydanlarında kullanılan araçlar olmadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Biz bu kılıca gönül kılıcı deriz. Bu bir tahta kılıçtır. İnsanların kalbini kazanmayı, sevgiyle yaklaşmayı temsil eder. Zamanla savaşlar değişti ama bu kılıcın anlamı hep baki kaldı.”

Ayrıca uzun yıllar boyunca bu emanetlerden parça koparılarak “teberrük” olarak verilmiş, ancak 1990’lı yıllardan sonra bu uygulamaya son verilmiş.

Ahmet Yesevi’nin İzinden Karadeniz’e: Güvenç Abdal’ın Mirası
Asıl adı Halil Derviş olan ve şeceresinde Halil-i Nurettin olarak geçen Güvenç Abdal, 1250’li yıllarda bölgeye gelerek Doğu Karadeniz’in İslamlaşmasında öncü rol oynadı. Özellikle Çepni boylarının Türkleşmesinde ve bölgede İslami anlayışın yerleşmesinde aktif bir lider olarak görev yaptı.

Köye yerleştiği dönemde bir mescit inşa ettiren Abdal’ın bu mescidi 1800’lü yıllarda onarımdan geçti ve bugün hâlâ ibadete açık. Taşlıca köyü yakınlarında kurduğu tekkede ise yıllar boyunca kazanlar kaynadı, sohbetler yapıldı.

Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethettiği dönemde, Güvenç Abdal Ocağı'ndan yetişen Çağırgan Baba’nın 22 bin kişilik bir grupla Kadırga Yaylası’nda namaz kıldırdığı ve Fatih’in hutbe okuduğu rivayetler arasında yer alıyor.

Kültürel Mirasın Korunması İçin Çağrı
Güvenç Abdal’ın türbesi Kırşehir’de, ancak onun adına yapılan temsili mezar ve emanetlerin bulunduğu Güvende Yaylası, bölge halkı tarafından kutsal kabul ediliyor. Burada düzenlenen yayla şenlikleri ve ziyaretler, kültürel mirasın yaşatılmasına katkı sağlıyor.

İsmail Güvendi, bu tür tarihi ve manevi değerlerin korunmasının yalnızca aileye değil, tüm topluma ait bir sorumluluk olduğunu ifade ederek şu çağrıyı yapıyor:
“Bu emanetler sadece bizim değil, bu topraklarda yaşayan herkesin ortak mirasıdır. Koruyalım, sahip çıkalım.”

Kaynak: İHA