Trabzon’un Ortahisar ilçesi Beşirli mahallesinde 3 Haziran’da etkili olan şiddetli yağış sonrası yaşanan sel ve su baskınları, uzmanlara göre doğrudan yağış miktarından çok şehirleşme ve altyapı eksikliklerinden kaynaklandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy, yağış miktarının Trabzon için olağan sayılabilecek bir düzeyde olduğunu, ancak yanlış yapılaşma ve altyapı eksikliklerinin felaketi büyüttüğünü ifade etti.

“Yağmur Değil, Yapılaşma Felaketi Tetikledi”
Prof. Dr. Ersoy’a göre, metrekareye düşen 65 kilogramlık yağış, bölge için alışılmadık değil. Ancak Toklu Deresi başta olmak üzere dere yataklarının taşması, mazgalların tıkanması ve Karadeniz Sahil Yolu’nun denizle şehir arasında fiziksel bir set görevi görmesi, şehrin bazı bölgelerinde suların birikmesine ve geri basmasına neden oldu.

“Biz o gün sadece dere taşması değil, şehir seli yaşadık,” diyen Ersoy, bu durumun farklı bir afet türü olduğunu vurguladı.

Karadeniz Sahil Yolu Su Akışını Engelledi
Ersoy, sahil yolunun denizle şehir arasında yükselti farkı oluşturarak bir baraj etkisi yarattığını belirtti:

“Sahil yolu şehirle deniz arasında bir set gibi. Yağışla birlikte gelen sel suyu, ana derelerden denize ulaşmakta zorlandı. Bu da suyun şehir içine geri basmasına yol açtı.”

Beşirli Mahallesi’nde birçok ev ve iş yeri zemin katlarının su altında kaldığını, 120’nin üzerinde iş yeri, 10 konut ve en az 20 aracın zarar gördüğünü aktaran Ersoy, söz konusu bölgedeki dere yataklarının büyük ölçüde kaybolduğunu ve yapılaşma nedeniyle görünmez hale geldiğini ifade etti.

“Dere Yatakları Yok Oldu, Şehir Kendi İçinde Taştı”
Trabzon’daki birçok dere yatağının betonlaşma ve çarpık kentleşme sonucu kaybolduğuna dikkat çeken Ersoy, şehirde akarsu yollarının artık görünemeyecek kadar örtüldüğünü belirtti:

“Dere nerededir diye bakmaya çalışsak, bulamıyoruz. Yapılaşma tüm yatakları yutmuş. Ani yağışta su, yatak bulamayınca önüne gelen her şeyi alıp şehir içinden geçerek denize ulaşmaya çalışıyor.”

Yukarı Havza Kontrolü ve Altyapı Uyarısı
Uzmanlara göre çözüm yalnızca şehir içi altyapıyla sınırlı değil. Yukarı havza kontrolü, yani dereye bağlanan küçük yan kolların düzenli denetimi, temizliği ve doğal akışının korunması, bu tür taşkınların önlenmesinde kilit rol oynuyor.

Ersoy, “Rusubat birikintileri, kontrolsüz yan kollar ve plansız yapılaşma birleşince sonuç kaçınılmaz oluyor,” diyerek hem şehir hem çevresinde bütüncül planlama yapılması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: İHA