Karadeniz insanının pratik zekâsı ve bitmek bilmeyen azmi, bu kez bir otomobil projesiyle kendini gösterdi. İstanbul’da uzun yıllar şoförlük yapan Trabzonlu Sabri Yavuz, 20 yıl önce hayalini kurduğu cabrio tarzı aracı hiçbir teknik eğitim almadan kendi elleriyle inşa etti. “Zigana” adını verdiği bu özel araç, hem görünümü hem de taşıdığı anlamla bölgenin simgelerinden biri haline geldi.

Sadece bir ulaşım aracı değil; tutkuyla, inançla ve el emeğiyle ortaya çıkmış bir mühendislik harikası…

“Zigana” Adını Verdi, Her Parçası El Emeği

Sabri Yavuz’un kendi atölyesinde tasarlayıp 2005 yılında tamamladığı bu özel araç, iki kişilik kapasiteye sahip. Polyester gövdeli ve üstü açılıp kapanabilen tasarımıyla dikkat çeken “Zigana”, motor ve şanzıman sisteminde Lombardini tercih edilmiş. Aracın zemininde paslanmaz kalorifer sacı kullanılmış, fren sistemi ise kurmalı şekilde tasarlanmış. Yavuz tüm bu süreci el işçiliğiyle, adım adım ve sabırla yürüttü.

Aracın plakası da özel: 34 SY 1461. Hem sahibinin baş harflerini hem de Trabzon’un fetih yılı olan 1461’i taşıyor. Sarı renge boyanan aracın üzerinde yer alan “Milli ve Yerli” ibaresi ise Yavuz’un emeğine verdiği anlamı yansıtıyor.

“Cumartesi-Pazar Sabaha Kadar Atölyedeydim”

Sabri Yavuz, İstanbul’da şoförlük yaptığı yıllarda Formula pistinin inşa edilmesinden etkilenerek böyle bir araç yapma hayali kurduğunu söylüyor. Süreci şu sözlerle anlatıyor:

“Cumartesi ve Pazar günleri sabaha kadar atölyedeydim. Parça parça topladım, her biri başka araçlardan. Polyesteri bir arkadaşım verdi, tente hediyeydi. Çizim yapmadım, yaparken şekillendi. İlk başta akıllı vidalarla başladım, sonra cıvatalar gevşedi. O zaman arkadaşlar polyester önerdi. Kurmalı fren sistemi var, motor 20 beygir. Tek silindirli. Biraz sesli ama çalışıyor. Sadece motorun ruhsatı var.”

1,5 Milyon TL Teklifi Reddetti

“Zigana” yalnızca bölge halkının değil, otomobil tutkunlarının da ilgisini çekiyor. Aracı gören birçok kişi fotoğraf çektiriyor, detaylarını inceliyor. Hatta bazı koleksiyoncular aracın hikayesinden etkilenerek satın almak istemiş. Sabri Yavuz’a bu zamana kadar 1 milyon 500 bin TL teklif edildi, ancak hepsini reddetti:

“Bu bir emek. Herkesin kullanabileceği bir araç değil. Ben yaylaya, köye bile bununla çıkıyorum. Aracımın deposunu bir kere dolduruyorum, bir ay kullanıyorum. Artık satmayı düşünmüyorum.”

Sıradaki Hayal: Uçmak

Sabri Yavuz’un projeleri bununla sınırlı değil. Yeni hedefi, karadan sonra havaya çıkmak:

“Artık araç düşünmüyorum. Bir planör yapma hayalim var. Uçmak istiyorum. Ama bölgemizde parçaları bulmakta zorlanıyorum.”

Vatandaşlar Hayran Kaldı

Yomra’da aracı gören vatandaşlar hem şaşkınlık hem hayranlıkla karışık duygular yaşıyor. Sürmene’den Özdil Mahallesi’ne gelen Hamdi Eski, duygularını şu sözlerle anlattı:

“Araç tam bir köy aracı. Her ihtiyaca cevap verir. El emeği çok güzel. Karadeniz insanı bambaşka. Hikayesi beni çok etkiledi.”

Mustafa Adanur ise Yavuz’un yaptığı işin desteklenmesi gerektiğini söylüyor:

“Sabri ağabey gerçekten enteresan işler yapıyor. Engelli bireyler için de araç yapabilir. Devlet bu tarz çalışmalara destek vermeli. Karadeniz insanı yapar!”

Karadeniz’in pratik zekâsı, Sabri Yavuz’un ‘Zigana’sında hayat buldu.
Bir fikrin, bir hayalin ve el emeğinin nasıl gerçeğe dönüştüğünü görmek isteyenler için bu hikâye başlı başına bir ilham kaynağı.

Kaynak: İHA