Eğer sevgilinizi üzmüyorsanız,
Eğer birbirinize yük olmuyorsanız.
Eğer hiç bir şekilde incinmesini istemiyorsanız,
Eğer üzdüğünüzü düşündüğünüzde gönül alıyorsanız,
Eğer ikinizi ilgilendirecek kararları birlikte alıyorsanız.
Eğer birbirinizin yakınlarıyla iyi geçiniyorsanız,
Eğer beraberliğinizi yıllar eskitememiş ise,
Eğer onunla kendinizi mutlu hissediyorsanız,
Eğer onun için Ferhat'tan daha uzun bir tünel kazabilirseniz,
14 Şubat Sevgililer gününüz kutlu olsun!


MERAK EDİYORUM


İnanın çok merak ediyorum bu Devlet Bahçeli kimdir?
Bu sayın Genel Başkanın amacı nedir?
*
Jakoben bir şekilde MHP'nin başına nasıl gelebilmiştir?
Hem de Rahmetli Alpaslan Türkeş'in hakkındaki menfi yorum ve kanaatlerine rağmen.
*
Evet, Sayın Bahçeli 2002 yılında ekonomik kriz ve acı reçetelerin hemen akabinde hükümet ortaklarına rağmen muhalefetle seçim kararı alıp, ortaklarıyla baraj altında kalması nedendir?
*
Neden  sürekli gürlemekte ama bir türlü yağamamaktadır?
*
Mesela Asacağız,
Keseceğiz derken, neden girdiği koalisyon hükümetinde Apo'yu idamdan kurtarmaya imkan sağlamıştır?
*
Sözde Ak Partiye sert muhalefette  bulunan Devlet Bahçeli,
Neden meclise girerek Ak parti iktidarının tüm muhalefetle uzlaşmasına mani olmuş ve 
Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı seçtirtmiştir?
*
Neden 7 Haziran  seçimlerinde muhalefetle koalisyon kurmadığı gibi,
Derhal seçim istemiştir?
*
Neden seçim istediği halde seçimlerde hiç çaba sarf etmeyerek,
Oylarının yüzde 4'lük bir kısmının Ak Partiye gitmesini sağlamıştır?
*
Neden "Ak Partiden hesap sormazsam" şeklinde hakaretler eden Bahçeli,
Bırakın hesap sormayı,
İktidarı, hesap sorulamaz mevki ve makamlara taşımakta,
Bu uğurda partisini toz duman etmektedir?
Sahi kimdir bu Devlet Bahçeli?
Kim?

EVET DENİLİRSE

Bizim müzmin iktidar "Referandumda tarih yazacağız" diyor.
"Nasıl tarih yazacağız.
Tarih yazmak kolay mı?" diyeceksiniz.
Anlaşılan çok kolaymış.
Sadece sandığa gidecek ve "Evet!" diyeceksiniz ve böylece tarih yazmış olacaksınız.
Dedim ya gerçekten de kolaymış.

KATİL İDAM İSTEDİ

Tutuklanarak cezaevine gönderilen,
Reina saldırganı Masharipov’un hâkimlik ifadesinde kendisine" idam cezası" verilmesini istemiş.
*
Hayırdır, ne oldu Masharipov?
Madem ölmek istiyordun, 39 kişiyi öldürürken, kendini de gebertseydin ya.
*
Bakın işte,
İdam  kurtuluştur.
Vicdanından kurtuluştur.
Toplumun baskısından kurtuluştur.
Nefretin ezen bakışlarından kurtuluştur.
Yetimlerin bedduasını duymaktan kurtuluştur.
*
Ama, kurtulamayacağın bir yer var ki, orası da
Allah'ın senin için hazırladığı o alevli cehennemdir.

CHP AYM GİDİYOR

İktidar sitem ediyor.
" CHP sık sık AYM gidiyor"
İyi de ne var bunda?
CHP AYM gidiyor.
Hukuka gidiyor.
Adalete gidiyor.
Mafyaya, Kandile gitmiyor ya.

AĞCA AÇTI AĞZINI

1 Şubat 1979 Yılında gazeteci Abdi İpekçi'yi öldürüp ardından 13 Mayıs 1981'de II. Jean Paul'e suikast yapan Mehmet Ali Ağca,
Önceki gün yaptığı açıklamada Fetullah Gülen'in intihar etmesini isteyerek hakaretlerde bulundu...
İyi de etmiş.
Ancaak;
Günahsız bir gazeteciyi yok yere öldüren,
Türkiye'nin fena halde canını yakan,
Onunla da kalmamış,
Papa'ya suikast girişimiyle ülkeyi çok zor durumlara düşürmüş bir terörist bu Mehmet Ali Ağca.
*
Şimdilerde konuşmaya başladı.
"Müslümanım!" Diyor.
Allah niyetini kabul etsin.
Ama bir ara "İsa'yım!"
"Mesih'im!" Diyordu.
Tekrar Müslüman olarak o görevlerinden ayrılmış görülüyor.
*
Ayrıca son günlerde medya'da afili görselleri yayınlanmaktadır.
Hani insan merak ediyor,
Ne iş?

TEŞEKKÜRLER  AKDAĞ

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sigaraya karşı bir hamle daha başlatıyor.
Sigara içilen mekanlara cezai işlem uygulanacak.
Tekerrürü halinde ceza daha da arttırılacak.
Tekerrürü halinde işyeri  kapatılabilecek.
Cesur bir karar.
Dilerim ki uygulanır.
*
Sağlık Bakanı Akdağ'ı kutluyorum.
Çünkü böyle bir karar için yürek gerek.
Çünkü halk bu sigara denen mereti adeta dost görmektedir.
Hatta Üstad Necip Fazıl bile, "Sigarayı çok seviyorum.
Çünkü, ondan başka benim için kendini yakan yoktur? der.
*
Akdağ, Sigara içilmeyen şehirler oluşturmak istiyor.
Kokan tüten insanlar istemiyor.
Çok çağdaş bir yaklaşım.
Dedim ya yürekten destekliyorum.
*
Çünkü sigarasız  insan;
Daha sağlıklı.
Daha temiz.
Daha masrafsız.

FIKRA

Karadenizli Temel ile Adanalı Birol birlikte tatile çıkarlar.
Fethiye'de, Kelebekler Vadisi'nde kamp kurarlar. Geçen yıl kavga ettikleri hippiler de orada oldukları için biraz keyifleri kaçar ama pek umursamazlar. 
Tatillerinin ikinci gününün aksamı güzel bir yemek yiyip bir sise de şarabı devirdikten sonra uykuya dalarlar.
Birkaç saat sonra Birol uyanır ve Temel'i de dürtükleyip uyandırır.
Temel uyku sersemidir;
"Ne oldu? Ne istisun?"
"Temelciğim. Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle."
Temel gökyüzüne bakar ve cevap verir:
"Ha punun içun mi uyandirdun benu?.
Paktum iste.
Milyonlarca yilduz görirum...
Isil isil parliyan milyonlarca yilduz..."
Birol tekrar sorar:
"Peki, bu sana neyi gösteriyor?"
Artik iyice uykusu kaçan Temel biraz düşünür ve filezofca cevap verir:
"Teolojik olarak Tanrunun kudretinu ve kendu acizligimuzu corirum.
Felsefi olarak, evrenun sonsuzlugunu ve onun karsisindaki onemsizligimuzu corirum.
Astironomik olarak galaksilerun,
Yilduzlarun,
Gezegenlerun varligini corirum.
Meteorolojik olarak pucün havanun cok guzel olacaginu corirum.
Yilduzlarun konumuna bakarak da gecenun köru ve saatin 3 oldugunu,
Penu lüzumsuz yere uyandirdugunu coruyorum...
niye sordun punu pana?
Ha sana neyi costerur?"
     Birol cevaplar:
"Ulan hiyar, cadirimizi calmislar..."
     
PARAYLA TORUN BAKMAK

Kimse kusura bakmasın,
Torun bakan ninelere maaş verilmesini doğrusu çok abes buldum.
Torunlar para için değil,
Gönül yongası oldukları için sevilir ve bakılırlar.
Bu maddeci yaklaşım babaanne ve anneannelere hakarettir.
Manevi lezzete aykırıdır çünkü.