Lazcada! Didi” büyük demektir. ÇAYKUR, Didi markasını tescilledi.
Sanatçı Mustafa Topaloğlu ile de taçlandırıldı.
ÇAYKUR Genel Müdürü, İmdat Sütlüoğlu, benim gibi Ardeşen’lidir.
 Eski milletvekili ve bakandır. Başarılı bir bürokrattır.
 ÇAYKUR ve Rize için büyük bir şanstır.
 Siyasi gücünden dolayı eğilip bükülmüyor, doğru bildiklerinden taviz vermiyor.
 Bölgenin çocuğu olarak, hem kurumun daha iyi yere taşınması için, hem de bölge halkının mağdur olmaması için elinden gelen gayreti gösteriyor. 
Genel müdür İmdat Bey, birçok başarılarının yanında en büyük başarısı de “Didi” marka soğuk çayı çıkarması ve Türk toplumuna mal etmesidir.
 Benim çok hoşuma gitti ve bu markadan da onur duydum. Aynı zamanda 100 milyon litre satılarak rekora koşuyor. 
İce tea, Coca Cola gibi yabancı ürünleri kullanmak yerine yarım litrelik şişelerde satılan fakir malı “didi’yi kullanmak toplumunuz için daha faydalı olacaktır. 
Yaşasın tam bağımsız didi. Yüzde yüz Türk malı olan’ didi’ ye sahip çıkmak, en azından yerli markaya sahip çıkmak hepimizin görevidir. 

***

Daha öncesinde yazmıştım.
Yalova’da 21. Yaşındaki yeğenimi trafik magandalarına kurban vermiştik.
Acili baba Rıdvan Yazıcı; haklı olarak feryat ediyor.
“Deliller karartılıyor. Araçtaki izler siliniyor. Tuhaf işler oluyor.”diye.
Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Yıldırım Özgür ve  ilgili savcılar tarafından soruşturma sürdürülüyor.

Bu sadece 21 Yaşında ömrünün baharında hayattan, ailesinden ve sevdiklerinden koparılan Osman Yazıcı’nın davası değildir. 
Bütün gençlerimizin, acılı ailelerinin, haksızlığa uğrayanların davasıdır.
 Bu dava, Yalova yargısının evrensel hukuk kararı ve adaletin tecelli edeceği, örnek bir kararı olacaktır.
 Bu dava, her yıl yüzlerce vatandaşımızı katleden trafik magandalara ders verecek bir karar olmalıdır.
 Bu nedenle bu dava bir trafik kazasından çok, bir cinayet davasıdır.
Aile fertlerinin tüm telefonları dinlenmeli.
Gece olay yerine tek başına resmi olarak giden başçavuş hakkında suç duyurusu yapılmalı.
Devlet isterse, faillerini bulur, adalete teslim eder, davayı çözer.
Yalova Cumhuriyet başsavcılığı, bu hassasiyetle görev yaptığını biliyor ve umuyorum.
Yalova’yı Ankara’dan izleyeceğiz..Davanın takipçisi olacağız.
***
Daha öncesinde yazmıştım.“Basın Plakası” ne işe yarar?
Basın kartı gazetecilere verilen bir kart. Hemen belirteyim. Hiçbir işe yaramıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü ile Başbakanlık arasında yapılan, bir yönetmenlik ve protokol var.
“Bekleme yapılmasına, park edilmesine izin verilir. Geçiş ve park etme üstünlüğü var.”
Ama olsun.
Altı ayda üç kez aracım çekildi, ceza yazıldı. Sebep, herkesin park ettiği yere park ettik diye.
Ayrıcalık, yönetmenlik hak getire. Polis inadına çekiyor. Artık bu hakkımı kullanmıyorum.
Dava açtık. Hakkımızı aradık. Üç sayfa savunma yazdık.
Emniyet Genel müdürlüğü ile Başbakanlık arasında yapılan protokolü koyduk. Bütün belgeleri hazırladık.
Adalete olan inancımızı korumak istedik. Ama yanıldık.
Ankara Adliyesi 1.Sulh Ceza Hâkimliği, 2017/3021 kaydıyla itirazımızın reddine karar verdi.
Hâkim bey merak edip dosyanın içine baksaydı, inceleseydi bütün belgeleri görürdü.
Dosyanın üzerine sadece “R”  harfini koydu..Ne demek bu ..Reddine..
Adalet mülkün temelidir… İsteyen dosyamıza baksın.

***
Kişisel görünse de herkesi, ilgilendiren konular.Arada bir dile getirmeye çalışıyorum..
Bir dostum “Yurtiçi” kargosuyla Trabzon-Of şubesinden tereyağı gönderdi.
Kargo, Ankara- Emek yerine, kotlama hatasıyla Dikmen Şubesi’ne gitti.
Adresimiz açık ve nettir. Bilinen bulunan bir adrestir.
Ankara’da yaşayanlar bilirler, Emek ile Dikmen arasında 10 dakikalık mesafe vardır. Olabilir, ramazandır, hatada olabilir.
Ben Ankara’dan, dostum Of’tan devreye girdik.
Ankara dışında bulunmam nedeniyle Dikmen şubesini iki kez aradım. İki ayrı çalışan hanımla konuştum. Tereyağı olduğunu, iki gün yollarda bulunduğunu, havanın çok sıcak olması nedeniyle bozulup eriyeceğini, güncellenmiş adrese göndermelerini, hatta bir taksi ile gönderip ücretinide ödeyeceğimi belirttim.
“Olmaz da olmaz. Yanlış gelmiş, Dikmen’den Emek mahallesine gönderemeyeceklermiş, Gerekçeler, bahaneler. Sanki kargo yanlışlıkla ABD’ye gitmiş.”
Sonuç olarak, o gün kargomuzu alamadık. Bu yazı yazdığım saate kadar gelende olmadı. Gelse de zaten bozulmuş, erimiştir. Muhtemelen kargo tekrar Ankara’dan Trabzon’a gönderilmiş. Olan tereyağımıza oldu.
Bu Yurtiçi kargo,  geçmişte de Yalova’dan gelen bir paketimin kayıp olmasına neden olmuştu. İşini düzgün yapan kimseyi bulamayacak mıyız?.