Devre arasına girerken bu yönetimin transfer yapacak durumu olmadığını dikkate alarak Kuçka ve Sosa’nın hazır halde ikinci yarıya başlamaları yeni iki transfer sayılır demiştim.
 
Konuyu kupa maçının ilk ayağından bugüne taşırsak hala hocaya zaman tanınmalı kanaatim devam etse de yaptığı tasarruflarda Rıza hocaya yakıştıramadığım hatalarının olduğunu söylemeliyim. Özellikle kupanın ilk ayağında oyuncu tercihi, ikinci ayağında oynanan futbol ve de elenmeyi kabulleniş hala takımda çözülmeye muhtaç birçok sorunun var olduğunu gösteriyor. Benzer diğer sorunları ve de hazır hale gelemeyen futbolcuları da dikkate aldığımızda devre arasının takım için hiçte verimli geçmediğini söylersek yanlış bir cümle kurmuş olmayız.
 
Kupadan sonra Avrupa için üst sıralarda yer almak adına Konya’dan alınması gereken üç puan rakip 70 dakika on kişi oynamasına rağmen alınamıyorsa fuzuli hayal kurmanın bir anlamı yoktur denilebilir. Ancak bu durumda tek suçlu hocamıdır yoksa yönetsel anlamda sıkıntılar var mıdır bilmiyoruz. Ekonomik sorunları çözümlenemeyen basket takımı sanırım bir maç hariç tüm maçlarını kaybetti. Bu tarafta Burak gidebileceğini hatırlatan bir habere konu olması ekonomik sorunlarla mı ilgilidir. İçerde bizim bilmediğimiz bir şeyler yüzünden mi bir türlü istenilen seviyeye gelemiyoruz. Aydınlatılmaya muhtaç sorular bunlar.
 
Bu eleştirel bölümü burada bitirirken birçok kez tekrar ettiğim gibi üç puanlı sistemde her şeyin her an değişebileceği olanağının olduğunu düşünenlerden biriyim. Nitekim aynı takım ile bunu yaşayarak gördük. Bu cümleden hareketle önümüzde ki Fener maçında alınacak üç puan ve de onun getirisi olan moral kondisyon diğer maçların kazanımında ciddi rol oynayacağı kuşkusuzdur. Bunun için Sosa’nın mutlaka forvet arkasına yerleştirilerek onunla birlikte Abdülkadir ve Yusuf’tan azami randıman alacak bir takım oluşturulmalıdır. Burak’ın da golün dışında takıma sıfır katkı ile oynamasının önüne geçilip her topu alanın onu arama durumdan kurtulup yapılması gerekende özgür olmaları sağlanmalıdır. Elbette orta saha ve geri dörtlüde oynayan arkadaşların kazanılan topların doğru kullanmaları olmazsa olmazdır. Önümüzde ligin dışında başka seçenek olmadığına göre çok gerekli olmadan ilk on bir üzerinde fazla oynama yapılmaz ise hocanın istediklerini sahaya yansıtmak birbirlerine alışmış futbolcular bakımından çok daha kolay olur.
 
Sonuç olarak her ne kadar başlıkta hala bir şans var dedimse de Fener maçında alınacak üç puan ile bir değil birçok şansın olduğunu yaşayarak göreceğiz. Yeter ki eldeki kadroyu rasyonel kullanabilelim ve de onlara ekonomik olarak sorun yaşatmayalım. İyi haftalar.