Malum Cumhurbaşkanı adaylarından CHP milletvekili Muharrem İnce Trabzon'daydı.
Kendisini ilgiyle dinledim.
Performansı  iyiydi...
*
"Trabzon batıyor" dedi.
Nüfusunuz göçüyor dedi.
8 Milletvekiliniz vardı,
6'ya düştü.
*
Parlamentoda milletvekili sayısı  550'den  600'a çıktı.
Ama Trabzon'un vekil sayısında yine  artış yok.
Dedim ya batıyorsunuz...
Görülen o ki,
Üzgünüm ama siz Ak Partiye oy verdikçe batmaya devam edeceksiniz...
*
Fındığı siz üretiyorsunuz,
Parayı Ferrero kazandırıyor.
Bu nasıl milliliktir?
*
Tütün bitti.
Tarım bitti.
Batıyorsunuz...
Ama oylar yine de Ak Partiye...
*
Temel Karamollaoğlu'na gittim.
Selahattin Demirtaş'a gittim.
İyi Partiye gittim.
Cumhurbaşkanımıza da gittim.
Gitmesem miydi?
*
Ülkemin menfaati için gittim.
Şayet söz konusu ülkem olmasaydı,
Olduğu semtte bile uğramazdım.
*
Cumhurbaşkanı ben olamazsam.
Meral Hanım önde çıkarsa,
Ve beni de yardımcısı yaparsa,
Onunla seve seve çalışırım.
Otobüsün üzerine de çıkarım...
*
Ben bu halkın çocuğuyum.
Ben sarayda büyümedim.
Ne işim var sarayda.
Cumhurbaşkanı seçilersem orada oturmam.
Orayı,
O sarayı,
 Bilim Merkezi yapacağım ve evimde oturacağım.
*
Babam Kamyon şoförü ve celepti.
Millet vekili olduğum halde ahıra indim.
*
Annem, oğlum baban kızar,
"Sen de babanın  inekleri kamyona yüklenmesine yardım et."
Dediğinde;
Ben de, "Ama anne ya,
Ayıp olmaz mı?
Bir milletvekilinin ahırda ne işi var?"
Demezler mi?
*
Annem,
"Yok oğlum, bir şey olmaz.
Yoksa baban kızar."
*
Neyse 3. Bayramda kardeşim benim bu görevimi üstlenmesiyle,
Ahıra inmekten azat edildim.
Evet, ben böyle bir ailenin çocuğuyum.
*
Türkiye'nin ilerlemesi çağı okumasından geçer.
Yoksa önümüzdeki yüz yılda köle ülkelerden oluruz.
Türkiye bilim ülkesi olmalıdır.
Ben fizikçiyim.
Türkiye Kuantum konuşmalıdır.
Türkiye'de rüzgar tarlaları olmalıdır.
Batı bunu uyguluyor...
*
Acil Adalet istiyoruz.
Cumhurbaşkanı geldiğinde ayağa kalkmayan yargı mensupları istiyoruz.
Çay toplamayan yargı istiyoruz.
*
Bir dinleyicinin,
İnce ile girdiği sözlü diyalog üzerine,
"Bana gaz vermeyin.
Bende gaz çok.
Sonra da başım belalardan kurtulmuyor.
Eskiden davalarıma Haluk Pekşen bakardı.
Şimdi o da Millet Vekili olunca davalara bakacak kimse de yok."
*
İnce,
Cumhurbaşkanının yetkileri ürkütücü boyuttadır.
Bu kadar yetki olmaz.
Ben bu yetkileri kullanmaktan korkarım.
Ben meclisle birlikte çalışacağım.
Öyle her şeye ben karar vermeyeceğim.
Derken,
Başkanlık sistemini kaldırmak konusunda bir beyanda bulunmadı.
*
Sloganımız;
Birleşeceği.
Büyüyeceğiz.
Bölüşeceğiz.
*
Tayip Bey  artık emekli olsun.
Gelsin Rize'ye kafasını dinlesin.
Çayını içsin.
*
Cumhur başkanı seçilir seçilmez derhal
OHAL'ı kaldıracağım.
Türkiye normalleşecek.
*
Netice,
Muharrem ince;
Nükteli adam.
Zeki siyasetçi.
Ve hazır cevap.

ADI HULUSİ

Ergenekon'u Planlayan Hulusi çelik,
Adli kontrol şartıyla serbest kalmış.
İyi de ne var bunda şaşıracak,
Adamın adı Hulusi.

MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİLDİR

Adam hakimdi.
Adalet dağıtıyordu.
Ya da o görevi üstlenmişti.
Önceki gön sağında solunda polisler kendisini yargılanmak üzer aynı salona götürüyorlar.
Ne demiş büyüklerimiz,
Mahkeme kadıya mülk değildir.

MEHMET ATAR

1972 Yıllarından beri tanırım.
Minderden tanırım.
Muhteşemdi...

Çok sayıda Türkiye şampiyonluğu vardı.
87 ve Ağır sıkletlerde güreşirdi.
*
Öyle kendince bir minder duruşu bir usulü vardı.
Bir ayak önde bir ayak arkada değil.
Rakibe göğsünü gere gere güreşirdi.
Çok güçlüydü çook!
*
Türkiye'nin çeşitli illerinde beraber rakiplerimizle güreşirdik.
Ama dedim ya o hep şampiyon olurdu...
*
İmam Hatip kökenliydi.
Güreşin temelini okulun minderinde atmıştı.
Sonra İlahiyat Fakültesine devam etti.
İmamlık görevlerinin ardından hayli bir süre müftülük görevlerinde bulundu.
*
Bir ara görevli gittiğim Rize/Çamlıhemşin'de rastlaştık.
Büyük sürprizdi.
Hasretle kucaklaştık.
 
Bir süre hasret giderdik.
Göndermek istemiyor,
"Çok sayıda alabalık tuttum.
Bu derede çok alabalık oluyor.
Çok lezzetli.
Gitmeyin,
Kalın misafirim olun" diyordu.
*
Kalamadık.
Teşekkür ettik ve görev icabı erken ayrıldık.
*
Trabzon'a Müftü yardımcısı olarak atanmıştı.
Daha sonra emekli oldu ve vaaz olarak din hizmetlerine devam etti...
Karşıyaka camiine geliyor camide onu dinliyor,
Namaz sonrası fırsat oldukça dertleşiyorduk.
*
Ülkesini düşünüyor,
"Nereye gidiyoruz böyle!" diyor,
Diyanetin daha duyarlı olmasını istiyor.
"Ben kuranı anlatıyorum cemaat bana laf yetiştiriyor" diyordu...
*
"Düzelecek Hocam,
Düzelecek kardeşim"  diyordum.
Mutlu oluyor,
"Düzelecek dimi Harun'um" diyordu.
*
Bir kaç gündür ortalarda yoktu.
Ailesi ve sevenleri telaşlardaydı.
Köprübaşı'nda,
Arabasını park ettiği  bir dere kenarında,
Ölü bulundu.
*
Ruhun şad olsun şampiyon!
Çok üzdün bizi...

FIKRA

Bir ülkede
Devlet radyosunda haberler verilirken,
spiker şöyle diyor:
’Son aldığımız habere göre dün akşam,
Başbakanlık binasına giren hırsızların,
gelecek hafta yapılacak olan seçim sonuçlarını çaldıkları anlaşılmıştır.’