Trabzonspor için çok zor bir dönem başladı. Yönetimin olağanüstü genel kurul kararı alarak erken seçime gitmesi ister istemez oyuncular üzerindeki stresi arttıracaktır.

Bu zor dönemde onları çok iyi motive ederek, seçim atmosferinden uzak tutmak lazım..
Oyuncuların kendilerini maçlara vererek, takımlarının sezonu en iyi yerde bitirip kendileri de iyi bir kariyer yaparak sezonu bitirmeleri onlar açısından önem taşır düşüncesi içerisindeyim.
Bunun yanında dün oynanan Akhisar maçı bizim için çok acı bir gerçeği gözler önüne seren bir maçtı.
İlk yarıda oynadığımız ve evimizde aldığımız 6-1’lik mağlubiyet tarihimizdeki en ağır iç saha yenilgisi olarak da tarihe geçecektir.

Oyuncularımız bu maça cezalı ve sakatlıklardan dolayı bir hayli eksik çıkmak zorunda kaldık. Bunun yanında Akhisar takımı adeta Trabzonspor’un ikinci takımı gibiydi. 5-6 tane Trabzonspor kökenli oyuncuları vardı.

Maça da çok iyi başlayan taraf Akhisar’dı.
Oyuna hep önde basarak Bordo-Mavililere oynama şansı vermediler.
Maçın ilk yarım saatinde bizden çok üstün oynadılar. Fakat buna rağmen gol pozisyonuna giren ve kaçıran taraf Trabzonspor’du, Burak çok etkisiz ve formsuzdu.
Onun içinde girdiği gol pozisyonlarını hep kaçırdı. Zaten iyi gününde olsaydı belki de bu maç ilk yarıda bitmiş olacaktı..

Maçın ilk yarısı tam bitecek dediğimiz anda köşe vuruşundan gelen topa sahanın en iyilerinden birisi olan Okay nefis bir vuruş yaparak 45+1’de takımını öne geçirip, soyunma odasına moralle girmelerini başarmış oldu.

Trabzonspor ikinci yarıya moralle çıkınca bu da oyuna yansıdı ve ilk yarının aksine ikinci yarı iyi oynamaya başladı.

Takımın kötüsü Yusuf’a bu kadar nasıl tahammül edildi anlam veremedim. Bana göre Akhisar’ın en net gol pozisyonu 76’da gelişti.
Sissokko boş pozisyonda topu auta attı.

Kötü gününde olan Burak son 10 dakikada kendini gösterdi. 83’te gol attı, 85’te ise N’doye’ye nefis bir asist yaptı ve farkı 3’e çıkardılar.

Ben bu maçta çok harika oynayan ve maçın yıldızı olan Sosa’ya değinmeden geçemeyeceğim.
Geçmiş yaşına rağmen orta alanda bir maestro gibi oyuna yön vererek galibiyetin adeta mimarı oldu.
Bir de bizim genç yetenek dediğimiz Yusuf’a hayret ediyorum. Bu evladımız kendini bitirmek için çabalıyor.

Bir futbolcu yaşantısına dikkat etmezse bu durumlara düşer. Yusuf’a da birilerinin çıkıp nasihat etmesi gerekiyor. Yoksa bu çocuk kaybolup gider.
Sosa 33 yaşında maçın yıldızı, Yusuf ise 20 yaşında maçın hayal kırıklığıydı..