Her şey, 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze sınırından İsrail'e giren Hamas'a bağlı İzzettin El Kassam Tugayları’nın silahlı savaşçılarının çoğunluğu sivil bin 200 kişiyi öldürüp, aralarında çok sayıda sivilin de bulunduğu 250'e yakın kişiyi rehin almasıyla başlamıştı.

Bu saldırıya orantısız güç kullanarak acımasızca cevap veren İsrail’in bu güne kadar 35 bin kişinin ölümüne, binlerce kişinin de yaralanarak sakat kalmasına neden olduğu kesin gerçek. 
Aylardır devam eden ve bir katliama dönüşen İsrail saldırılarının ne zaman biteceği belli değil. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarını dikkate almayan İsrail’in bölgede sürdürdüğü askeri hareketlilik can güvenliğinin yanı sıra günlük hayatı da etkiliyor. 
Örneğin, bölgeye yapılan havayolu ulaşımı da bazen tehlikeye giriyor. 
Savaşın şiddetlendiği  ilk günlerde Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (EASA) bölgeyi de çatışma alanı ilan  edip, buraya sefer yapacak veya bu bölgenin hava sahasını kullanacak bütün havayollarınına uyarılar yaptı. 
Türk şirketlerinden Türk Hava Yolları, Pegasus, Corendon gibi yolcu taşıyan şirketler İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki Ben Gurion (David Ben Gurion-İsrail’in kurucularından ve ilk başbakanı) Havalimanı’na yapmakta oldukları uçuşları durdurdular. Fakat, MNG Cargo Airlines Avrupalı bir çok havayolu şirketi gibi seferlerine devam etmekteydi. Türk şirketlerinin uçuş durdurmasından önce İsrail şirketleri El Al, İsrair ve Arkia da Türkiye’ye yaptıkları seferlerini  “siyasi kriz” nedeniyle ‘durdurduk’ demişlerdi. Türkiye’de savaşın  ilk günlerinde başlayan kahve ve kola içmeme gibi İsrail mallarını  boykot eylemleri, yerini bir süredir bu ülkeye mal satışının durdurulmasına bıraktı. 31 Mart seçimleri öncesinde muhalif siyasi partilerce yoğun şekilde dile getirilen konuya kayıtsız kalamayan Ticaret Bakanlığı, aralarında jet yakıtının da (Jet A1 - Karosen) olduğu bir çok malın İsrail’e satışına 9 Nisan 2024 itibariyle  kısıtlama getirildiğini, “İsrail'in Gazze'de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda, kesintisiz yardıma izin verinceye kadar belirlenen kısıtlamaların yürürlükte kalacağını” açıkladı.
İşin doğrusu, tüm yabancı şirketler gibi, Türkiye’ye sefer yapan İsrailli şirketler de ülkemize geldiklerinde bizim havalimanlarımızdan Jet A1 uçak yakıtını satın alabiliyorlardı. 
Tıpkı bizim şirketlerimizin yurt dışında yakıt satın aldığı gibi, İsrailli havayolu şirketleri de Türkiye’den yakıt alınca
bu satış Jet A1 ihracatı diye gösterilir.   
Kısıtlandığı söylenen bu ürün askeri değil, sivil uçaklarda kullanılan yakıttı. Şirketler, gelmediği için şimdilerde onlara yakıt satışı da zaten yoktu. 
Bu konu tartışılırken, geçen hafta nedendir bilinmez İsrail’e gitmeye hazırlanan Türk şirketi MNG Cargo Airlines’ın  uçağına da yakıt verilmedi ve şirket yapacağı uçuşu iptal etti. Bana göre sapla saman bir birine karıştırıldı. Devlet, ‘Gitme” deseydi  MNG de gitmezdi. Yasak anlamsızdı. 
Tüm bu tartışmaları bir yana bırakıp Türkiye’nin İsrail’e yönelik ciddi bir yaptırım uygulaması gerekir diyorum. 
Ben Gurion Havalimanı’na yapılan uçuşlara baktığımızda Avrupalı’lar  önde geliyor. Onlar ve İsrailli  uçak şirketleri  seferlerini karşılıklı  olarak rahatça sürdürüyor.  Hangi şirketin nereye uçtuğunu öğrenmek  için Flight Radar sitesine baktığımda İsrailli şirketlerin halen Türkiye hava sahasını ara vermeden, vızır vızır  kullanmaya devam ettiğini gördüm. 
Ben, sosyal medya hesabımdan bu bilgiyi paylaştığımda “Ticari yasak olsun, fakat uçuş yasağına gerek var mı? “ diye soranlar oldu. İsrail’e ticari anlamda konulacak yasaklar, onların Gazze’de yaptıklarının yanında solda sıfır kalır.  Yaşlı, çocuk, kadın demeden her gün onlarca  insanı katleden İsrail’i 
ve zalim yöneticilerini zora sokacak, ticari anlamda zarara uğratacak her türlü  yasak, tedbir ve uygulama vakit geçirilmeden gündeme getirilmelidir. 
İsraili ticari olarak zora sokacak olan uçuş yasağı da acilen uygulanmalı. 
AB ülkelerinin Ukrayna’ya saldıran Rusya’ya uyguladığı yasaklar gibi.  
“Filistin halkının yanındayız” diyen hükümetin  ve 2018 yılından bu yana Cumhurbaşkanı’na ait olan Hava Sahası Kapatma Yetkisi  bir an önce devreye sokulmalıdır.  Türk hava sahasının İsrail uçaklarına kapatmasının çözüme ve mazlum Filistin halkına destek olmaya olumlu katkısı olacaktır diye düşünüyorum. Yanılıyor muyum?
Mutlu yarınlar özgür Filistin…
[email protected]