Esat Keskin’in hatırlatması, İsmail Keleş’in çıkışı önemli. Türkiye çok ama çok erken unutuyor. Çanakkale’yi de unuttu, daha dün gibi Selahattin Demirtaş’ın verdiği katliam emirlerini de!

Önce acıklı öyküyü okuyalım,
‘Doktor Tarık Nusret’i tanır mısınız?
Duydunuz mu hiç adını?
O bir doktordu. O bir babaydi..
Çok acılı bir hikâyesi vardır.

Bilmemiz gereken. Anlatmamız gereken. Herkesin okuması gereken:

Çanakkale Savaşı’nda siperlerin gerisinde yaralı Askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey “MORFİN” di.
Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici bulmakta zorlanıyorlardı. Bu yüzden bir nöbet tutuluyordu.
Hastaların ameliyatı için hazırlanan çadirin önüne bir masa kurulmuştu.

Sedye ile gelen her yaralı, burada masaya koyuluyordu. Doktorun elinde Enjektör, enjektörün içinde ağrı kesici..

Doktor ilk muayeneyi yapıyordu ve yaşama ihtimali olan, ameliyat edilmesi halinde yaşayacağına inandıkları askerlere ağrı kesiciyi yapıyordu.. Oysa gelen her yaralının ağrı kesiciye ihtiyacı vardı. Fakat herkese yetecek kadar ağrı kesici yoktu.

Doktor duygusal karar vermemek için yaralıların yüzüne bakmamakta, iyileşme şansı yüksek olan yaralılara ağrı kesici yapmaktaydı..
Yine doktorun önüne bir asker getirilir. Yaralının ağır yaralarına bakan doktor, askerin iyileşemeyeceğini öngörür ve ona ağri kesiciyi yapmaz..

O sırada askerden iniltili bir ses duyulur.. “Baba!”

Herkesin gözü doktora çevrilir, yaralar içinde kıvranan Asker doktorun öz oğludur..

Doktor buna rağmen yine ağrı kesiciyi oğluna yapmaz ve bir kaç saat sonra da oğlu şehid olur..

Doktor, şehid olan oğlunun cansız bedenine sarılır ve şöyle der: “Affet oğlum, o senin hakkın değildi”

İşte bu topraklar hakkı olmadığı için tek bir ağrı kesiciyi bile oğlundan esirgeyen o güzel insanlar tarafından vatan yapılmıştır.

Ve bizim Çanakkale Savaşını kazandığımız o tarihi anlardan biri de hiç şüphesiz Doktor Tarık Nusret’in hakkı olmadığı için öz oğluna ağrı kesici yapmadığı o andır.
Tarihin tozlu sayfalarına adini kazımış tüm kahramanlara sonsuz saygıyla, minnetle.’

Bunu iş adamı Esat Keskin göndermiş.

Önemli. Zira böyle zor kurulan bir ülkeyi bölgemeye çalışan insanlara güzellemelerin yapıldığı bir dönemde önemli.

Dün AK Parti’nin içinden müthiş bir ses çıktı. İş insanı AK Parti’nin kurucularından İsmail Keleş, sert tepki verdi. Sakınmadan söyledi.
Selahattin Demirtaş’a tahliye isteyenler önce Yasin Börü ve arkadaşlarını görüntülerini izleyecekler dedi.

İzleyecekler ki, onun ne kadar acımasız olduğunu görsün. 6-8 Ekim tarihindeki talimatı kim verdi bilsin dedi Sayın Keleş. 37 kişinin kanı kimin elindedir Arınç’a da hatırlattı.
Bunları unutmayacağız. Ama unutuyoruz.

Çok ama çok erken unutuyoruz.

Esat Keskin’in Doktor Tarık Nusret olayı ben bilmiyordum.

Kaç Türk Biliyor?

Çanakkaley’i anlamak için Doktor Tarık Nusret olayını anlamak lazım.
Türkiye’yi ayakta tutmak için kafaları kuma gömmemek Keleş gibi cesur olmak lazım.