Abdullah Öcalan kardeşine konuştu.
Kardeşi de bir Kürt kanalına...
Peki ne demiş Öcalan?
*
Ne diyecek, belli ki hala eşkıya başı konumunda.
Komutlar veriyor.
Ellerindeki belediyeler için, "Binlerle koruyun, teslim etmeyin.
Siz oralara emekli olmaya mı geldiniz, ölmeye mi geldiniz" diyor.
Ne diyor.
"Bize toprak verin,
Büyük Kürdistan'ı kuralım" diyor.
"Şayet vermezseniz darbeler deprem gibi gelir.
Ona göre acele edin" diyor.
Yani Apo "PKK'nın dışında başka dostlarım var" demeye getiriyor.
Darbe Geliyor Darbe
Şu ülkenin haline bakın.
Yıllardır bu ülkede "darbe olmaz."
"Haşa sünme haşa darbe olmaz be kardeşim!" diyenler,
Şimdi gün geçmiyor ki "Darbe olacak" demesinler.
*
Evet daha dün "Bu ülkede artık darbe marbe olmaz" diyen uzmanlar,
Yazarlar,
Gazeteciler,
Aydınlar,
Emekli askerler; şimdilerde "Darbe de darbe" diyorlar.
*
Belli ki bu darbenin derdi demokrasi
Belli ki kainat imamını getirip, demokrasiyi götürecek?
*
Bu darbeyle Amerika bizi iyice manda
Deve
Koyun yapacak.
Memura Yüzde 3 Müjdesi(!)
Memur ve emeklilerin maaş artışları belli oldu.
İlk altı ay yüzde 3 zam alacaklar.
Şimdi yılbaşı geldi geliyor.
Ocak ayında fazladan alınacak onca mangırlar ceplere dolacak,
Kar kış kıyamet, dünya bizim olacak...
Bu Okullar Ne İşe Yarar?
Önceki gün 2 genç yedikleri meyvenin kabuklarını yola fırlattıklarını görünce dayanamayarak,
"Çocuklar bu kirlettiğiniz vatan parçası için her gün ağabeyleriniz şehit oluyorlar; ona göre" dediğimde
Yola fırlattıkları meyve kabuklarını aldılar.
*
Neden bu çevre bilinci öğretilmez?
Neden insan sevgisi, hayvan sevgisi ve çevreye duyarlılık öğretilmez?
Neden hep magandayız.
Neden hep küfürbaz.
Hep hilebaz.
Hep düzenbaz olduk?
Neden?
*
Hani biz severdik yaratılanı yaratandan ötürü.
Hani imanın yarısı temizlikti.
Neden bu salaşlık?
Neden bu kuralsızlık?
Ne De Olsa Eski Dostuz
Şimdilerde herkes herkese ayak bağı oluyor.
Alavereler/dalavereler geçerli bir yöntem oldu, oluyor.
El enseler,
Saltolar.
Aparkatlar .
Siyasetin has oyunlarındandır şimdi.
*
Şimdi her türlü çamur serbesttir bu arenada.
Kural mural yoktur çünkü.
Ayrıca efendilik ödlekliktir bu zamanda.
*
Evet,
Bir siyasi hevesli sosyal medyada Ortahisar Belediye Başkanına vuracak ya,
FETÖ'cülükten tutuklanan Trabzon Barolar Birliği Başkanı Öngöz'ün Ortahisar Belediyesinin de avukatı olduğuna vurgu yaparak bir yerlere mesaj veriyor.
Ancak o ifadelerin altına öyle bir cevap alıyor ki, bizimkisi o iddiasını derhal siliveriyor.
*
Bak dostum, bunlar iş değil.
Bu gıybetler,
Bu iftiralar iş değil.
Hele bir mümin için bu durum kabul edilebilir bir iş değildir.
*
Ne demiş o Celaleddin Rumi
"Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol,
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol,
Hoşgörülükte deniz gibi ol,
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol."
*
Benden hatırlatması,
Ne de olsa eski dostuz...
Bize Yeni Zaferler Gerek!
Lozan Zafer değildir!
Tamam zafer değildir diyelim.
O halde Lozan'ı aşalım zafere ulaşalım.
*
Dünya liderimiz var.
Aynı zamanda Başkomutanımız olur.
Emretsin, Egeyi silip süpürelim.
*
Hatta bana kalırsa Mustafa'nın doğduğu şehri, Selanik'i de alalım da
Atatürk'ün de ruhu şad olsun!
Trabzon Valisi Muhtarlara Kızgın
"Ne iş yaparsınız,
O mahalle aralarında, beş kuruşa muhtaç onca insan varken,
Elimizde onların ihtiyaçlarını karşılayacak maddi imkan varken ne iş yaparsınız?
Neden bu onurlu, mahcup ve muhtaç kimseleri bizlere bildirmezsiniz?
Bunun nedenini merak ediyorum."
*
Ey muhtarlar!
Sayın vali bu konularda çok hassas,
Hatta belki de en kısa bir zamanda sizleri
huzurunda toplayıp duyarsızlığınızın hesabını sorarsa, hazırlıklı olun.
Benden söylemesi.
Kısa Bir Gezinti
Pazar günü malum hava çok güzeldi.
Dozunda bir sıcaklık.
Berrak bir hava.
Kafa dengi bir dost.
Ve "haydi gidelum hade!"
*
Uzun zamandır gitmemiştim ,
Tirebolu- Kürtün üzerinden Gümüşhane'ye.
*
Gerçi o güzergah son aylarda PKK sıkıntısı yaşanmakta.
Ama olsun.
Orada Türk askeri varsa,
Türk güvenlik güçleri varsa yol güvenlidir bizim için.
*
Gördüm ki, insanlar oralarda yaşanan olayları vaka-i adiye görmekteler.
Yol boyu çocuklar.
Bahçelerinden son hasadını toplayan kadınlar/erkekler.
Çay ocaklarında memleket meselelerini konuşan rahat görünümlü beyler...
Ana yollarda görmekten mutlu olduğum Türk askerleri...
*
Gerçekten de Harşit deresi yapılan barajla güzellikler ve imkanlar biriktirmiş.
Balık çiftlikleri oluşturulmuş.
Ayrıca balık lokantaları...
Dedim ya yanımda bir dostum var bin düşmana değişmem.
Gezmesi görmesi güzeldi...
*
Efendim Ay'da su varmış,
Mars'ta buzullar.
Yahu boş versene dünyamız cennet,
Bölgemiz cennet-i ala...
Bu Formaların İçinde Futbolcular Yoktu
Hani her yeni yıl bir umuttur ya.
Hani karikatüristler yeni yılı umut vadeden bir çocuk,
Eski yılı yaşlı bir ihtiyar olarak çizerler ya.
*
Hani mutluluklar,
Sevinçler,
Umutlar ve beklentiler hep o çocuğun temsil ettiği gelmekte olan yıla atfedilir ya.
*
Ya sonra.
Sonra o çocukta 365 günde yaşlanmış,
Fena halde bitmiş defolası kabus gibidir.
*
Ve yeniden yeni gelen yıla ve yıllara umutlar bağlanır.
İşte bizim Trabzonspor'umuzdan beklentimiz de tam da böyledir.
*
Bordo Mavi sevdasına her sezon çiledir.
Her sezon acıdır, hüzündür.
Her sezon çekilmez bir karabasandır taraftar için.
*
Her sezon eski sporcular gider.
Her sezon yeni topçular gelir.
Her sezon bir ya da birçok antrenör gelir .
Gelir ve sonra her biri bir bir kovulur.
*
Sonra Yöneticiler değişir.
Ama bir şey var ki hiç değişmez.
Trabzonspor yine sevenlerini kahretmeye devam eder.
*
Lakin hatırlatmalıyım ki, böylesi de az görülmüştür.
Sıradan bir takımdan 45 dakikada 4 gol yemeyi nasıl başarır o bordo mavi forma.
Forma diyorum çünkü içinde hiç bir futbolcu yoktu.
Bu nasıl bir ruh(suzluk)tur böyle...
*
Evet bu şehir, insanın aklını alır.
Bildiklerini de unutturur..
Felaket baskılar oluşturur.
*
Herkesin her şeyi bildiği(!),
Ama aslında kimsenin hiç bir şey bilmediği bu şehirde
Hoca olmak,
Yönetici olmak,
Futbolcu olmak gerçekten de zor.
Ama bu katlanılmaz hüzünleri yaşayan taraftar olmak daha da zor azizim
Camilere Saygı Lütfen
Son yıllarda camilerimizde secdeye varma, kalkmaya başladı.
Son yıllarda camilerde tabureler,
Banklar sıra sıra dizildi.
Bir ekabir oluştu saf saf...
*
Yarın bu rahatlık gençlere de bulaşacaktır; eminim.
Sonra korkarım tümüyle alınlar halılara değmeden,
Girip çıkacağız camilerden.
*
Diğer taraftan camilerde görseller de görülmeye başladı.
Neyin nesidir bu alışık olmadığımız değişimler.
*
Bu arada camileri sevdirme adına çocukların bu mekanları oyun alanlarına dönüştürdüklerine tanık olmaktayız.
Hatta bazı sözde büyükler yine cami içlerinde voleybol ve benzeri oyunlar oynattıkları da görülmektedir.
*
Bu sevme, sevdirme değil,
Bu dejenerasyondur.
Çünkü mabetler çok saygın ve uhrevi alanlardırlar.
*
Camilerimizin işlevleri arttırılsın istenmektedir ama,
Birileri bunu lagara lugara yerleri olsun anlamışlar.
*
Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere bu saygısızlığa acilen "Dur!" denilsin lütfen.
Fıkra
Temel dut gibi sarhoştur...küçük aptesti de gelince meyhanenin tuvaletine gider...tuvalette yanındakilere sorar:
" Ula uşaklar benim elimde bir şey görüyor musunuz?"
"Hayır..."
"Desenize ben donuma işiyorum..."
Çok Okunanlar
Avrupa Kulüpleri Onun İçin Sıraya Girdi: İtalyan Devlerinden Yakın Takip
Trabzonspor U19’dan İstanbul’da Net Zafer
Trabzonspor’un Yeni Hedefi Bakın Kim? Üç Bölgenin İlacı Olabilir
Fatih Tekke’nin Okay Israrı Krize Dönüştü: “Her Gece Rüyasında Geriden Oyun Kuruyor”
Fatih Tekke’nin “1 Günlük Sözleşme” Sözü Tartışma Yarattı: “Her An Bırakabilirmiş Gibi…”
Trabzonspor Taraftarı merakla bekliyor Fatih Tekke Okay'a forma şansı verecek mi?