Ankara’da alkol almış, bir kapıya dayanmış ve sonrasında polis ifadesini almak isteyince Avukat rahmetli Haluk Pekşen’i çağırmıştı. Haluk Abi Milletvekili seçilip CHP içinde güçlendiğinde Muharrem İnce ile yürür oldu.
Sonrasında dostları kendisine ‘Artık lider adayı sen ol İnce’den eksiğin yok fazlan var’ telkininde bulundular.
Gerçekten de Pekşen konferanslar verip, televizyonların aranan ismi olmuştu bile.
2018 seçimlerinde Muharrem İnce CHP’den Cumhurbaşkanı adayı gösterildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tanıtımda ‘Gel bakalım Muharrem’ diye çağırdı, Cumhurbaşkanı adayı gösterdi.
CHP içinde bir kesim ve muhalefet bu sahne davetini küçümseyen hareket olarak değerlendirdiler. Neyin küçümsemesi, Kılıçdaroğlu samimi davranmış bana göre İnce’yi onore etmişti.
Cumhurbaşkanı seçilemedi yüzde 30 oy aldığı için yeni bir parti kurdu. Memleket Partisi yüzde bir oya bile çıkamadı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştığında da Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ayar çekmeye kalkınca, iddiaya göre tehdit edildi.
Ne ile tehdit edildiğini bilmiyorum ama bir anda çark etti, adaylıktan çekildi.
Sonrasında birçok insanın peşinden gittiği Memleket Partisi’de terk etti.
Trabzon’da il başkanı ve ilçe başkanları Ankara’ya çağrıldı ve parti lağvedildi. Ona kızanların birçoğu ona yakın olmayan partilere konuşlandı.
Muharrem İnce fena bir hatip değildi. Fakat düşünmeden konuşunca da faka bastı.
Hatta baltayı taşa vurdu.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gelmiş geçmiş en başarılı, mütevazi kibirsiz Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na laf attı.
‘Yangın varken sabah sporu yapıyor.’
Yalan ve algı. Ulaştırma Bakanı bir dizi açılış için Bursa’ya gittiğinde yangın başlamamıştı.
Ankara’ya dönmedi yangına yönelik müdahalelere katkı verdi. Bana göre beton mikserleriyle yapılan müdahalenin fikri de Bakanımızdan çıktı..
Çünkü o çalışkan, dürüst aynı zamanda da zeki biri.
Kendisine bağlı 20’nin üzerindeki kurumu başarıyla yönetiyor.
Bilmediklerini hemen kavrıyor ki, TURKSAT gibi elektronikçilerin işini bile çözdü.
Uzun zamandır Ankara’da olan Mazhar Yıldırımhan ile konuşmamıştık.
Önceki akşam aradım.
Trabzon AK Parti’yi konuştuk, Bakan Uraloğlu ve Trabzon milletvekillerini konuştuk.
Yıldırımhan, ‘Abdulkadir beyi beğeniyorum. Mühendislikten Bölge müdür yardımcılığı, oradan Bölge Müdürlüğü, İzmir deneyimi ve Genel Müdürlükten Bakanlığa. Sakin, sabırlı, vücut dilini ve şivesini gizlemeyen doğal bir Bakan. Çok da başarılı. Ayrıca uyumlu.
Halef Selef olmasına rağmen siyaset yapan Adil Bey ve arkadaşlarının alanını kapatmadı. Bu tamamen onun kişiliği ile alakalı. Onu korumamız lazım.’ Dedi.
Yıldırımhan, ‘Siyaset penceresini tamamen kapattım. Elbette ki, bir dava var ve o davanın neferiyiz olmaya devam edeceğiz. Ankara’dan sürekli olarak takip ediyorum. Trabzon’da iyi değiliz. İl yönetimindeki arkadaşlarla da konuşuyorum. Trabzon her yer değildir. Trabzon’da siyaset yapacaksan bir takım riskleri alacaksın. Daha çok koşacaksın.’
Tekrar Muharrem İnce’ye dönersek.
Araklı Belediye Başkanı iken Ümit İsmailçebi, AK Parti il başkanına seslenmiş ve ‘Balta’yı taşa vurdun Muhammet’ demişti.
Şimdi, Trabzonlular olarak diyoruz ki,
‘Baltayı taşa vurdun Muharrem!’
Uraloğlu, Altın gibi adamdır.
Kötü laf yapışmaz, iftira tutmaz.