RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin benim gibi hem Rizelidir hem de Ajans kökenlidir.

Kendisinden özellikle ricamızdır. TV aracılığı ile yapılan ahlak dışı programlara el koyması ve önlem almasıdır.

Ahlak, namus, aile kavramları bitmiş, fuhuş ve ahlaksızlıkları özendiren programlar yapılıyor.

Fuhuşun bu kadar aleni ve normal bir şeymiş gibi aktarmaları ahlak ve kültür değerlerimizi tamamen mahvetmekte, gençlerimize kötü örnek oluşturmakta ve de ahlaki çöküşü sağlamaktadır.

*

Son zamanlarda birçok insan etrafına, ‘Bize neler oluyor?’ diye soruyor. Çocuklarının geleceğinden korkuyor. Yanlış anlamayın söylemek istediğim bölgedeki gelişmeler, filan değil sorun. Onlardan da tehlikeli. Değerler terörü...

Ahlak ve Medya terörü…

Ve bu terörden de ne yazık ki göz göre göre mevcut medya eliyle yapılıyor.

 Ne uğruna? Reyting uğruna. Devlet buna seyirci kalmamalı..

Daha öncesinden yazmıştım. Tekrarında fayda var. TV’lerde reyting rekoru kırdığı söylenen dizilere ve konularına ve de gündüz kuşaklarında yayınlanan “Kadın” programlarına bir göz atalım: Bu dizileri ve programları izleyen gençler… Beynini geliştireceklerine… Bilimle uğraşacaklarına… Kütüphanelere gideceklerine…

Daha 18’ine gelmeden. “Hayal aleme” yaşantıya özeniyorlar.

*

Sevgili okurlarım,

daha öncesinde birkaç kez yazmıştım. Bazı TV programlarına şaşıp kalıyorum. RTÜK denetimindeki bu kanallara, böylesi programlara neden izin veriliyor?

Didem (Show.).Ece (Kanal D.) .Esra (atv.) .Fulya (Fox.)

izledikçe şaşırıyorum. Türk toplumunun o düzeylere inmiş olmasından utanç duyuyorum.

Bu programlar bir anlamda toplumun aynası. Her rezillik, her utanmazlık ve aile kavgaları inanılmaz bir biçimde sergileniyor.

Öncelikle belirteyim, bu programlara canlı yayın için ısrarla çağrılıp katılanların yol ve otel parasıyla birlikte İstanbul'daki harcamaları da bu yayın kuruluşları tarafından karşılanıyor.

Katılımcıların tamamı birbirine saldırıyor. İzledikçe manzarayı, dönen dümenleri görüyorsunuz. Yalancılar çok. Herkes birbirini suçluyor. Kimin doğru söylediği belli değil.

Sahte ağlayıcılar, yalancıktan gözyaşı dökenler. Sürekli bir bağırış çağırış. Aynı anda bazen beş kişi birden konuşuyor, kavga ediyor. Düzmece evlilikler.

Boynuzlayanlar, boynuzlananlar. Evlilik vaadi ile para dolandıranlar. Bol kepçe ensest, tecavüz, aile içi şiddet ve zina olayları.

Çocuk benden değil, DNA testi isterim diye bağıranlar. Yaptırılan DNA testleri sonucunda çocuğun gerçek babasının açıklanması. Hırsızlıklar.

Sahte evlilikler, imam nikâhımuhabbetleri. Bitmek bilmeyen karşılıklı suçlamalar. Aile kavgaları, sıkılan yumruklar, fırlatılan ayakkabılar. Sürekli ağır hakaretler ve küfürler.

O kadar ağır suçlamalar yapılıyor ki, iş mahkemelik olmasın diye sunucu hanımlar dahil katılanların bazı sözleri sansür ediliyor.

Bu rezaletlere “Dur” diyecek yok mu?

Reyting uğruna böyle rezilliklere izin verilmemeli