Hiçbir ülke teknoloji transferinin yanında gıdada her şeyden önce kendi kendine yetebilme fazlasını ihraç edebilme düşüncesini bir kenara itemez. Ağır sanayi yanında tarım ve tohum geleceği hiç bitmeyecek kritik bir sahadır.
 
Türkiye tarımsal ürünlerinde çok güzel hikayeler yazabilirdi.

Gelecek yüzyılı teknolojik gelişmeler, gıda ve su şekillendiriyor.

Seneler sonra yağmur duasına çıkan Türkiye gördük.

Ülkemizin marka tarımsal ürünleri var, fındık bunların başında geliyor.

Fındık fiyatları, sezonun başında 25 TL’ye kadar yükselmişken piyasada fındık olmamasına rağmen 22 TL’ye kadar düşmüş durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eski Bakan Berat Albayrak, fındıkta TMO’yu da rekabetçilik adına yeniden piyasaya katarak 22,5 lira fiyat açıklamıştı.

Senelerdir yazıyoruz fındıkta üreticiyi de ihracatçıyı da yormadan hareket etmek gerekiyor.

Temel sorun piyasanın manipüle edilmesi.

Fındık fiyatının açıklandığı dönemle şuan ki dolar kuru bir değil, öyle veya böyle stoğunda hâlâ fındığı olan çok sayıda üretici var.

Fındıkta sezon sonuna gelirken fiyatlardaki gerileme üreticiyi korkutuyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “TBMM Genel Kurulu’nda 2021 yılı bütçe görüşmeleri yapılırken Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli ile bir görüşme gerçekleştirme imkanı bulduğunu ve bu görüşme neticesinde, TMO’nun 2020 fındık alım süresinin yılbaşından sonra da devam ederek uzatılacağının müjdesini aldık. Hemşehrilerimize hayırlı olsun!” dedi.

Son günlerde TMO’nun piyasadan çekilecek olmasının da etkisiyle fındık fiyatlarında düşüş yaşanmıştı. Haberin ardından piyasalarda ilk tepkiler gelmeye başladı ve fındık fiyatları yukarı yönlü hareketlenmeye başladı.

Şimdi üreticilerin aklında diğer bir soru var. Acaba TMO aynı fiyattan mı alımlara devam edecek? Yoksa fiyatlarda bir revize olacak mı? Bu sorunun cevabı önümüzdeki günlerde cevabını bulacağa benziyor.

TMO bir kez daha fındık üreticisine elini uzattı.

Dünyada ekonominin durduğu süreçte yapılan araştırmalarda kuruyemişe olan talebin kat be kat arttığı haberlere konu olmuştu.
Peki fındık bundan nasibini alabildi mi?

‘Üreticiler fındığı pazara indirmediği için fındık piyasası hareketli değil’ yaklaşımı ne kadar doğru.

Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Levent Başaran Cuma günü şöyle bir açıklama yaptı, ”Bugün fındığı satmayan üretici geçen yılda satmıyordu ondan önceki yılda satmıyordu ondan önceki yılda satmıyordu.

Bilinçli olan üretici ürünü bekletip kendilerince uygun gördükleri fiyattan fındıklarını pazara indiren zeki üreticilerdi.
Ürün bizim ürünümüz.

Dünyanın ekonomik durumu ortada, Türkiye’nin ekonomik durumu ortada.

Dövizin geldiği yer de ortada.”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarımın ve stratejik ürünlerin pandemi sürecinden sonra daha çok önem kazandığını göz önüne alarak hareket etmesi gerekir.
Bakan Pakdemirli’nin böyle bir söylemi olduğunu hatırlıyoruz.

Her mevsim milli ürünleri tartışma konusu yapmanın, çiftçiyi küstürmenin, ihracatçı ile karşı karşıya getirmenin önüne geçmemiz gerekirdi.

Bu ürünler polemik konusu dahi yapılmamalı.

Toprağımızı korumalı, genç çiftçiler kazanmalı, tarımsal ürün çeşitliliğini artırmalı, marka ürünler çıkarmalıyız.

Hiçbir ülke teknoloji transferinin yanında gıdada her şeyden önce kendi kendine yetebilme fazlasını ihraç edebilme düşüncesini bir kenara itemez.
Ağır sanayi yanında tarım ve tohum geleceği hiç bitmeyecek kritik bir sahadır.