Türkiye’de bir yakınınızın öldüğüne dair size bir telefon geldiği zaman; üzüntü ile şokun yanında diğer taraftan ise cenazeye katılmak için uçak bulma telaşınız vardır.
Ölüm sizi gurbette ansızın yakalar!
Bundan 25 yıl önce, 30 Ağustos 1994.
Doktoramı yaptığım Finlandiya’da Espoo şehrinin Otaniemi semtinin Helsinki Teknik Üniversitesi kampüsündeki yurttaki odamdayım.
Gece saat 01 gibi telefonum çaldı, uyandım.
Şimdi Profesör olan arkadaşım arıyor Trabzon’dan ve babamın vefat ettiğini söyledi. Hastanede idi.
Gurbette ölüm böyle ani olarak yakalamıştı beni de.
Ölene mi üzüleceksiniz yoksa, bilet bulamayıp; Türkiye’ye cenazeye yetişememeye mi?
Gece yarısı ve yalnızsınız.
Helsinki’den İstanbul’a direkt uçak yok o zamanlar.
Bugünki gibi internetten uçak bileti bakma da, yok!
Arkadaşım Johan’ı aradım o telaşla.
Sabahı bekledik ve Amsterdam üzerinden aktarmalı İstanbul’a bilet buldum Helsinki’den. Ama o biletin dönüşünde 36 saat Amsterdam’da kalmam gerekiyordu. Bunun için vize almaya Hollanda Büyükelçiliği’ne gittim. Durumu anlattım ve hemen verdiler vizeyi. 31 Ağustos’ta cenazenin gömülmesine yetiştim Trabzon’a ki birgün bekledi benim için.
Gittiğinizde sizi karşılayan, gelmenize sevinene artık son görevinizi yapıyorsunuz.
Değişik bir duygu.

İki ay önce arkanızdan giderken bakan, yok!
1932’de doğan ve 1994’te 62 yaşında vefat eden babamdan 23 yıl sonra annem de 30 Ocak 2017 sabahı 83 yaşında vefat etti. Onun da cenazesine aynı günde yetiştim ki Türkiye’de iş seyahatinde idim.
Sonrasında o köy ve topraklar artık sizin köyünüz değil.
Gurbetten sizi oraya çekenler, beklediğini hissettikleriniz yok artık.
Trabzon Lisesi’nden çıkışta mezarlıktaki mezar taşındaki bu yazıyı okurduk;
“Dün sizin gibiydik,
Yarın siz de bizim gibi olacaksınız!”
Çocuktuk, pek idrak edemezdik!
Şimdi anne ve babamız da, oradalar.
Bizler gibiydiler dün! Yarın bizler de onlar gibi olacağız.
Gurbette olanların birçoğu hep acı bir telefonla ölüm haberi alma korkusundadırlar.
Ölüm, her canlı için kaçınılmaz.
Nerede ve nasıl karşılanacağını Allah, bilir.
Sanıldığı kadar da, zor değil.
Sıra bizde!
“Öleceğiz, müjdeler olsun, müjdeler olsun!
Ölümü de öldüren Rabbe, secdeler olsun!”
Allah’ın rahmeti hepinizin üzerinize olsun!
Not: Ekteki fotoğraftaki mezartaşı Helsinki’deki Müslüman Mezarlığı’ndan.