31 Mart yerel seçimleri muhalefet tarafında topyekün yenilenmeyi beraberinde getirirken Cumhur İttifakı’nda da bir dizi tartışmalar, eleştiriler, üstü kapalı mesajlar verilmeye başlandı.

İşin arka planında ne var?

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz yıl % 52 ile güven tazelese de yerel seçimlerde oyları biraz geriye gitti.

Erdoğan bir satranç ustası, hiçbir siyasetçi ustalık dönemini çıraklık ve kalfalık döneminin gerisinde bırakmak istemez.

Son dönemde yaşananlara bakalım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan normalleşme, yumuşama başlıkları ile sunulan süreçte CHP Lideri Özgür Özel’i önce kabul etti sonra tam 18 yıl sonra CHP’ye iade-i ziyaret gerçekleştirdi.

Yeni anayasa çalışmaları, dış politika, sosyo ekonomik gelişmeler dahil pek çok konu değerlendirildi.

Aynı gün Erdoğan kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve hâlâ muğlaklığı üzerinde olan suikaste kurban giden Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’i Külliyede kabul etti.  Ateş cinayetinin nasıl bir seyir izleyeceği merak ediliyor,

CHP ile AK Parti arasında olan görüşmelerin MHP’de karşılığı olacaktı elbette.

Sadece bu değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan İYİ Parti Eski Genel Başkanı Meral Akşener ile de bir araya geldi. Akşener koltuğu, desteklemiş olduğu Müsavat Dervişoğlu’na bırakmıştı. Akşener kendi talebiyle partideki görünür görünmez her şeyin silinmesini de istedi.

Erdoğan’ın merkez sağı yeniden inşa etmeye çalıştığı noktasında görüşler var.

Saadet, Deva, Gelecek Partisi de bu kapsam içine girebilir mi? Burada da şu deniyor. 3 parti birleşecek ve tek bir parti olacak ,başına da Abdullah Gül gelecek.

Karşılıklı açıklamalara gelecek olursak, Erdoğan’ın görüşmeleri sonrasında MHP Lideri Bahçeli’nin grup konuşması sırasında yüzüğüne yazılı sözlere çok anlamlar yüklendi:

‘’Allah bana yeter’’

Bir kafa karışıklığı mı var, alttan alta bir mesaj mı veriliyor?

MHP kanadından gelen açıklamalarda;

"AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteğinin Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisi olduğu" ifade ediliyor.

Açıklamada, buna karşın Cumhur İttifakı’na bağlılığın kararlılıkla devam edeceği, TBMM’de kanun tekliflerine verilen desteğin aynen süreceği" vurgulandı.

CHP Lideri Özel de önceki gün ilginç bir açıklama yaptı ve Bahçeli’ye çağrıda bulundu:

‘Ben sayın Bahçeli’ye şöyle bir davette bulunayım. Eğer kendisi ittifakından memnun değilse, bizim ittifakımıza katılabilir. Bizim ittifakımızın adı Türkiye ittifakı. O yüzden siyasi partileri birleştirmeye gerek veya CHP ile bir başka siyasi partiye ittifak teklif etmesine gerek yok. Gelsin Türkiye ittifakına katılsın’’

MHP’li Semih Yalçın’ın bu sözlere tepkisi de sert oldu: "Haddini bilmeden bize saldırmaya devam edersen, sana kemali memnuniyetle haddini bildirmekten çekinmeyiz"

Cumhur İttifakı’nda en net açıklamayı AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik yaptı. Bu da dikkate değer: ‘Sayın Özel’in Cumhur İttifakı bileşenlerine ‘suç ortağı’ demesi ise siyasi nezaket atmosferine yakışmayan saygısız bir siyasi saldırganlıktır.

Cumhur İttifakı güçlü bir birliktelikle yoluna devam etmektedir ve her türlü saldırganlığa siyaset ve hukuk zemininde cevap verecek güçtedir.’

Yarın bayram.

Siyasi partiler yakınlaşacak. Ancak yakınlaştıkça da her partinin içine bir ehvam giriyor

Daha dün bir, bugün iki, erken seçim konuşulmaya başlandı bile.